Çocuk hakları konusunun “ihlâllerle” gündeme gelebildiği günlerde 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü bugünü farklı konularla hatırlatan milletvekilleri, konuyu Meclis gündemine taşıdı. İzmir Barosu ise Çocuk Hakları Günü’ne dair bir açıklama yaptı
20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi, Türkiye’de de 2 Eylül 1990’dan bu yana yürürlükte. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul ediliş tarihi olan 20 Kasım da Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor.
Çocuk hakları konusunun “ihlâllerle” gündeme gelebildiği günlerde bugünü farklı perspektiflerde hatırlatan milletvekilleri, konuyu Meclis gündemine taşıdı. İzmir Barosu ise Çocuk Hakları Günü’ne dair bir açıklama yaptı.
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, çocukların işçileşmesine ve iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirmesine dikkat çekerek Meclis’e bir araştırma önergesi sundu. Çocuk Bakanlığı kurulması için kapsamlı çalışmalar öneren Kemalbay’ın önergesi şöyle:
Türkiye’de çocukları işçi olmaya iten yoksulluk, patronların karlarını yükseltmek için ucuz emek olarak gördüğü çocuk işgücü taleplerini karşılamaya yönelik emek politikaları ve düzenlemeleri, denetimsizlik ve mevzuat yetersizliği, çocuk işçiliğinin tehlikeli işlere ve sektörlere kayması ve iş gücünün kayıt dışı ve güvencesizliğin özellikle pandemi döneminde katlanmasının bir sonucu olarak artan çocuk iş cinayetleri ile 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü karşılamaktadır. Çocuk yoksulluğunu, iş piyasasında ağır sömürüye maruz bırakılan çocukların üzerindeki sömürüye köklü bir şekilde son verilmesini sağlayacak denetimlerin, önlemlerin alınması, bugüne kadar çalışırken yaşamını yitiren ve yaralanan çocuk işçiler için adaletin sağlanması, göçmen/mülteci çocuklar da kapsayacak şekilde çocukların karşı karşıya bırakıldıkları sömürü ve hak ihlallerinin giderilmesi, Çocuk Bakanlığı kurulmasına yönelik çalışmalar yapılması, çocuk işçi cinayetlerinde denetim sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin yargılanması amacıyla yapısal sorunlara çözümler üretecek, öncelikle çocuk işçiliğine son verecek ve çocuk iş cinayetlerini önlemeye yönelik çalışmalar yapmak amacıyla Anayasa’nın 98. ve İç Tüzüğün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması için gereğini arz ve talep ederiz.
CHP İstanbul Milletvekili Av. Turan Aydoğan ise Türkiye’de çocuk olmanın zorluklarına vurgu yaparak, çocukların daha sağlıklı ortamlarda yaşamasına yönelik TBMM’ye sundukları önergelerin ve kanun tekliflerinin havada kaldığını ve bu bağlamda somut adımlar atılmadığının altını çizerek Meclis’i göreve çağırdı ve ekledi: “Adalet Bakanlığı’nın 2021 verilerine göre Türkiye cezaevlerinde yaklaşık 345 çocuk, 780 de bebek anneleriyle birlikte cezaevinde tutuluyor. Bu konuda hassasiyetimizi dile getirdik ve bir yasal düzenleme önerdik. İktidar oralı olmadı.”
Çocuk istismarı vakalarında artış olduğunu ifade eden Aydoğan, “Özellikle pandemi döneminde ülkemizde çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakalarında artış olduğu gözlemleniyor. Adalet Bakanlığı’nın 2019 yılı verilerine göre cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamında, 49 bin 57 dava açılmış. Bunların 22 bin 689’u çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını oluşturuyor. Bu çok ciddi bir rakam ve ne yazık ki konu üzerinde herhangi bir tasarruf yapılmıyor. Bu üstü örtülecek bir mesele olamaz. Meclis’e ‘reform’ adı altında getirilen paketlerin hiçbirinde çocuk istismarı, yoksulluğu ya da işçiliği ile ilgili herhangi bir düzenleme getirmiyorlar ve buna reform diyorlar” dedi.
Çocuk işçiliğinin geldiği noktaya değinen Aydoğan şöyle dedi:
Ülkede 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 720 bin olmuş. 2021 Mart ayı TÜİK verileri bunlar. Bu istatistiklerde 1.5 milyona ulaşmış olan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenciler yok. Bütün bu sayılar birleştirildiğinde Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçi olduğunu söylemek mümkün. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), 2021 verilerine göre çocukların yüzde 30,8’i tarım, yüzde 23,7’si sanayi, yüzde 45,5’i ise hizmet sektöründe çalışmak zorunda kalıyor. Yüzbinlerce çocuk sokakta ya da ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor. Bu konunun da Meclis çatısı altında araştırılmasını ve çözüm için çalışılmasını önerdik fakat ne yazık ki iktidar bu vicdan yaralayan soruna da kulakların tıkamış. The Economist’in 2019 yılında 60 ülkeyi kapsayan çocukların güvenliğine yönelik bir araştırmasında yüzde 56.7 ile listenin 18’inci sırasında yer almışız. Bunun en temelinde yasaların ve uluslararası sözleşmelerin gereklerinin yerine getirilmemesi yatıyor. Bu konu özelinde de ısrarla bir araştırma komisyonu kurulmalı dedik sonuç her zaman olduğu gibi aynı. İktidar, yarattığı kötülük sarmalında sürüklenen çocuklara arkasını dönmüş durumda. Meclis bu hassas konunun takipçisi olmalı ve derhal sorumluluk almalıdır.
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nde bir basın açıklaması düzenlendi. İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Deniz Yılmazer ile Çocuk Hakları Merkezi üyesi avukatların katıldığı açıklamayı Av. Bahar Batıkan okudu.
İzmir Barosu’nca koordine edilen zorunlu müdafilik görevlendirmelerinde toplanan veriler ışığında, pandemi döneminde çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarda dört kat artış yaşandığının gözlendiği ifade edildi. Yapılan açıklamada, “Pandemi süreci sadece çocukların eğitim hakkını değil; aynı zamanda katılım hakkını, oyun hakkını, psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkilemekte, ev içinde yaşanan şiddet ve suça maruz kalma ihtimalini arttırmakta, çocukların adalete erişimi noktasında büyük sıkıntılara yol açmaktadır” denildi.
Çocukları risklerden korumaya, haklarının ihlal edilmesini engellemeye, korunma hakları çiğnenmiş olanları desteklemeye yönelik çalışmaların; sosyal hizmetler, güvenlik, yargı, eğitim, sağlık ve diğer alanlardaki yetkili merciler tarafından çocuk odaklı, hak temelli, disiplinlerarası ve bütüncül bir yaklaşımla ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak yapılması gerektiği ifade edildi. Açıklamada devamla, “Özellikle pandemi sürecinde mekanizmaların güçlendirilmesi için daha gayretli çaba gösterilmelidir” denildi.
Sendika.Org