Çorlu Tren Katliamı’nda yakınlarını yitirenler, 12 Haziran 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesi önünde buluşup bireysel başvuru yapacaklardı. AYM önünde buluşan ailelere Ankara polisi saldırmıştı. Katliamda yakınlarını yitiren Mısra Öz, Hüseyin Şahin ve İsmail Kartal hakkında “emniyet güçlerini darp etmek ve polise mukavemetten” açılan davada ifadelerin alındığı ilk duruşma, Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatlar Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mukadder Kardiyen’in emriyle ailelere saldırıldığını ve Kardiyen’in de bizzat şiddet uyguladığını ifadelerinde geçirdi. Müşteki polisler, her şeyi talimat doğrultusunda yaptıklarını, şikayetçi oldukları kişilerin kim olduğunu mahkeme salonuna geldiklerinde gördüklerini ifade ederek şikayetlerini geri çekti. Duruşma sonrası basın açıklaması yapmak isteyen aileler Ankara polisi tarafından engellendi
8 Temmuz 2018 tarihinde Edirne Uzunköprü’den İstanbul Halkalı’ya gitmek için yola çıkan 362 yolcu ve 6 çalışanın bulunduğu yolcu treni Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrilmişti. Yaşanan katliamda 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmişti. Üç yıllık yargı sürecinde katliamdan sorumlu TCDD personellerinin hiçbiri yargılanmazken bugün Mısra Öz, Hüseyin Şahin ve İsmail Kartal, polise mukavemet suçlamasıyla Ankara’da hakim karşısnda.
Katliamda yakınlarını yitirenler Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmak üzere 12 Haziran 2019 tarihinde sabah saatlerinde Anayasa Mahkemesi önünde buluşmuşlardı. Ankara polisi ise ailelere saldırmış, aileleri kalkanların altından tekmelemek suretiyle ve yumruklarla darp etmiş, yerlerde sürüklemiş ve yaralanmalarına sebep olmuşlardı. Katliamda yakınlarını yitiren Mısra Öz, Hüseyin Şahin ve İsmail Kartal hakkında “emniyet güçlerini darp etmek ve polise mukavemetten” dava açıldı.
ÇORLU TREN KATLİAMI AİLELERİNE AYM ÖNÜNDE POLİS SALDIRISI
Ankara’ya gidiyorum.
Yargılanmaya.
Ben gitmesine giderim de, 25 kişinin katilleride gelsin artık yargı önüne.
Sonuçta onlar 7’si çocuk 25 kişiyi öldürdü. Benim gibi polis darp etmedi.
Adalet herkese eşit değil mi? #Adalet— Mısra ÖZ (@misra_oz) September 13, 2021
Davada sanıkların ifadelerini vereceği ilk duruşma Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya altı polis şikayetçi olarak geldi. Bu duruşumada katliamda yakınlarını kaybeden üç sanık ve avukatlar ifade verecek. Avukatlar, sanıkların ifadesi başlamadan önce derhal beraat talebinde bulundu. Ancak beraat talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
İki avukatın derhal beraat talebinin ardından Av. Murat Yılmaz da derhal beraat talebinde bulundu. Yılmaz, ardıdan AYM önüde Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mukadder Kardiyen’in ailelere saldırdığını, saldırının görüntülere yansımasından sonra Kardiyen’in kendini aklama girişimi olarak bu dosyayı oluşturduğunu şu sözlerle ifade etti:
Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı [Mukadder Kardiyen] kendi suçu ortaya çıkınca kendini aklama çabasıyla bu dosyayı oluşturuyor. Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı’nın ailelere nasıl hırsla müdahale ettiği görüntülere yansımıştı. Bu kişi adliye önünde avukatlara, Meclis önünde vekillere saldıran kişi. Suçu açığa çıkınca bu dosyayı oluşturdu. Burada şikayetçi diye gelen polislerin ifadeleri 20 gün sonra alındı. Sorusturma kapsamında verilmiş bir takipsizlik kararı varken bu karar usulüne uygun olarak kaldırılmadan bu iddianame düzenlendi. Savcılık kendi takipsizlik kararına rağmen davayı actçtı, usul olarak da bu yargılama yapılamaz.
Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mukadder Kardiyen’in AYM önünde ailelere saldırı emri verdiği anlar
? 12 Haziran 2019
[?@onuremreya]https://t.co/PBSE6YMvNy pic.twitter.com/CwWfwYmaOc— sendika.org (@sendika_org) September 13, 2021
Murat Yılmaz’ın ardından Hüseyin Şahin savunmasına başladı. Katliamda çocuğunu yitiren Şahin, şöyle dedi:
Çorlu’da 18 yaşında evladımı kaybettim. Biz polise müdahale etmedik. Kendileri bize müdahale etti. Bizi buraya sizin gibi hakimler getirdi.yargılamada verilen kararlar nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne basvuru yapmak istedik ve orada da müdahaleye uğradık.
Katliamda yakınlarını kaybeden ailelerin avukatlığını yapan Av. Mürsel Ünder de sanık sandalyesindeydi. Ünder,
Ben Çorlu Tren Katliamı’nda vefat edenlerin ailelerinin avukatıyım. En alt düzey dört kişi dışında asıl sorumlular yargılanmadı. Bütün devlet sorumluları korumak için kendisini siper etti. Olay günü avukat olarak Anayasa Mahkemesin’e bireysel başvuru yapmak amacıyla oradaydım. Avulatlık mesleğimin gereği olarak özel soruşturma usulleri işletilmesi gerekirken işletilmedi. Savcılık az önce derhal beraat talebimizi “bu aşamada” reddettiğini söyledi. Hangi aşamada kabul edilebilir? Savcı talebimizin reddi yönünde görüş bildirirken bu görüşünün gerekcelerini acıklama gereği duymadı. Savcılık kolluk tarafından oluşturulan deliller dısında bir delil toplama çabasına girmedi, dosyada kolluk tarafından oluşturulan deliller de hukuka aykırıdır.
Duruşmanın son kısmında söz alan müşteki polisler verdikleri ifadelerde oradaki her hamlelerinin talimat doğrultusunda olduğunu söyledi. Sonrasında topluca hastaneye gidip topluca darp raporu aldıklarını belirten polisler şikayetçi oldukları kişilerin kim olduklarını bilmediklerini söylediler. Hakimin sanıkları göstererek “Bu kişileri orada gördünüz mü?” sorusuna bütün polisler “Hatırlamıyorum” dedi. Şikayetçi polisler, şikayetçi olduğu kişileri bugün gördüklerini ifade ederek şikayetlerini geri çekti.
Müşteki polislerin ifadelerinin ardından duruşma sona erdi. Bir sonraki duruşma 2 Şubat 2022’de saat 10.00’da görülecek.
Çorlu Tren Katliamı’nda yakınlarını kaybedenler “polise mukavemet” suçlamasıyla hakim karşısında: Polislerin saldırmalarından şikayetçi olmalarına kadar her şey talimat doğrultusundahttps://t.co/grNhPv3KaG pic.twitter.com/0tiVsASBuj
— sendika.org (@sendika_org) September 13, 2021
Duruşma sonrasında Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak isteyen aileleri Ankara polisi engelledi. Aileler, en doğal hakları olan basın açıklaması yapmanın yine engellendiğini söyleyerek içeride görülen davanın da yine böyle bir dava olduğunu vurguladılar. Polisin engellemesine rağmen basına açıklama yapan Mısra Öz, müşteki polislerin ifadeleriyle polislerin saldırmasından şikayetçi olmalarına kadar her şeyin talimat doğrultusunda olduğunun açığa çıktığını ifade etti. Mısra Öz’ün konuşması sırasında polisler yine basınla aileler arasına girerek açıklamayı engelledi.
Sendika.Org/Ankara