Berlin Eyalet Hükümeti’nin 2020-2025 yılları arasında uygulamak üzere aldığı “kiraları dondurma” kararının nisan ayında feshedilmesinin ardından başlayan kira protestoları sürüyor. Berlin’de yaklaşık otuz bin kişi “Ücretler yukarı, kiralar aşağı” talebiyle yürüdü
“Tüm krizlerin faturasını biz değil zenginler ödemek zorunda”
11 Eylül tarihinde, Almanya’nın Berlin şehrinde, kontrolsüz kira artışlarına karşı ittifak kuran onlarca organizasyonun çağrısıyla, yaklaşık otuz bin kişi yürüdü. Yürüyüşte “Ücretler yukarı, kiralar aşağı” talebi haykırıldı.
Pandemi dalgasıyla birlikte, 2021 Mart ayındaki kapanma döneminin ardından, Nisan ayında, Berlinli kiracılar yine sokaklara dökülmüşlerdi.
Gerçekleşen bu protestoların sebebi; Federal Hükümet’in 2015’te kira artışlarının frenlenmesini öngören kararını, 15 Nisan’da “Bu yasa Anayasa Mahkememiz açısından geçersizdir. Bir yıldan fazla bir süredir yürürlükte olan yasa anayasa ihlâlidir. Bu yasanın Eyaletler Yasası’nda yeri yoktur” yönlü bir açıklamayla feshetmesiydi.
Berlin Eyalet Hükümeti’nin 2020-2025 yılları arasında uygulamak üzere aldığı “kiraları dondurma” kararı böylelikle feshedilmiş oldu.
Okumak ya da çalışmak amacıyla, bir kısmı da uluslararası projeler kapsamında Berlin’e yerleşmiş olan yüzlerce genç bu kararla birlikte, terk edilmiş harabe binaları işgal etti. Ve bu binalardan polis zoruyla çıkarıldı.
Binlerce kiracı, tencere-tava eylemleriyle Berlin gecelerinin sessizliğini yırtmaktan usanmadı.
Pandemi döneminde kontrolsüz bir biçimde artan kiralar, birçok insan açısından şehirlerde yaşamayı neredeyse imkânsız hale getirecek. Bu durum ağırlıklı olarak işsizleri, asgari ücretle çalışanları, göçmenleri ve öğrencileri etkileyecek.
Ve kısa vadede (artık uzun vadede de değil, yıllardır bu yönle hazırlık yapılmakta) şehirlerin sosyal örüntüsünün, bilinçli bir uygulamayla farklılaştırılmasını da beraberinde getirecek.
İlticacıların neredeyse tamamı artık yasal olarak şehir merkezlerinde ev tutma hakkına sahip değil. Ev bulmak için uğradıkları emlakçılardan aldıkları yanıt da “ilticacılara şehir içerisinde ev kiralama yetkilerinin olmadığı” yönlü.
Daha önce her şehirde kooperatifler halinde örgütlenmiş olan “Sosyal Konutlar”, tarihin çöplüğüne atılma tehlikesiyle yüzyüze kaldı. Kiralık ev hizmetleri, büyük emlak şirketlerinin sunduğu bir hizmet haline geldi. Yani bu alandaki tekelleşme süreci neredeyse nihayetlendi.
Bu sebeple, Hamburg’dan Berlin’e dek, kentsel dönüşüm projelerini politik açıdan ele alan kurumlar, kiracı girişimcileri, kiracı hakları dernekleri, kooperatif, vakıf, sendika vb. onlarca kurum, kira artışlarına karşı bir ittifak oluşturarak 11 Eylül yürüyüşünü düzenledi.
İttifak içerisinde yer alan ve yıllardır kira artışlarına karşı istikrarlı bir şekilde mücadele veren bazı kurumlar, “kira artışlarını durdurmazsanız, bize kamulaştırmaktan başka bir yol bırakmayacaksınız” benzeri mesajların yazılı olduğu pankartlar taşıdı. Bu yönde konuşmalar yaptılar.
Berlin gibi büyük şehirlerde, tadilat sebebiyle içerisine kiracı alınmayan çok sayıda sosyal konut var. Asıl amaçlanan ise bu sosyal konutların tasfiyesi ve yerine yeni binaların yapılması. Daha öncesinde de böylesi konutların, gerçekten evsizlik sebebiyle gençler tarafından işgali gündeme gelirken, bu işgaller artarak devam edecek gibi görünüyor.
Sendika.Org / Almanya (Ganime Gülmez)