Eylül 2019’da Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun kararıyla 4 adet çocuk kitabının yasaklanmasına karar verilmişti. Bu kitapları o tarihte 7 yaşındaki kızıyla birlikte defalarca okuduğunu ve böyle bir yasak kararının kabul edilemez olduğunu belirten Avukat Mehmet Ümit Erdem de “kız babası” sıfatıyla, kızı adına, yasakların kaldırılması için açtığı davayı dün (11 Ekim) Dünya Kız Çocukları Günü’nde kazandı. “Asi Kızlara Uykudan Önce Masallar” kitabı için açtıkları davanın reddedildiğini söyledi
Eylül 2019’da Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu 4 adet çocuk kitabının yasaklanmasına karar vermişti. Bu kitaplardan üçü “Asi Kızlara Uykudan Önce Masallar” ile “Kız ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” adlı kitaplardı.
Her 3 kitabın o zamanlar 7 yaşında olan kızıyla birlikte defalarca okuduğu, geleneksel kadın ve erkek rollerini sorgulatan haklar bildirgesi ile tarihte yaşamış 100 asi kadının hikayesini masalsı bir dille anlatan kitaplar olduğunu belirten Avukat Mehmet Ümit Erdem de bu kitaplar üzerindeki yasakların kaldırılması için dava açmıştı. Mehmet Ümit Erdem, dün (11 Ekim) Dünya Kız Çocukları Günü’nde “Kız ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” kitapları ile ilgili açtıkları davayı kazandıklarını duyurdu.
“Asi Kızlara Uykudan Önce Masallar” kitabı için açtıkları davanın reddedildiğini söyledi.
Yapı Kredi Yayınları’nın dava sürecinde takipçi olmadığını da söyleyen Mehmet Ümit Erdem “Bence Kız ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi kitapları yeniden basılmalı, binlerce yeni çocuğa ulaşmalı. Ama hak eden bir yayınevi tarafından basılmalı. Keşke yazarları süreçten haberdar olsa da yayın hakkını Yapı Kredi Yayınları’nın elinden alsa” dedi.
Davayı kazanma öyküsünü Mehmet Ümit Erdem, aşağıdaki tweet zincirinde şöyle anlatıyor:
Red gerekçesi 'bazı ifadeler ile aşağıdaki görsellerin bir kısmının olumsuz cinsel eğilimleri destekleyici şekilde olduğu, transseksüelliği özendirdiği, çocukların ruh ve duygu sağlığı ile dengeli gelişimine zarar vereceği' yönünde. Yani bu görselleri müstehcen gören hakimler var pic.twitter.com/fRUmZ95GLm
— Umit ERDEM (@mehmetumiterdem) October 11, 2021
Ancak iyi haber Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nden geldi. 10. Daire kısa sayılacak bir sürede bakanlığın istinaf talebini reddederek kararı onadı. Yani artık iki kitap da özgür! pic.twitter.com/SvOM6Eda5l
— Umit ERDEM (@mehmetumiterdem) October 11, 2021
Özellikle davayı açtıktan sonra pekçok kişi ve kurum yanımda yer aldı.Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.Ancak kitabı yayımlayan @YKYHaber kesinlikle kitabına ve yazara sahip çıkmadı. Ne dava açtılar ne açılmış davaya destek oldular.Dava bitince yayımlayacak yüzleri olur mu bilmem
— Umit ERDEM (@mehmetumiterdem) October 11, 2021
İki kitapla ilgili süreç zaferle bitse de üçüncü kitapla ilgili mücadelemiz sürüyor. Asi Kızlara Uykudan Önce Masallar kitabı için açtığımız dava reddedildi.
— Umit ERDEM (@mehmetumiterdem) October 11, 2021
Bölge İdare Mahkemesi aleyhe karar verirse dosyayı önce Anayasa Mahkemesi sonra AİHM'e taşıyacağım.Ülkemde çocuk kitaplarını yasaklayanların hukuksuzluğu yargı önünde tescil edilene kadar pes etmeyeceğim. Sizler de asla pes etmeyin. Bu karanlık ablukayı hep birlikte dağıtacağız!
— Umit ERDEM (@mehmetumiterdem) October 11, 2021
Davanın ilk duruşması 8 Mart 2021’de görülmüştü. Davanın öyküsünü Mehmet Ümit Erdem, şöyle anlatmıştı:
Asi kızlar 8 Mart’ta Ankara’da yargılanıyor! Bir kısmınızın bildiği gibi Eylül 2019’da Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu 4 adet çocuk kitabının yasaklanmasına karar vermişti. Bu kitaplardan üçü Asi Kızlara Masallar ile Kız ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi isimli kitaplardı. Her 3 kitap o zamanlar 7 yaşında olan kızımla birlikte defalarca okuduğumuz, geleneksel kadın ve erkek rollerini sorgulatan haklar bildirgesi ile tarihte yaşamış 100 “Asi” kadının hikayesini masalsı bir dille anlatan kitaptı. Kararı duyunca önce inanamadım. Çevremizdeki çocuklara da hediye ettiğimiz kitabı artık satın alamayacağımızı Defne’ye anlatmaya çalıştım; haklı olarak nedenini ve bir kitabın yasaklanabileceğini bir türlü anlamadı. Yayınevlerinden bu kararı kınayan bir açıklama da gelmeyince AKP gericiliğinin bu saldırısına karşı “kız babası” sıfatıyla, asıl olarak kızım adına Ankara 12. idare Mahkemesi’nde 3 dava açtım. İdare cevabını gördüğümde ne kadar doğru bir şey yaptığımı anladım. Kurul, bu resimdeki kızları müstehcen görmüş. Ortalama bir insanın sevimli, mutlu çocuklar olarak tasvir edeceği resim, kurul tarafından olumsuz karşılanmış. Aynı kurulca 15 maddedeki bu ifade “transseksülatiye(!) özendirici ifade tarzı” olarak görülmüş. Yani bu cümleyi okuyan çocuklar cinsel kimliğinden yakınarak transeksüelliğe yönelebilirmiş. Oysa biz okuduğumuzda çocukça bir sevgi anlıyoruz. İlk önce dehşetle okuduğum cümleler aslında şaşırtıcı değil. Muhafazakar ahlak tam olarak da bu. 5 yaşındaki çocuk karikatüründeki külottan etkilenen, Ensar yurdunda yaşananlara ses çıkarmayan bir ahlak. Cevap aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme 6.000 lira bilirkişi ücreti yatırmak üzere tarafıma süre verdi. Yayınevinin ses çıkarmadığı bir olayda, bir okurdan bu kadar yüksek miktar talep etmek bence davadan vazgeçirmeye yönelikti. Davanın reddedilmesi durumunda vekalet ücreti ile birlikte yaklaşık 13 .000TL masrafın üzerimizde kalmasını göze alarak süresinde parayı yatırdık ve dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine gitti. Bilirkişiler fazla suya sabuna dokunamasalar da kurul kararının açık hukuksuz olduğunu ortaya koyan bir rapor düzenlediler. Atıfları Cumhuriyet dönemine değil ilkçağ ve ortaçağa idi. Ama bu anlaşılabilir bir durum. Bu dönem dokunan yanabiliyor. Bilirkişi raporundaki tespitlere rağmen Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı itiraz dilekçesinde görüntülerin müstehcen, kastedilen sevginin eşcinselliğe özendirici olduğu konusunda hala net. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı veya başka hiçbir bir kurum; bizim çocuklarımızla okuyacağımız kitaplara karışamaz, kitapları yasaklayamaz, böyle ibareler koyamaz. Sizler çocuklarınıza Nagehan Alçı’yı, Özlem Zengin’i, Merve Kavakçı’yı örnek gösterebilirsiniz. Bizim kızımız Frida, Malala Yusufzay, Wangari Maathai, Sappho gibi cesur kadınları örnek alarak büyüyecek. Ne yapacağına da kendisi karar verecek.
İlgili haber:
Sendika.Org