İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) 1996-2004 yılları arasında rektörü ve üniversitenin neoliberal dönüşüm sürecinin başlatıcılarından olan Gülsün Sağlamer, kendi döneminde yerleştirilen turnikeler önünde engellendi. Aracından inen Sağlamer, yürüyerek kampüse girdi
İTÜ eski rektörü olan ve İTÜ Geliştirme Vakfı’nın mütevelli heyetinde yer alan Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, arabasıyla kampüse girmek istediği sırada kapıdaki güvenlik görevlisi tarafından “Rektörlükten talimat var” denilerek içeri alınmadı. Bunun üzerine Sağlamer aracından inerek “Ben giriyorum oğlum, karışma. Durdur durdurabiliyorsan” dedi ve kampüse girdi.
CHP İstanbul eski milletvekili Binnaz Toprak ise o anların görüntüsünü “İstanbul Teknik Üniversitesi eski rektörü Gülsün Sağlamer’i atanmış yeni rektör kampüse sokmuyor! Ülkede ne saygı kaldı, ne ayıp! Kimse bize ‘değerlerimizden’ falan söz etmesin” notuyla Twitter hesabından paylaştı. Toprak’ın daha sonra paylaşımını sildiği görüldü.
1996-2004 yılları arasında İTÜ’de rektörlük yapan Gülsün Sağlamer, üniversitenin neoliberal dönüşüm sürecinin başlatıcılarındandı. Sağlamer, rektör olduğu dönemde pek çok akademisyenin ve öğrenci hareketinin büyük tepkisini çeken uygulamalara imza atmıştı.
12 Eylül döneminde 1402’liklerin olmadığı, darbe yönetiminin isteğine uymadığı için akademisyenlerin tasfiye edilmediği bir üniversite olan İTÜ, büyük tasfiyeyi Gülsün Sağlamer döneminde yaşadı.
Süleyman Demirel’e de yakınlığıyla bilinen Sağlamer, öğrenci belgesinin paralılaştırılmasından yemekhane ücretlerine yüzde 150’ye kadar zamlar yapılmasına, bir asgari ücretin bile karşılayamayacağı pahalılıkta yurtların açılmasına, devlet yurtlarının kapatılmasına, üniversite mülklerinin ve öğrencilerden zorla alınan bağışların aktarıldığı İTÜ Geliştirme Vakfı’nın kurulmasına ön ayak oldu. Öğrenci kartlarının banka kartına dönüştürülmesi de onun döneminde gerçekleşti. Sağlamer’in bugün önünde bekletildiği turnikeler ise 2000-2001 yıllarında onun tarafından kampüs girişine yerleştirildi.
Tüm bu uygulamalara gelişen tepkiyle 2001 yılında yapılan büyük öğrenci boykotu karşısında hukuk dışı, zor ve baskı araçları onun tarafından devreye sokuldu.
Öte yandan yine bu süreçte turnikelerin neye yaradığı da görüldü. Şenliklere çağrılan sanatçılar engellendi, bunların arasında Haluk Levent de vardı. Turnikeler, fakültelerin taşınması ve sıkılaştırılan güvenlik uygulamaları ile üniversitenin kentten yalıtılması politikası uygulanmaya başladı. Aynı zamanda yemekhane zamlarına karşı protestolar sırasında öğrencilerin kampüse ekmek sokması bile yasaklandı. Öğrenciler ormanlık araziden kaçak bir şekilde girmeye çalıştığında ise alana güvenlik ve polis yerleştirildi.
2001-2002 döneminde ise İTÜ Rektörlüğü, okula gelen öğrencilerden Rektör Sağlamer’in kurduğu İTÜ Geliştirme Vakfı’na zorunlu bağış olarak ek harçlar verilmesini istedi. Boykot sürecini örgütleyen öğrenciler, bu uygulamaya itiraz etti ve bunun üzerine “terörle mücadele” de dahil olmak üzere üniversiteye büyük bir polis yığınağı yapıldı. Onlarca boykotçu öğrenci, kayıt dönemi boyunca ya kampüsten zorla çıkarıldı ya da feci şekilde darp edildi. Üniversite yönetimi öğrencilerin adreslerini ihbar etti, gözaltına alınanlar tecavüz tehdidine uğradı. Öğrencilere karşı o zamana kadar görülmemiş bir polis şiddeti uygulandı. Soruşturmalar açıldı, pek çok öğrenciye bir ya da iki dönem uzaklaştırma cezaları verildi. Tüm bunların arkasında Rektör Gülsün Sağlamer, Rektör Yardımcısı Ekrem Ekinci ve Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Muhammed Şahin vardı. Sağlamer’in oluşturduğu yapı, önce Muhammed Şahin sonra da İslamcı kadrolarla devam ettirildi.
Sendika.Org