Her yıl olduğu gibi bu yıl da Latin Amerika ülkelerindeki kadınlar, özgür-güvenli-yasal kürtaj hakkı için sokaklara döküldü. Almanya’da ise yaklaşık 60 şehirde stantlar açılıp mitingler yapılarak, kadınların kürtaj hakkını sınırlandıran 128 ve 129a maddelerinin kaldırılması talep edildi
28 Eylül Uluslararası Güvenli Kürtaj Günü’nde dünyanın dört bir yanında çok sayıda kadın örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar ve çeşitli hekim örgütleri özgür, güvenli ve yasal kürtaj hakkı talebini haykırdı.
Meslek hayatları boyunca bu mücadele içerisinde ve belirli kurumlarda aktif olan kadın hekimler, yaşadıkları ülkelere ait, Türkiye’de TTB’nin hazırlamış olduğu rapor benzeri raporlarını paylaştı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Latin Amerika ülkelerindeki kadınlar, özgür-güvenli-yasal kürtaj hakkı için sokaklara döküldü.
Almanya’da ise yaklaşık 60 şehirde stantlar açılıp mitingler yapılarak, kadınların kürtaj hakkını sınırlandıran 128 ve 129a maddelerinin kaldırılması talep edildi.
Bu eylemlere Dr. Kristina Haenel gibi; kadının nasıl kürtaj yaptırabileceğine dair bilgi alma özgürlüğünün dahi kısıtlanışına hekim olarak karşı koyan ve haklarında davalar açılan, cezalandırılan doktorlar da katılım sağladı.
Yapılan açıklamalarda, sadece “geri kalmış” olarak ifade edilen ülkelerde değil, “modern çağı yakalamış olan” ülkelerde de tıbbi bir operasyon olan kürtajın hâlâ kadının özgür iradesiyle, güvenli ve yasal bir şekilde gerçekleştirilemediğine ve bunun politik-dini sebeplerine değinildi.
Bu sebeplerin istisnasız olarak her ülkede belirli yasalarla desteklenişi şiddetle kınandı.
Özellikle 18 yaş altındaki genç kızların gebeliklerini sonlandırmalarının bilinçli olarak engellenişi ve bu çocukların erken yaşta anneliğe ve evliliğe teşvik edilmeleri şiddetle kınandı. Bu pratiğin Avrupa ülkelerinde dahi, ataerkil zihniyetin kendini yasalarla garantiye alarak, bir “ırk-soy-inanç” sürdürme biçiminde meşrulaştırılışı, sözde “modern”, özde ise 150 yıldır sürdürülen bu mücadeleye hiçbir yanıt vermeyen bir çürümüşlük sergileyişi şiddetle kınandı.
Kadının kendi bedeni üzerindeki kararları özgür iradesiyle verebileceği gerçek bir sosyal-sınıfsal mücadeleyi yürütmek için; öncelikle bu özgürlüğü gasp eden yasaların kaldırılması talebi yinelendi.
Dünyanın dörtbir yanında ortak olarak haykırılan bu taleplere, az sayıda da olsa, henüz 18’ini doldurmuş genç erkekler de katıldı.
İmza kampanyalarının pek bir hükmü olmayacağı bilinse de talepler ortaklaştırılarak açılan bir imza kampanyasına, tek bir gün içerisinde, dünya çapında yaklaşık 200 bin kadın katılım sağladı.
Sendika.Org (Ganime Gülmez)