Kadın Savunma Ağı, pandemi dolayısıyla 2 yıldır yapamadığı kadın yaz kampını bu sene tüm Türkiye’deki gönüllüleriyle çalıştay olarak İzmir/Dikili’de düzenledi. Çalıştayda kapitalizmin güncel krizlerinin dinamikleri ve kadınlar üzerindeki etkisi ve krizler karşısında kadın hareketinin stratejisinin nasıl olması gerektiği, tartışmaların ana konusu oldu
Pandemi koşulları dolayısıyla online çağrının yapılmadığı ve 70 kadının katıldığı Kadın Savunma Ağı Çalıştayı’nda gelecek dönem programını oluşturmak için 3 gün boyunca kadınlar pek çok başlıkta tartışmalar yaptı. Yapılan tartışmalar, Kadın Savunma Ağı’nın sitesinde de özetlendi.
Kadın Savunma Ağı, çalıştayın ilk gününde “çoklu krizler” başlığında, kapitalist kriz, faşizm ve ekolojik kriz üzerine tartışmalar yapıldığını aktardı. Kapitalizmin krizini tartışırken bakım ve yeniden üretim krizi başta olmak üzere işsizlik, borçlanma üzerine tartışmalar yapan Kadın Savunma Ağı, kapitalizmin krizlerini yaşama biçimini bilince çıkarmak, görünmeyen emeği görünür hale getirecek bir politik program yaratmak üzerine tartıştı.
Çalıştayda ayrıca kapitalizmin krizinin ortaya çıkardığı dönemin ruhuna özgü yeni faşist iktidar biçimleri de gündemdeydi. Genelleşen kadın, LGBTİ+, göçmen/mülteci düşmanlığının ve dinci gericiliğin yeni biçimlerinin bu iktidarların ortak özelliği olduğu tartışan Kadın Savunma Ağı, kontrgerilla içi kriz ve giderek artan faşist saldırganlığına karşı İstanbul Sözleşmesi’nin olmadığı koşullarda nasıl bir mücadele oluşturulacağı üzerine konuştuğunu aktardı.
Anti-türcü ve sosyalist ekofeminist politikanın imkanları ve mücadesi de çalıştay oturumlarının gündemindeydi. Ekolojik krizin bakım krizi ve ekonomik krizle iç içe geçtiği ve bütün bu krizlerin korku, şiddete ve denetime dayalı bir biyosiyaseti önbelirlenim haline getiren bir neoliberal faşist iktidar biçimiyle yönetildiği bugünün koşullarında kadınlar, mücadelenin yalnızca yaşam alanı savunusuna sıkıştırılamayacağı tartıştı.
Sendika.Org