Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) ile Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) aşısız ya da tam aşılı olmayan gebe ölümlerinin son dönemde fazlalaştığına dikkat çekerek merak edilen 10 soruya yanıt verdi
Türk Tabipleri Birliği, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ile Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ortak bir açıklama yaparak sıkça sorulan sorulara da yanıt verdi. Açıklamada, “Tüm dünyada COVID-19 nedeniyle artan anne ölümleri tartışılmakta ve gebelikte aşılamanın sonuçları değerlendirilmektedir. Türkiye’de ise üyelerimizden gelen bilgiler; aşısız ya da tam aşılı olmayan gebe ölümlerinin son dönemde fazlalaştığına dikkat çekmektedir” denilerek şunlar söylendi:
Gebelerin COVID-19’a yakalanma ihtimali genel toplumdan daha fazla olmamakla birlikte, araştırmalar COVID-19’un gebelikte ölümcül sonuçları olan ciddi bir risk etmeni olduğunu ortaya koymaktadır. Gebe kadınların hastalığı ağır geçirme riski gebe olmayanlara göre daha fazladır. Gebeliğe bağlı şeker hastalığı, KOAH, yüksek tansiyon, hipotirodi gibi hastalıkları olan kadınlarda yaşam kaybı riski daha yüksektir.
18 ülkeden 2130 kadının dahil edildiği bir araştırmada COVID-19 geçiren gebelerde anne ölümü, preeklampsi ve erken doğum riskinin geçirmeyenlere göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Hem Alfa hem de şu an ülkemizde baskın olan Delta varyantının gebelerde daha ağır sonuçları olduğu bildirilmektedir.
Gebelikte aşı uygulaması, bilimsel araştırmalara güvenlik gerekçesiyle gebelerin dahil edilmemesi ya da geç bir dönemde dahil edilmesi nedeniyle dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Gebelikte COVID-19 aşılarının kullanımıyla ilgili birçok araştırma yürütülmüş ve 1 Eylül 2021 itibarıyla İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, Norveç, Finlandiya, ABD, Kanada’yı içeren 34 ülkede, gebelere COVID-19 aşısı uygulanmaya başlanmıştır. Bu ülkelerde gebelerin aşı olması bakanlık politikası olarak teşvik edilmektedir.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın tutumu şöyle aktarıldı:
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, “Aşı Uygulanacak Gruplar” listesine göre yaş gruplarında sırası gelen gebelere mRNA (Pfizer-BioNTech) ve inaktif virüs (Sinovac firmasına ait CoronaVac aşısı) aşılarının uygulanabileceğini; aşının gebeliğin ilk üç ayında uygulanmamasının tercih edildiğini ve emzirme döneminde COVID-19’u ağır geçirme riski yüksek olan emziren kadınlara kendi istekleri halinde aşı uygulanabileceğini önererek ayrıca bir güncellemeye gitmemiştir.
Bununla birlikte, Sağlık Bakanlığı, gebe kalmayı düşünenleri, gebeleri ve emziren anneleri COVID-19’dan korumak için aşı olmaya teşvik etmek amacıyla özel bir çalışma henüz yapmamıştır. Bu konu ile ilgili olarak ülkemizde gebelerde ve emziren annelerde CoronaVac ve Pfizer-BioNTech uygulamalarıyla ilgili elindeki zengin ve uluslararası kaynaklara yardımcı olabilecek nitelikte verileri, bilimsel bir analizini yaparak kamuoyu ile paylaşmamıştır. Anne ve bebek ölümleri en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. COVID-19 da bu ölümlerde önemli risk etmenlerinden biridir. Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili elindeki bilimsel bilgileri paylaşmak, analiz etmek ve sonuçlarına göre politika geliştirmek yükümlülüğündedir.
Sağlık kurumlarında gebelikte aşı uygulamasıyla ilgili sistematik bilgilerin ve bakanlık politikasının aktarıldığı bir hizmet içi eğitim yapılmamış; çalışanlar, iş yoğunluğu içinde edindikleri bilgilerle gebelere danışmanlık yapmak zorunda kalmıştır.
Böyle bir politikanın olmaması, hem aksi bulgu olmamasına rağmen aşıya güvensizliği artırmakta hem de kadınların yalnız bırakılmasına ve olası ölümcül sonuçların yükünü tek başına üstlenmelerine neden olmaktadır. Gebelikte COVID-19 hastalığının seyri ve aşı uygulamalarıyla ilgili politika geliştirmekteki ihmalin ülkemizdeki toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunlarına bir yenisini eklediği de aşikardır.
Sağlık Bakanlığı, bütün pandemi sürecinde gebelerde ve emziren annelerde kaç COVID-19 vakasının meydana geldiğini; vakaların kaçının hastanede-yoğun bakımda yattığını ve ölüm sayılarını; sosyoekonomik özellikleri; yaş, ek hastalık ve aşı olma bilgisini; aşı olan ve olmayanlarda hastalık, hastaneye yatış, yoğun bakım ve ölüm sayılarıyla ilgili karşılaştırmalı analizleri; gebelik sırasında COVID-19 aşısı olan ve olmayan kişilerde meydana gelen düşük ve ölü doğum sıklıklarını; aşı olan gebelerde ve emziren annelerde aşı sonrası istenmeyen durumların ne olduğunu; aşıya bağlı bir anomali gelişip gelişmediğini haftalık olarak kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Bu paylaşım, aşıya olan güveni artıracak ve gebelerde aşıyla önlenebilir yaşam kayıplarını önlenmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Bu konudaki soru işaretlerini azaltmak, kamuoyundaki tereddütleri azaltmak amacıyla, uluslararası sağlık otoritelerinin, yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarını derleyen Türk Tabipleri Birliği, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ile Halk Sağlığı Uzmanları Derneği aşağıdaki sorulara cevap verdi. Mevcut verilerin ışığında; gebe kalmak isteyenlere, gebelere, emziren annelere COVID-19 aşısı yaptırmanın ne kadar önemli olduğu ortaya konmaktadır.
Soruların yanıtları için buraya tıklayınız.
Sendika.Org