Yükseköğretim bütçesi, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası tarafından incelendi. Yapılan incelemede yükseköğretim bütçesinin merkezi bütçeye ve milli gelire oranla düşüş yaşadığı kaydedilirken ihtiyacın altında bir bütçe artışının yapıldığına dikkat çekildi. Eğitim-Sen’in analizine göre üniversitelerdeki temel hizmetlerin daha da sınırlandırlandırılacağı ve buna paralel olarak da öğrencilerin daha fazla harcama yapmak zorunda kalacağı bekleniyor
Kamu kurumlarının bütçe tasarıları kamuoyuna duyurulmaya devam ederken yükseköğretim bütçesi de Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası tarafından incelendi. Yapılan incelemede öne çıkan kısımlar şöyle:
Son 19 yıl içinde devlet üniversitesi sayısı 53’ten 129’a, toplam üniversite sayısı ise 76’dan 207’ye çıkmıştır. Aynı dönemde öğrenci sayısı 1,9 milyondan 8 milyona ulaşmıştır. Üniversite sayısı ve öğrenci sayısındaki hızlı artışa rağmen, yükseköğretim bütçesinin söz konusu artışı karşılayabilecek kadar arttırılmadığını görmek mümkündür. Yükseköğretim kurumlarına bütçeden ayrılan payın gerek merkezi yönetim bütçesine gerekse milli gelire (GSYH) oranının istikrarlı bir şekilde azaltılması dikkat çekicidir. Özellikle üniversite bütçelerindeki yıldan yıla yaşanan artışın tamamen personel giderleri gibi zorunlu harcamaları karşılamaya yönelik olduğu görülmektedir.
Hazine yardımının her geçen yıl azaltılması ve üniversitelerin kendi gelirlerini yaratmaya zorlanması yönündedir. Tek tek üniversite bütçelerine bakıldığında bu durumu görmek mümkündür. 2022 yılı için öngörülen bütçelerde, özellikle üniversitelerdeki temel hizmetlerin sınırlandırılması, dolayısıyla öğrencilerin cepten yaptığı harcamaların belirgin şekilde artması beklenmektedir.
2022 yılı yükseköğretim bütçesinin, artan üniversite ve öğrenci sayısına rağmen ihtiyaç kadar arttırılmadığı, aksine oransal olarak azaldığı görülmektedir. 2021 yılında 42 milyar lira olarak belirlenen yükseköğretim bütçesi, 2022’de 57 milyar 740 milyon liraya çıkarılmıştır. Ancak MEB bütçesinde olduğu gibi, yükseköğretim bütçesinin önemli bir bölümünü personele yapılan harcamalar oluşturmaktadır. Yükseköğretim kurumları bütçesinin yüzde 77’si zorunlu giderler arasında yer alan personel harcamalarına (personel giderleri (yüzde 67) + sosyal güvenlik kurumu devlet primi giderleri (yüzde 10)) ayrılmıştır.
Bütçe analizinin yanı sıra yapılan incelemede üniversiteler üzerindeki siyasal baskıya da değinilmektedir. 15 Temmuz sonrasında kitlesel tasfiyeler ve kadrolaşma faaliyetine dikkat çekilirken Boğaziçi Üniversitesi’ndeki son gelişmelerin siyasal baskının ne durumda olduğunun en net göstergesi olduğu belirtildi.
Sendika.Org