İzmir’de Hasanağa Bahçesi’nde üniversitelilerin barınma sorununa dikkat çekmek için nöbet tutan üniversitelilerin darp edilerek gözaltına alınmasına, gözaltı sürecinde de sistematik olarak şiddet görmesine ve hukuki destek için orada bulunan avukatların da şiddet görmesine insan hakları ve hukuk örgütleri yaptıkları basın açıklamasıyla tepki gösterdi. İHD, ÖHD ve ÇHD’nin İzmir Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamasında iktidara saldırıların ve saldırıların cezasız bırakılmasının son bulması için çağrıda bulunuldu
Üniversitelilerin barınma sorununa dikkat çekmek için parklarda nöbet tutan üniversitelilere 28 Eylül’de İzmir ve İstanbul’da polis saldırmıştı. İzmir’de Hasanağa Bahçesi’nde gözaltına alınan üniversiteliler, gözaltına alınma anlarından gözaltı aracında geçirdikleri sürece ve hatta kontrol için gittikleri hastanede geçirdikleri süreye kadar polisin sistematik şiddetine maruz kaldı. Ters kelepçeyle gözaltına alınan üniversiteliler, hastane önünde dahi fiziksel şiddet gördü. Üniversitelilere hukuki destek sunmak için Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne giden avukatlar da polis şiddetinden nasibini aldı.
Yaşanan bu şiddete İzmir’de insan hakları ve hukuk örgütlerinden tepki geldi. Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi ve İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İzmir Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada barınma hakkının Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle devlet güvencesi altında olduğuna dikkat çekilirken hukuki destek için orada bulunan avukatların şiddet görmesine tepki gösterildi. Yaşanan saldırının son dönemdeki yargının siyasallaşması ve avukatlık mesleğine yapılan saldırılarla bağlantılı olduğu belirtilen açıklamanın sonunda iktidara saldırıların ve saldırıların cezasız bırakılmasının son bulması için çağrıda bulunuldu.
İzmir’de hukuk ve insan hakları örgütlerinden avukatlara uygulanan polis şiddetine tepki: “Savunma susmadı, susmayacak” https://t.co/1XDpyRBH04 pic.twitter.com/Fqjlfslx1y
— sendika.org (@sendika_org) September 30, 2021
Açıklama şöyle:
Öğrencilerin temel haklarını savunmak ve hukuki güvenliklerini sağlamak amacıyla sağlık kontrolünün yapıldığı Yeşilyurt Devlet Hastanesine giden meslektaşlarımız polislerin şiddetine ve işkenceye maruz kalmışlardır. Mesleki faaliyet alanlarımız her geçen gün daha da daraltılmakta olup yargının kurucu unsurlarından olan avukatlık mesleğinin bu denli itibarsızlaştırılmaya çalışılma politikası yürütenleri bu politikalarına derhal son vermeye çağırıyoruz.
Yargının giderek daha da siyasallaştığını, adil yargılanma ve kişi güvenliği haklarının daha fazla yok sayıldığını, savunmanın ve dolayısıyla avukatların susturulmaya çalışıldığını, kriminalize edildiğini görüyor ve buna karşı sesimizi yükseltiyoruz.
Meslektaşlarımız takip ettiği davalar ve müvekkilleri ile özdeşleştirilmekte, bundan dolayı soruşturulmakta, kovuşturulmakta; hatta hapsedilmekte ve hüküm giymektedirler. Avukatlık mesleği, hükümet tarafından itibarsızlaştırılmakta ve avukatı özellikle saldırı açısından hedef haline getirmektedir. Meslektaşlarıma faili meçhul cinayetlerle katledilmekte, mesleki faaliyetleri sebebiyle işkence ile gözaltına alınmakta, tutuklanmakta, itibarsızlaştırılnıakta, yoksulluğa ve güvencesizliğe terk edilmektedir. Meslektaşlarımıza yönelik bu saldırılar görülmektedir ki çoğu kez cezasızlıkla sonuçlanmaktadır.
Siyasal iktidara çağrımızdır. Mesleki faaliyetleri nedeniyle meslektaşlarımızı işkence ile gözaltına almaya, tutuklamaya, mesleğimizi itibarsalaştırmaya ve meslektaşlarımıza yönelik saldırı gerçekleştirenlere karşı devlet tarafından gösterilen cezasızlık toleransına derhal son verin.
Sendika.Org