Salgın Adalar’da da hızla yayılmaya başlamış hatta pik noktasına ulaşmıştı. Hal böyleyken Heybeliada Aile Sağlık Merkezi’nde uzun süredir hekim yoktu. Şubat 2021’de nihayet yeni bir aile hekimi gelmiş ve aşılama için hazırlıklar başlamıştı. Randevular verilmiş aşılar beklenmeye başlanmıştı ki, ASM’nin kapısına bir kamyon dayandı ve merkezin tüm malzemeleri boşaltıldı
İstanbul’un adalarından biri olan Heybeliada’da bulunan tek sağlık merkezinin malzemeleri bir kamyona yüklenip götürüldü. Bir süre sağlık hizmeti verilemedi, aşılamalar bir köşkün salonunda yapılmak zorunda kaldı. Hikâye ilginç, üstelik yıllara dayanan bir talan hikayesinin de son perdesi adeta…
Salgın tüm dünyada etkisini gösterirken Adalar’da da hızla yayılmaya başlamış hatta pik noktasına ulaşmıştı. Hal böyleyken Heybeliada Aile Sağlık Merkezi’nde (ASM) uzun süredir hekim yoktu. Şubat 2021’de nihayet yeni bir aile hekimi gelmiş ve aşılama için hazırlıklar başlamıştı. Randevular verilmiş aşılar beklenmeye başlanmıştı ki, ASM’nin kapısına bir kamyon dayandı ve merkezin tüm malzemeleri boşaltıldı. Geriye boş duvarlar, yeni göreve başlamış bir hekim ve aşı bekleyen 50 hasta kaldı. Adalılar şaşkındı ancak kaybedecek zaman yoktu. Adanın önde gelen isimlerinden Leyla Aktaş Rosenberg aynı gün köşkünün kapılarını açtı ve aşılama başladı. Boşaltılan ASM’nin içindense başta dediğim gibi, yıllara dayanan bir talan hikayesi çıktı.
Malzemeler bir önceki hekim tarafından alıp götürülmüştü. Çünkü Aile Hekimleri 2000’li yılların başında büyük tartışmalara neden olan sağlık ocaklarının kapatılıp Aile Sağlık Merkezleri’ne geçişle birlikte tüm malzemeleri temin etmek zorunda bırakılmıştı. Bu durumda görevi bırakırken de ‘ticarethanenin’ malzemelerini ya alıp gidecek ya da devretme yolunu seçecekti. Pandeminin ortasında aldığı bu karar hekimlik etiği açısından tartışmalı da olsa, Dr. Büşra Köten İlerisoy’un yaptığı tam da bu sistemin sonucuydu.
Ancak burada başka bir sorun vardı, ASM’de bulunan malzemeler bağıştı ve bu hekime değil Adalar Belediyesi’ne aitti.
Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olan Heybeliada Senatoryumu’nun 2005 yılında kapatılmasının ardından Adalar Belediyesi ve Maltepe Üniversitesi işbirliği ile Heybeliada’da bir sağlık merkezi inşaatına başlandı. Yapılan protokole göre, bina inşaatı ve merkezin işletmesi üniversiteye ait olacak: içinde acil müdahale, müşahade, laboratuvar ve röntgen hizmetleri de bulunacak ve 24 saat kesintisiz poliklinik hizmeti ücretsiz olarak verilecekti. Bina 2010 yılında tamamlandı ve 6 Haziran 2010 tarihinde ‘Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Heybeliada Sağlık Ocağı’ adıyla açıldı. 3 kat olarak açılan sağlık ocağına Mc Donald’s Çocuk Vakfı da içerisinde hasta yatakları, LCD TV’ler, bilgisayar ve tıbbi ekipmanın olduğu 43 ayrı kalem malzeme bağışladı.
Sağlık Ocağı 1,5 yıl hizmet verdikten sonra 20 Aralık 2011 tarihinde yapılan bir protokolle Adalar Belediyesi tarafından İl Sağlık Müdürlüğü’ne devredildi. Böylece içindeki tüm malzemeleri ile birlikte Aile Sağlık Merkezi’ne (ASM) dönüştü.
Göreve başlayan ilk hekim Dr. Erhan Şuben ASM’nin ilk halini şu sözlerle anlattı:
İçeride en modern hasta yataklarından tıbbi ekipmana her şey mevcuttu. Zaman içerisinde ben de kimi eksik malzemeleri temin ettim. Örneğin oksimetre yoktu, önemliydi satın alıp getirdim. Kısa süre görev yaptıktan sonra da yerime gelen hekime, herhangi bir bedel almadan her şeyi bıraktım. Kendisi malzemeler için kaç para istediğimi sormuştu, cevabım netti ‘buradaki her şey Heybeliada halkınındır ve halkın malı satılamaz’ dedim ve herhangi bir para almadım.
Dr. Erhan Bey’in bahsettiği hekim Dr. Nurettin Özşahin. Kendisi de bu diyaloğu doğruladı. Görüşmemizde “Evet, Erhan bey para istemedi, ona ödeme yapmadım ama sağlık müdürlüğüne ödeme yaptım. Zaten içeride doğru dürüst bir şey de yoktu, neredeyse her şeyi ben aldım” dedi. Ancak ASM’de dikkate değer bir malzeme olmadığını iddia ettiği halde hangi malzemeler için teklifte bulunduğunu ve sağlık müdürlüğüne ne kadar ödediğini hatırlamadığını belirtti. Heybeliada’nın ardından Kınalıada ASM’ye geçen Dr. Nurettin Bey, Heybeliada ASM’deki malzemeleri, yerine gelen Dr. Büşra Köten’e devrettiğini “hatırlamıyorum ama sanırım 10-15 bin TL gibi bir rakama” sözleriyle anlattı ve ekledi “5-10 bin TL’lik önemsiz bir konu bu, sağlıkta daha büyük sorunlar var!” Öte yandan Merkezde hiçbir hekimin karar defteri tutmaması ise dikkat çekici bir ayrıntı olmaktan öteye geçemedi.
Dr. Büşra Köten İlerisoy’a ulaşamadım ancak en kritik dönemde Merkez’i boşaltmasına adalıların tepkisi büyük. Adalılar Dr. Erhan Bey’in ardından geçen süreçten olumlu bahsetmiyor ve bu süreçte ASM’nin giderek küçülmesine tanıklık ettiklerini ifade ediyorlar. Öyle ki, 3 katlı binanın giriş katı protokolün 3/6. maddesindeki “Binanın tamamı sağlık hizmeti için kullanılacaktır. Herhangi bir bölümü başka amaçla kullanılamaz, başka kişi ve kuruluşlara tahsis edilemez” şartına rağmen Halk Eğitim Merkezi’nin bir atölyesinin kullanımına açılıyor.
Bu soruya yanıt almak üzere İlçe Sağlık Müdürü Bekir Necati Şimşek’i ziyaret ettim. Sorularıma yazılı olarak ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün oluruyla yanıt verebileceğini belirttikten sonra “Kayıtlar var mıdır yok mudur bilmiyorum. Zaten çok önemli bir konu olduğunu da düşünmüyorum. İki hekim arasında 5-10 bin TL’lik bir mesele bu” diyerek Dr. Nurettin Özşahin’le aynı yaklaşımı sergiledi. Ayrıca bunun neden konu edildiğini anlamadığını dahası kendisinin hedef alınarak yıpratılmak istendiğini iddia etti. Biz gazetecilerin aşina olduğu bir yöntemi kullanarak da “Sizlere kimlerin bunları yaptırdığını biliyorum” demeyi ihmal etmedi. Bu tatsız diyaloğu geride bırakarak sorularımı görüşmenin ardından kendisine ilettim
İşte yanıt bekleyen sorular:
1-20 Aralık 2011 tarihinde Adalar Belediyesi ile yapılan protokolle Sağlık Müdürlüğüne devredilen Heybeliada ASM’de bulunan ve içerisinde hasta yatakları, TV’ler, bilgisayar ve tıbbi ekipmanın bulunduğu en az 43 kalem malzeme kayıtlarınızda mevcut mudur? Bu malzemeler şu an nerededir?
2-Dr. Nurettin Özşahin malzemelerle ilgili müdürlüğünüze ödeme yapmış mıdır?
3-Aynı protokolde binanın sağlık hizmeti dışında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak binanın bir katı Halk Eğitim Merkezi tarafından kullanılmaktadır. Bu kullanım hakkı ne zaman ve kim tarafından verilmiştir?
4-Salgına karşı aşılamanın başladığı dönemde, bir önceki hekim Büşra Köten İlerisoy, kendisine ait olduğunu iddia ederek ASM’deki malzemeleri almış ve merkez kullanılamaz hale gelmiştir. Aşılamanın yapılabilmesi ve halk sağlığı açısından müdürlüğünüz sürece nasıl müdahale etmiştir?
Gerek ASM’de bulunan malzemeleri gerekse son yaşanan süreci bir de Adalar Belediyesi’ne sordum. Birkaç yetkili konuyla ilgili sorularımı cevaplamaktan mutlu olacaklarını belirtmelerine rağmen bir yanıt alabilmek mümkün olmadı. Ancak edindiğim bilgiye göre konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurulması kararlaştırılmış.
18 Mart 2021 tarihinde yaşananlarla başladık, sonrası ile bitirelim.
Ada halkı Aile Sağlık Merkezi’ni el birliğiyle yeniden kurdu. Önce aşı için buzdolabı temin edildi ardından Askeriyeden spor kulüplerine herkes seferber oldu… tadilat, temizlik, boya derken bağışlanan malzemeler yerleştirildi. Şu günlerde kapıya gelen hastaların yüzü gülüyor: “Adaya nihayet bir doktor geldi…”
Dr. Sosin Fıslı ise bu süreçte zor zamanlar geçirse de “Benim için hastaların mutlu yüzü yeter de artar bile” diyor. Ancak belli ki mutlu olmayanlar da var. Çünkü bu sürecin hemen ardından Sağlık Müdürlüğü, ASM’deki eksiklikler nedeniyle kendisine soruşturma açmış. Eksik olansa, doktorun isminin bulunduğu kapıdaki tabela…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.