Avcılar Kadın Platformu’nun Esra Yıldız ve katledilen tüm kadınlar için yapmak istediği eylem polis tarafından engellendi
İstanbul’da Avcılar Kadın Platformu, “Esra Yıldız ve katledilen tüm kadınlar için isyandayız” Atatürk Anıtı önünde buluştu. Deprem Anıtı’na yürümek isteyen kadınların etrafını çeviren polis, yürüyüşü engelledi. Barikata yüklenen kadınlar, polis şiddetine maruz kaldı.
Engellemeye tepki gösteren kadınlar, sık sık “Kadın cinayetleri politiktir”, “Aç aç, barikatı aç”, “Kadınlara değil, katillere barikat” sloganları attı. Barikat önünde yapılan konuşmada, “Geçtiğimiz hafta katledilen Esra Yıldız için bugün burada toplandık. Yürüyüşümüz ise ‘Valilik izin vermiyor’ denilerek engelleniyor. Bizler bu yasağa, bu barikatı protesto ediyoruz” denildi ve ses çıkarma eylemi yapıldı. Polis ise sık sık anonsla müdahale tehdidinde bulundu.
Bir süre daha barikat önünde ses çıkaran kadınlar, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganıyla eylemi sonlandırdı.
Avcılar Kadın Platformu’nun Esra Yıldız eylemine polis engeli: “Kadınlara değil, katillere barikat”https://t.co/ST4a6RIYCF pic.twitter.com/SFwgeWnqDd
— sendika.org (@sendika_org) October 18, 2021
Avcılar Kadın Platformu’nun açıklamasının tam metni:
İsyandayız çünkü; dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor!
İsyandayız çünkü; her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor!
İsyandayız çünkü; her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor!
İsyandayız çünkü; yanı başımızdaki kız kardeşimiz Esra Yıldız evinde katledildi ve günlerdir faili aramızda dolaşıyor!
Devletin tüm olanakları şiddeti önlemek için seferber edilmesi gerekirken infaz düzenlemeleriyle failler pandemi koşullarında hiç bir önlem alınmadan evlerine gönderiliyor. Kadınları şiddete karşı koruyan yasalar esnetiliyor, sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor. Kayyumlar marifetiyle gasp edilen belediyelerin kadın birimleri kapatılıyor. İstanbul sözleşmesi ve 6284 gibi yaşam güvencemiz sayılabilecek kazanımlarımız yok edilmek isteniyor.
Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ‘kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir’ ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer. İktidarların şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer.
Tüm bunların hayata geçirilmesinin tek yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer. Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor ve yaşamlarımızı savunmak için sokaklara çıkıyoruz!
Sokaklardayız çünkü; pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor.
Sokaklardayız çünkü; pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz varolan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiç bir önlem alınmıyor.
Sokaklardayız çünkü; bakım sorumluluklarıyla birlikte ev içinde artan iş yükü cinsiyetçi iş bölümünü belirginleştirirken kadınları koruyan ve güçlendiren uygulamalar yerine esnek çalışma modeliyle bizi düşük ücretlerle güvencesiz, örgütsüz çalıştırmanın, ücretli-ücretsiz emeğimizi daha da değersizleştirmenin yolları aranıyor.
Yaşadığımız bu deneyimler haklarımıza, kazanımlarımıza ve mücadelemize her zaman olduğundan daha çok sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor.
Kadınları erkeğe, sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için sokaklardayız!
Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı sokaklardayız!
Sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmak için sokaklardayız!
Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı buyur ederek bize sınır çizenlere karşı sokaklardayız!
‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demek için sokaklardayız!
Her türlü yasağa ve baskıya rağmen ‘Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz’ demek için sokaklardayız!
Binbir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız!
Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız!
İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, katliamlara ve savaşlara karşı YAŞAMIMIZI SAVUNMAK İÇİN sokaklardayız!
Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve VAZGEÇMİYORUZ!
Avcılar Kadın Platformu olarak; Seda Kurt, Esra Yıldız ve maalesef adını sayamadığımız onlarca kadın arkadaşımız için adalet gerçek anlamını kazanana dek mücadeleyi şiar edineceğimize ve bir kadın daha eksilmeyeceğimize söz veriyoruz.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!
Sendika.Org