Şanlıurfa OSB’de bulunan Uğur Tekstil fabrikası işçileri, DİSK/Tekstil’de örgütlenmeye başlayınca işveren önce sendikadan istifa etmeleri için baskı kurup tehdit etti. Dün ise fabrikayı kapandı göstererek bütün işçileri hukuksuz bir biçimde işten çıkardı. İşçiler hakları için fabrika önünde basın açıklaması yaptı
Şanlıurfa OSB’de bulunan Uğur Tekstil fabrikası işçileri, karşı karşıya kaldıkları ayrımclık, mobbing, baskı ve tacize karşı DİSK Tekstil İşçileri Sendikası’ında örgütlenince işverenin baskısı baskı ve tehdidi de artmıştı.
İşverenin son hamlesi ise fabrikayın kapanmış göstererek bütün işçileri işten atmak oldu.İşçilere SGK üzerinden gelen mesajda Kod-18 ile işten çıkarıldıkları belirtildi. Kod-18, belirli süreli iş sözleşmesi yapılan işletmelerde veya mevsimlik işlerde işin bitmesinden kaynaklı yapılan işten çıkarmadır. Ancak Uğur Tekstil işçileri, mevsimlik veya belirli süreli sözleşmeyle çalışan işçiler değil.
Başta Zara ve Orsay olmak üzere uluslararası markalara üretim yapan Uğur Tekstil, sorumlu olduğu üretimleri bir süreliğine yasa dışı şekilde başka üretimhanelerde fason olarak yapacak.
Bugün ise Uğur Teksti l işçileri, sendikaları DİSK/Tekstil ile birlikte fabrika önündeydi. DİSK/Tekstil Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, işçilerle birlikte fabrika önünde basın açıklaması yaptı. Jandarma da fabrika önünde hazır bulundu. Fabrikada örgütlenme sürecinin başından beri işverenin türlü baskısı altında olduklarını söyleyen Türkmen, son olarak ise hukuksuz bi biçimde bütün işten atıldığını ifade etti.
Patronların suç işleme, Anayasa’yı çiğneme özgürlüğü tanındığını ifade eden Türkmen, şöyle konuştu:
İşçiye hakkını aramak bile yasak. Ama patron, sendikayı tanımaz, yasayı tanımaz, Anayasa’yı çiğner, işçileri yasadışı şekilde işten atar. Ama kimse patronun önüne barikat kurmaz. Kimse patrondan hesap sormaz. Ne zaman işçiler hakkını aramak için biraraya gelse hemen önüne barikatları görüyorlar, yasakları görüyorlar.
Fabrika yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Türkmen, Anayasa’da kendilerine tanınmış hakları kullanabilmek için saatlerdir pazarlık yapmak zorunda kaldıklarını ifade ederek gördükleri muameleye tepki gösterdi.
Türkmen, işverenlerin bu bölgede işçilere açlıktan başka bir şey dayatmadığını ifade ederken Anayasa’nın bile bu bölgede işlemediğini belirtti. Türkmen’in ifadeleri şöyle:
Fabrika yeri bedava, sigortanın bir bölümünü devlet karşılıyor, vergi iadesi var, İşkur’dan gönderilen işçilerin parası işsizlik fonundan karşılanıyor. İşçilere ‘Hiçbir şey istemeyeceksiniz, haklarınızı kullanmayacaksınız, sendikalı olmayacaksınız, köle gibi çalışacaksınız’ diyorlar. ‘Yoksa kapatıp gideriz’ diyorlar.
‘Urfa’da, Batman’da, Mardin’de, Diyarbakır’da, Adıyaman’da işçiler ucuz kölemiz olacak’ diyorlar. ‘Biz buraya fabrika kuracağız. Size iş vereceğiz. Ama siz de köleliği kabul edeceksiniz. Asgari ücrete ve asgari ücretin altında, açlık sınırında, köle gibi çalışmayı kabul edeceksiniz. Bu bölgede Anayasa’daki haklar geçerli değil’ diyorlar.
Diyorlar ki, ‘Bölge işçisi köle olacak. Burayı ülkenin Çin’i yapacağız, bölgede yaşayan işçiler de anayasal haklarını kullanamaz’ diyorlar. Diyorlar ki Urfa’da, bölgede hiçbir işçi sendikalı olmasın, olurlarsa da sarı sendikalı olsunlar. DİSK’e üye olmasınlar. Mücadeleci bir sendikada örgütlenmesin diyorlar.
Türkmen konuşmasının devamında ise Uğur Tekstil işçilerinin mücadelesinin bölgede örnek teşkil etmemesi için direnişlerinin boğulmaya çalışıldığını ifade ederek bütün Urfa işçilerine çağrıda bulundu. “Burada gasbedilmek istenen sadece Uğur Tekstil işçilerinin örgütlenme hakkı değildir” diyen Türkmen, ortak mücadele çağrısı yaptı.
İlgili haberler:
Sendika.Org