Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SenaristBir) Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, internet üzerinden katılımla yürütülen anket çalışması sonuçlarına dayanarak kadın senaristler mesleki cinsiyet ayrımcılığı raporunu yayımladı. Raporda kadın senaristlerin senaryo ekiplerinde kendi fikirlerini ifade etmekte zorlandığını, ifade edilen fikirlerin reddedildiği ve sıklıkla mansplaininge maruz kaldıklarına dair sonuçlar dikkat çekiyor
Meslek birliği olan Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SenaristBir) üyeleri, sinema, televizyon ve dijital içerik üretimindeki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama kaygısı ile bir araya gelerek oluşturdukları “Cinsiyet Eşitliği Komisyonu (CEK)” tarafından kadın senaristlerin mesleki hayatlarında uğradıkları cinsiyet ayrımcılığı oranlarını anlayabilmek ve ortaya çıkan anlamlı verilerle bir rapor oluşturmaktır. Kadın senaristlerin çalışma koşullarında karşılaştıkları cinsiyet ayrımcılığının ölçülebilir yöntemlerle raporlandığı sonuçların verilerini, ileride aynı alanda yürütülecek çalışmalarda kullanmayı hedefleyen SenaristBir, komisyon üyelerinin hazırladığı “28” soru ile kadın senaristlerin mesleki alanda uğradıkları cinsiyet eşitsizliği durumunun tespit edilebilmesini amaçlıyor. İnternet üzerinden katılımla yürütülen anket çalışmasına daha önce en az iki projede ekip çalışmasında görev almış “101” kadın senarist katılımı gerçekleşti.
“SenaristBir Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” tarafından, kadın senaristlerin mesleki alanda maruz kaldıkları cinsiyet eşitsizliği oranını ölçümlemek ve oranlamak amacıyla hazırlanan ve uygulanan anket çalışmasının sonucuna göre durum şöyledir:
- Kadın senaristlerin yüzde 64,3’ünün ifade ettiği üzere, çalışma ortamında cinsiyet ayrımcılığı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma koşulları konuşulurken talepkâr görünebileceği düşüncesiyle hakkı olan ücreti istemeye çekinen kadın senaristlerin oranı yüzde 78,2 ile mesleki alanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır.
- Senaryo çalışmalarında erkek ekip üyelerinin mansplaning’ine maruz kaldığını düşünen katılımcıların oranı yüzde 70,3 ile toplumsal cinsiyet ayrımcılığı durumunu doğrulamaktadır. İçerik üretiminde herhangi bir görüşünün kadın olması nedeniyle etkisizleştirilmeye, duygusal alana itilmeye, (“duygusallık” biçiminde yaftalamaya) küçümsenmeye çalışıldığını hisseden kadın senarist oranı da yüzde 70,3 ile mesleki alanda toplumsal cinsiyet ayrımcılığı durumunu onaylamaktadır. Ayrıca kadın olmasından dolayı duygusal, tepkisel, histerik, fazla titiz, ayrıntıcı vb. olmakla etiketlendiğini ifade eden katılımcıların oranı yüzde 73,3 ile belirgin olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır.
- Tasarladığı ya da çalıştığı bir projede, “kadın olarak erkek karakteri yansıtmakta cılız kalabileceği düşüncesiyle, ekibe bir de erkek yazar alalım” türünden bir müdahaleyle karşılaşan kadın senarist oranı yüzde 68,3 ile oldukça yüksek bir oranda mesleki cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır. Ekip çalışmalarında herkesin fikrini eşit olarak ifade edemediğini, ekip içerisindeki sistemin iktidar ilişkileri ile şekillendiğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 62,4’tür. Bu oran mesleki alanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır. Ekipte senaryo metni oluşturulurken kadın bakış açısını geliştiren öneri ve yorumlarının görünürde “ticari” bahanelerle ama aslında eril bakış açısının bir ürünü olan gerekçelerle reddedildiğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 64,4 ile belirgin durumda doğrulanmaktadır. Senaryo çalışmaları sırasında olay örgüsü, karakter gelişimi ya da diyaloglara cinsiyetçi eklemeler, müdahaleler yapıldığını belirten katılımcıların %74,3 ile belirgin oranda geçerli bulunmuştur.
- Kadın senaristlerin çalışma ortamında belirgin oranda cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığı, özellikle hakkını aramak noktasında kadın olma ve yanlış anlaşılma korkusu taşıyarak çekinceler yaşadığı sonucu belirgin olarak doğrulanmıştır.
- Senaryo çalışmalarına cinsiyet durumuna bağlı olarak erkek ekip üyelerinin mansplaningine maruz kalma ve cinsiyetçi yaftalamaya maruz kalma durumları da belirgin bir farkla doğrulanmıştır.
- Kadın senaristlerin, kadın olmanın doğası gereği yaşadığı fiziksel durumlar için anlamlı bir ayrımcılık ve eşitsizlik oranına ulaşılamamıştır.
- Kadın senaristler, mesleki hayatlarında kadın olarak maruz kaldıkları ayrımcılığın kariyerlerini olumsuz yönde etkilediğini ve erkek olsalardı meslek hayatlarının çok daha kolay olacağını açıkça doğrulamışlardır.
Tüm sonuçlar değerlendirildiğinde kadın senaristlerin yüzde 61,6 oranında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz kaldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Sendika.Org