Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 215. kez rektörlük binasına döndüler. Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” yazan dövizler ile üzerinde “Can Candan yalnız değildir” yazan Can Candan fotoğrafları taşıdılar. Akademisyenler yağmura rağmen nöbetlerini sürdürerek açıklamalarını yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunları ise binalarından kampüse giden yola örülen tellere ilişkin sosyal medya hesapları üzerinden açıklama paylaştı
Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektör Melih Bulu’nun görevden alınmasının ve yerine Naci İnci’nin atanmasının ardından Boğaziçili akademisyenlerin nöbet eylemleri sürüyor.
Boğaziçili akademisyenler, bugün (19 Kasım) direnişin 320’nci, nöbetin 215’inci gününde bir kez daha “Kayyumluk” binasına sırtlarını döndü. Akademisyenler nöbetlerinin 215. gününde de “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” dedi.
Akademisyenler soğuk hava ve yağmura rağmen nöbet yerlerindeydi.
19 Kasım 2021 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti no.215. Direnişin 46. haftası/320.günü)• November 19th 2021: Bogazici University Faculty Vigil #215/46th week/320th day of resistance @UniBogazici #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz @unibogazici_en #WeDoNotAcceptWeDoNotGiveUp pic.twitter.com/YaQimgMi1R
— Can Candan (@yunusunbabasi) November 19, 2021
Ayrıca bugün Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunları da geçen günlerde binalarından kampüse giden yola çekilen tel örgüye karşı sosyal medyada yayımladıkları açıklamada, “Kıtaların birleştiği, kültürlerin buluştuğu Boğaziçi’nde teller, duvarlar ve ayrımcı kayyum istemiyoruz! Öğrencilerle yüzleşmemek için koruma kararı çıkartan, boyalardan korkup öğrencileri gözaltına aldırtan, seçilmiş profesörler yerine başka üniversitelerden paraşütle enstitü müdürleri indiren kayyum Naci İnci, keyfî bir kararla bir kamu üniversitesinin içine tel örgüler çektiriyor, biz yasakları, örülen telleri ve engelleri kaldıracağız! Yerine renklerimizi, özgürlüğümüzü, sevgimizi koyacağız! Naci İnci de diğer kayyumlar gibi gidecek; biz tüm renklerimizle her zaman burada olacağız! Yasaklı alanlara dönüştürdüğünüz ve tellerle böldüğünüz kampüsler de, üniversiteler de, renkler de, meydanlar da, sokaklar da bizimdir!” dedi.
Tellere de, duvarlara da karşıyız!
Kayyum Naci İnci, 14 Kasım 2021 tarihinde Boğaziçi Üni Mezunlar Derneği ile Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nün geri kalan kısmı arasına, hiçbir açıklama yapmadan tel örgü çektirmiştir + pic.twitter.com/eXykM0k6EC
— Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar (@bumudahil) November 19, 2021
Mezunlar, tellere tutuklu Boğaziçi öğrencilerinin fotoğraflarını astı.
Kayyum Zihniyeti Tellerde Duvarlarda Vücut Bulmuş!
Yerlerine Renklerimizi, Özgürlüğümüzü ve Sevgimizi Koyuyoruz! #MücadeleUmuttur#Naciİnciİstifa#BerkeyePeriteÖzgürlük pic.twitter.com/Fz7U9atkqh
— Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar (@bumudahil) November 19, 2021
Her cuma günü olduğu gibi akademisyenler bugün de nöbetlerinin ardından haftalık bültenlerini okudu.
Akademisyenlerin açıklamasında şunlar söylendi:
Gayrimeşru rektörlüğün üniversitemizin demokratik ve liyakata dayanan kurumsal yapısına verdiği hasarlar devam ediyor. Bu hafta, atanmış rektörlüğün talebi ve YÖK’ün de görevlendirmesiyle Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne, üniversite dışından bir öğretim üyesi atandı. Görev yaptığı üniversitede aynı anda yedi anabilim dalının başkanlığını, bir bölümün başkanlığını, bir fakültenin dekan yardımcılığını, senato ve yönetim kurulu üyeliklerini sürdüren bu akademisyenin üniversitemize paraşütle atanması; üniversitelerde demokratik kurumsal yapıları çökertmeyi amaçlayan, totaliter, merkeziyetçi, liyakatten uzak bir yönetim anlayışının uzantısıdır. Oy kullananların tamamına yakınının desteğini alarak seçilen Sosyal Bilimler Enstitü Müdürümüzü gayrimeşru yönetim 9 Şubat’tan beri onaylamadı ve atamasını yapmadı. Naci İnci yönetimi, ilgili kurulların talebi olmadan, üniversitemizin atama kriterlerine uymayan üniversite dışından birisini, 2547 sayılı kanunun 40b maddesine göre görevlendirerek, kurumsal yapıyı ayakta tutan demokratik ve özerk teamülleri çiğnemeye devam ediyor. Üniversitemizin anayasa ile güvence altına alınmış özerklik ilkesinin ihlal edilmesini kabul etmiyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenlerin nöbeti 215. gününde: "Bu akademisyenin üniversitemize paraşütle atanması; üniversitelerde demokratik kurumsal yapıları çökertmeyi amaçlayan bir yönetim anlayışının uzantısıdır" v/@bugracnrhttps://t.co/NmBOk0sLh3 pic.twitter.com/T1nxcnFwbW
— sendika.org (@sendika_org) November 19, 2021
Açıklamada tutuklu bulunan iki Boğaziçi öğrencisinin özgürlüklerinden alıkonulduğu anlatıldı:
Naci İnci’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan öğrencilerimiz Berke Gök ve Perit Özen bir ayı aşkın süredir cezaevinde rehin tutuluyor. Berke ve Perit özgürlüklerinden alıkonuluyor, eğitim hakları gasp ediliyor. Dahası, atanmış rektörlük öğrencilerimizin özgürlüklerini üniversitemizin tüm bileşenleriyle on bir aydır sürdürdüğü haklı direnişini dağıtmak için kirli bir pazarlığın konusu hâline getiriyor. Bu ceberrut yönetimin hiçbir baskı ve tehdidine boyun eğmeden, haklı ve meşru mücadelemizi güçlenerek sürdürmeye devam edeceğiz. Öğrencilerimize yönelik tüm soruşturma ve davalara son verilmesini talep ediyoruz.
Açıklamanın sonunda akademisyen Can Candan’ın kampüse girmesinin 39 gündür engellendiği söylenerek “Dün de Can Candan’ın üniversitemizde davetli olduğu bir derse katılımı engellendi” diye belirtildi.
İşine son verilen akademiyen Can Candan ile dersleri iptal edilen Feyzi Erçin, Seda Binbaşgil ve Özcan Vardar’ın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerinin talep edildiği açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
Üniversitemize yapılan siyasi atamalara ‘Yeter!’ diyoruz. Yeni SBE müdürünü kabul etmiyoruz. Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları ve enstitü müdürleri seçimle göreve gelmelidir. Atanmış Rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
Sendika.Org