Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlenen Enflasyon Raporu 2021-IV Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada üresel ekonomideki gelişim dinamiklerine, Türkiye ekonomisinin kısa dönemli seyrine, enflasyon verilerine, bu süreçte öne çıkan gıda ve enerji enflasyonuna, Merkez Bankası para politikalarına değinerek orta vadeli beklentilere değindi. Kavcıoğlu, küresel düzeydeki tedarik ağlarındaki aksaklığın Türkiye açısından fırsat olabileceği düşüncesiyle reel sektörün kredi ihtiyacının faiz indirimiyle sağlanması gerektiğini ifade etti. Enflasyon beklentilerinin arttığını ifade eden Kavcıoğlu, konuşması boyunca kur artışının sebeplerine değinmedi. Fiyat istikrarı konusundaki sorulara ise cari açığın kapatılması yoluyla fiyat istikrarının sağlanacağını ve enflasyonun dengeleneceğini ifade ederek cevap verdi. Kavcıoğlu’nun gerek sunumu gerekse verdiği cevaplar gazeteciler ve iktisatçılar açısından tatmin edici bulunmadı
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlenen Enflasyon Raporu 2021-IV Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşma yaptı. Kavcıoğlu’nun konuşmasında küresel ekonomideki gelişim dinamiklerine, Türkiye ekonomisinin kısa dönemli seyrine, enflasyon verilerine, bu süreçte öne çıkan gıda ve enerji enflasyonuna, Merkez Bankası para politikalarına değinerek orta vadeli beklentilere değindi.
Kavcıoğlu’nun sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Küresel düzeyde makroekonomik çerçevenin sunan Kavcıoğlu, pandemi sürecinde tedarik zincirlerindeki aksamanın ardından küresel düzeyde büyüme oranlarının düştüğünü ancak Türkiye’nin bu süreçte yüksek büyüme oranları kaydettiğini ifade etti. Kavcıoğlu’nun anlatımında Asya merkezli tedarik ağlarında yaşanan aksaklığın Türkiye açısından bir fırsat olabileceği fikri hakimdi. Reel sektördeki yeni yatırımların ve var olan firmaların geleceğe yönelik yatırımlarının artırma hedeflerini bu fırsatı değerlendirme noktasıda anlamlandıran Kavcıoğlu, reel sektörün önündeki en önemli engel olan finansman sorununun da kredi genişlemesi, dolayısıyla faiz indirimiyle, sağlanabileceğini ifade ediyor.
Sunumun ana omurgası bu temelde şekillenirken enflasyon beklentileri ve fiyat istikrarı konusunda çelişkili ifadeler de yine sunumda yer aldı. Sunumunda gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının enflasyon beklentilerinin belirsizliğine dikkat çeken Kavcıoğlu, sunum sonrasında sorulan sorulara verdiği cevaplarda aynı merkez bankalarının enflasyon beklentilerinin geçici olduğunu söyledi.
Enflasyondaki yükselişin dönemsel olarak gıda ve enerji fiyatlarındaki artıştan önemli oranda etkilendiğini ifade eden Kavcıoğlu, enflasyon beklentilerinin 2021 yıl sonunda yüzde 18,4’e yükselttiklerini ifade etti. Merkez Bankası’nın yüzde 18,4 enflasyon beklentisine rağmen politika faizini yüzde 16’ya indirmiş olması dikkat çekici.
Kurdaki artışın sebeplerin değinmeyen Kavcıoğlu, enflasyonun “geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla” yeniden düşüşe geçeceğini iddia etti. “Arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yaptığımız aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını değerlendiriyoruz” diyen Kavcıoğlu’nun “sınırlı bir alan” ifadesi dikkat çekerken bunun politika faizinin indirilmeye devam edileceğini ima edip etmediği anlaşılmadı. Bu ifadeyi soran gazeteciye ise net bir cevap vermedi.
Merkez Bankası’nın en önemli görevi olduğu halde bu süreçte en başarısız konu olan fiyat istikrarının sağlanması konusundaki sorulara verilen cevaplar da tatmin edici olmadı. Kavcıoğlu, faiz indiriminin döviz kurundaki artışı tetiklediği ve bundan kaynaklı fiyat artışlarının nasıl dengelenebileceği yönündeki sorulara cari açığa vurgu yaparak cevap verdi. En önemli sorunun cari açık sorunu olduğunu ifade eden Kavcıoğlu, reel sektörün finansmana erişimini kolaylaştırarak (yani faiz inidirimi yoluyla kredi genişlemesi) üretimin ve ihracatın teşvik edilmesini ve cari açığın bu yolla kapatılması gerektiğini ifade etti. Kavcıoğlu’na göre cari açığın düşürülmesiyle fiyat istikrarı yeniden sağlanacak ve enflasyon dengelenecek.
Kavcıoğlu’nun öne çıkan ifadeleri şöyle:
Büyüme tahminleri Almanya ve ABD başta olmak üzere, en çok ihracat yaptığımız ülkelerden bir kısmı için aşağı yönlü güncellenirken, İtalya ve Rusya gibi önemli ticaret ortaklarında yukarı yönlü güncellendi.
Gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını ancak enflasyondaki düşüşün zamanlamasına dair belirsizliğin olduğunu değerlendiriyor. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürüyor ve varlık alım programlarına devam ediyor. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda da gerek güncel enflasyon gerçekleşmeleri gerekse enflasyon beklentileri hedefin üzerinde seyrediyor. Bununla birlikte, beklentiler, enflasyonun 2022 yıl sonunda hedeflere yaklaşacağı yönündedir.
Tüketici enflasyonu, yılın üçüncü çeyreğinde, gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı gelişmelerin etkisiyle yükseldi. Bu dönemde, tüketici enflasyonu yüzde 19,58 ile Temmuz Enflasyon Raporunda sunulan tahmin aralığının üzerinde, B enflasyonu ise yüzde 18,63 ile tahmin aralığının içinde gerçekleşti. Bu farklılaşmada büyük ölçüde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış eğilimi belirleyici oldu. C çekirdek göstergesinde ise enflasyon yüzde 16,98 olarak gerçekleşti.
Enflasyon beklentilerinin seyrine baktığımızda, hem piyasa katılımcıları anketi hem de piyasa bazlı göstergeler enflasyon beklentilerinde son dönemde bir miktar artışa işaret ediyor.
Arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak Eylül ayında başlayıp Ekim ayında da devam eden fiyat artışları, ham petrol fiyatlarının önümüzdeki dönemde Temmuz ayı tahminlerimizin üzerinde kalacağına işaret ediyor. Bu nedenle, ham petrol fiyatı varsayımlarımız yukarı yönlü güncellendi. Bildiğiniz gibi, ham petrol fiyatlarına dair varsayımlarımızı uluslararası piyasalarda oluşan vadeli fiyat eğrilerinin ortalamasını alarak oluşturuyoruz. Buna göre, petrol fiyatı varsayımımızı 2021 yılı için ortalama 70,8 ABD dolarına, 2022 yılı için ise 77,5 ABD dolarına yükselttik. Petrol fiyatlarındaki artışın yanı sıra doğal gaz fiyatlarının da son dönemde hızlı bir şekilde artmasına bağlı olarak uluslararası emtia fiyatları enerji fiyatlarının katkısıyla yükseldi. Bu doğrultuda, ithalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlar da enerji fiyatları kaynaklı olarak Temmuz Enflasyon Raporu varsayımlarımızın üzerinde kaldı. Uluslararası piyasalarda oluşan vadeli fiyat eğrisi önümüzdeki dönemde ithalat fiyatlarının bir süre daha yükseldikten sonra düşüşe geçeceğine işaret etmektedir.
Gıda enflasyonu varsayımlarımızı uluslararası fiyatlarda gözlenen artışlar ve tarımsal kuraklık gelişmelerini dikkate alarak 2021 ve 2022 yılları için yukarı yönlü güncelledik.
Temel varsayımlarımız ve kısa vadeli öngörülerimiz doğrultusunda, para politikası duruşunun, geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla enflasyonun yeniden düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıkta oluşturulmaya devam edileceği bir görünüm altında enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz. Bu çerçevede, enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 18,4 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yıl sonunda yüzde 11,8’e ve 2023 yıl sonunda ise yüzde 7,0 seviyesine geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz.
Para politikasının etkileyebildiği talep unsurlarını, çekirdek enflasyon gelişmelerini ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirerek para politikası duruşumuzda bir güncelleme yaptık. Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yaptığımız aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını değerlendiriyoruz.
Sendika.Org