Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü, İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan’ın kararının ardından çıkılmasına karşı yapılan eylemlere katılan iki kadına idari para cezası kesilmesini protesto etti. Adliye önünde bir araya gelen kadınlar “Baskılarla, para cezalarıyla bizleri yıldıramazsınız. Hayatlarımıza, haklarımıza, birbirimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi
Hatay’da İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan’ın kararının ardından çıkılmasına karşı yapılan eylemlere katılan iki kadına idari para cezası tebliğ edilmişti. Kadınlar Hatay Adliyesi önünde para cezalarını protesto etti.
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla 27 Mart’ta Antakya/Köprübaşı’nda bir araya gelen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim” sloganıyla basın açıklaması yapmıştı. Eyleme katılan iki kadına idari para cezası tebliğ edilince “Kadın mücadelesine ceza kesilemez” diyen kadınlar, Adliye önüne çağrı yapmıştı. Kadınlar bugün (9 Eylül) Hatay Adliyesi önünde bir araya geldi. Adliye önünde bir araya gelen kadınlar “Baskılarla, para cezalarıyla bizleri yıldıramazsınız. Hayatlarımıza, haklarımıza, birbirimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklamayı okuyan Mutlu Aymaz, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin gündeme gelmesi üzerine Türkiye genelinde olduğu gibi Antakya’da da Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu olarak kitlesel bir katılımla alanlara çıktık. 27 Mart’ta ‘İstanbul Sözleşmesi bizimdir’ diyerek hakkımıza sahip çıkmamıza karşılık ‘Valilikçe yasaklanan yerlerde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak’ gerekçesi ile platform üyesi bazı kadın arkadaşlarımıza idari para cezası kesilmiştir” diye hatırlattı.
Aymaz açıklamanın devamında “Bugüne kadar yaptığımız her eylemde önümüze dikilen polis barikatlarına, kesilen para cezalarına, baskılara, tehditlere rağmen yaşam için eylemlerden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz de. Kadınların sokağa, alana çıkıp yaşamlarını savundukları için kesilen cezaları kabul etmiyoruz, eylemleri de yapmaktan geri durmayacağız. Kadına yönelik şiddetin çığ gibi büyüdüğü, kadın cinayetlerine her gün yenilerinin eklendiği, hane içinde ve dışında cinsel saldırı suçlarının tırmandığı, çocuk istismarının ülkenin en büyük sorunlarından biri haline geldiği, LGBTİ +’lara yönelik nefretin arttığı bir ortamda İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak, yeniden yürürlüğe girmesini istemek hepimiz için bir zorunluluktur” dedi.
Para cezaları ile kadınların sokaklardan çekilmesinin istendiği söylenen açıklama şöyle devam etti:
İdari para cezaları keserek, kadınların her türlü koşullara ve baskılara rağmen sokaklardan çekilmemesinin, geri adım atmamalarının bedeli ödetilmek istenmektedir. Uygulanan cezalar tamamen siyasidir. Her gün en az 3 kadın öldürülürken, kadın katilleri, tecavüzcüler serbest bırakılırken, erkeklere ödül gibi cezalar sunulurken, kadın örgütlerine, kadın hakları savunucularına türlü bahanelerle ard arda cezalar yağmaktadır.
3 Eylül’de İdil’de bisikletiyle oynarken zırhlı aracın çarptığı Mihraç Miroğlu vefat etti. Son 6 yılda zırhlı araçların mahallelerde gezerken çarptığı, çocukların evde uyurken duvarlardan araçların içeriye girdiği hiçbir ölümde kolluk kuvvetleri ceza almadı. Bu ölümler kaza olarak dahi değerlendirilmedi. Ölüm saçan savaş makinelerinizi yaşam alanlarından, çocukların üzerlerinden çekin.
Valilikler sokakları kadınlara değil çocukları ezen savaş araçlarına yasaklamalıdır! Evlenmek istemediği için babası tarafından tinerle yakılarak katledilen 13 yaşındaki Suriyeli Amara kimsesizler mezarlığına defnedildi. Çocuk evliliğini televizyonlarda meşrulaştıran “bir kereden bir şey olmaz” diyerek çocuk bedenine saldıranlar, Amara’nın da, çocuk istismarlarının da sorumlusudur. Sizler hala İstanbul Sözleşmesi’nden kaçın biz kadınlar da inatla “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye haykırmaya devam edeceğiz.
Aymaz açıklamanın sonunda kadınların para cezaları ile korkutup sindirmeye çalışan iktidara seslendi:
Kadınları para cezaları ile korkutup sindirebileceğini uman siyasi iktidara karşı demokratik hakkımız olan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkımızdan vazgeçmeyeceğimizi, İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere haklarımızı güvence altına alan tüm yasal düzenlemelere sahip çıkmaya devam edeceğimizi haykırıyoruz. Baskılara inat, yaşasın kadın dayanışması!
Sendika.Org