Bahçeli, büyükelçilere “Kanal İstanbul’u desteklemeyin” diyen Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ülkedeki tüm büyükelçilere kendi dillerinde bir mektup göndererek Kanal İstanbul projesini desteklememeye çağıran Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı

Bahçeli, büyükelçilere “Kanal İstanbul’u desteklemeyin” diyen Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Kılıçdaroğlu, 5 Kasım’da ülkedeki tüm büyükelçilere kendi dillerinde bir mektup göndererek Kanal İstanbul projesini desteklememeye çağırdığını ifade etmişti.

KILIÇDAROĞLU: “KANAL İSTANBUL İHALESİNİ HİÇ KİMSE ALMAYACAK, ALAN OLURSA ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEYECEKTİR”

Aynı gün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İklim Değişikliği Eylem Planı toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse alamayacak. Alan olursa çok ağır bedeller ödeyecektir” diyerek ihale alacak sermayedarlara da gözdağı vermişti. Bahçeli, partisinin grup toplatısında Kılıçdaroğlu’nu bu çıkışından dolayı hedef gösterdi. Bahçeli, meselenin Türkiye’nin iç meselesi olduğunu ifade ederek Kılıçdaroğlu’nun çıkışını “Türkiye alerjisi” olarak yorumladı. Bahçeli’nin konuşmasında öne çıkan kısımlar şöyle:

CHP Genel Başkanı, 5 Kasım 2021 tarihinde, Türkiye’de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerinin tamamına kendi dillerinde kaleme alınmış bir mektup göndermiştir.

Bu mektup bir siyaset krizidir.

Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir.

Kılıçdaroğlu baştan ayağa Türkiye alerjisiyle yazılmış satırlarda ayan beyan jurnalcilik yapmıştır.

Bahse konu mektupta diyor ki:

“Ülkenizdeki yatırımcılar, Kanal İstanbul gibi her yönüyle dünya iklimine karşı bir hareket olan bu projeyi desteklememelidir.

Bu, ülkemiz ile birlikte dünyanın iklimine de dönülmez bir zarar verecektir.

İstanbul’a ihanet dünyaya ihanet anlamına gelir.

Kanal İstanbul Projesi’nin uygulanmasının önlenmesi için mücadele vermeye devam edeceğim.

Ülkemin iklimini, havasını, suyunu, toprağını korumak benim görevim. Sizlere de dünyayı korumak için çağrıda bulunuyorum.”

Diyeceğim odur ki, sözün anlamını kaybettiği bir noktadayız.

Mezkur bu zillet mektubunu okuduktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şayet Türkiye’ye çekilmiş bir silah değilse, biliniz ki esir edilmiş bir siyasetçi olduğuna kesin kanaat getirmiş durumdayım.

Bir muhalefet partisi iktidarın yapmayı planladığı bir projeyle ilgili itirazı, hatta kategorik reddi olabilir, doğal ve normal olanı bu itirazı demokratik yollardan millete anlatması, ilk elden aktarması, sandıktan yetki aldığı takdirde de hedefleri doğrultusunda gereğini yapmasıdır.

Gelin görün ki, siyasi fail CHP oldu mu, işin rengi tamamıyla değişmektedir.

CHP Genel Başkanı’nın yabancı sefirlere Türkiye’nin iç meselesi olan bir projeyle ilgili mektup yazıp casusluğa heves etmesi hangi aklın ürünü, kimin telkini, kimlerin tertibidir?

Türkiye’nin bir meselesini yabancı büyükelçilere nasıl bir mantıkla, hangi hakla şikayet edip yardım dileniyorsun?

Ayrıca senin muhatabın büyükelçiler mi?

Sendika.Org

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur