Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “İnsanca Bir Yaşam, Demokratik, Grevli Toplu Sözleşme İçin Mücadeleyi Birlikte Büyütüyoruz” diyerek TİS taleplerini iletmek üzere Edirne ve Batman’dan Ankara’ya yürüyor
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “İnsanca Bir Yaşam, Demokratik, Grevli Toplu Sözleşme İçin Mücadeleyi Birlikte Büyütüyoruz” diyerek TİS taleplerini iletmek üzere Edirne ve Batman’dan Ankara’ya yürüyor.
Edirne ve Batman’da yapılan eşzamanlı basın açıklamaları ile yola çıkan KESK üyeleri 20 Ağustos’da Ankara’da olacak. Yürüyüş kolları yol üzerindeki kentlerde açıklamalarını ve taleplerini yineleyecekler.
Edirne ve Batman’da yapılan açıklamalarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yapılan teklifin, kamu emekçilerinin aileleri birlikte 20 milyonu aşkın geniş bir kitleyi hayal kırıklığına uğrattığının altı çizildi.
Batman ve Edirne’de yapılan açıklamaların satır başları şu şekilde:
Çalışma Bakanı konuşmasının başlarında önceki gün imzalanan kamu işçisi Toplu İş Sözleşmesinin 2021 ve 2022 yıllarını kapsadığını ifade ederek “Ancak bugün memur ve memur emeklileri için sunacağımız teklif 2022-2023 yıllarını kapsıyor” demiştir. Böylece daha baştan “kamu işçisi TİS’ini emsal almayın. En düşük işçi ücretine 500 TL artış, 2021 yılı için altışar aylık dilimler halinde %12 +%5 ve enflasyon farkı gibi bir teklif beklemeyin” sinyali verilmiştir.
Vaatlere karnımız tok! İcraat istiyoruz
Öte yandan Çalışma Bakanı’nın konuşmasında maaş artışı dışında sadece 3600 ek gösterge ve sözleşmeli istihdam, konularına sadece bir kaç cümle ile değinilmiştir. “3600 meselesinin bu sözleşme sürecinin içerisinde çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz”, “Sözleşmeli personelin haklarının yeniden düzenlenmesi, kamu personelinin haklarına sahip olması konusunda da benzer bir yaklaşıma sahibiz” gibi ucu açık, içeriği net olmayan, vaat niteliğinde cümleler kurulmuştur.
Gerçek enflasyon rakamları esas alınmalıdır!
Öncelikle KESK olarak 5,5 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin yıllardır biriken yüzlerce sorunu orta yerde dururken sadece bir kaç başlığı içeren üstelik vaat niteliğini aşmayan bir yaklaşımın “Toplu Sözleşme teklifi” gibi sunulmasını kınıyoruz.
Ücretler belirlenirken yoksulluk sınırı esas alınmalıdır!
Biz KESK olarak maaş artışlarımız konusunda en başından beri bu verilerden, 4 kişilik bir ailenin insan onurunun gerektirdiği zorunlu ihtiyaçları karşılayabilmesi için yapması gereken harcama düzeyi olan Yoksulluk Sınırını esas aldık. Tekliflerimizi “Hiçbir Kamu Emekçisi Hanesi Yoksulluk Sınırı Altında Kalmasın” diyerek hazırladık.
Yıllardır yoksulluk sınırında yaşanan artış ile maaşlarımızda yaşanan artış arasındaki makas açıldı. Dolayısıyla toplu sözleşme dönemlerinde istediğimiz maaş artışı oranı da her yıl biraz daha arttı. Sadece son iki yılda hem açlık hem de yoksulluk sınırı %38,6 artarken kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış %29,85 ‘te kalmıştır.
Buradan hareketle bu dönem teklifimizde eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline geçen tutarın eş, çocuk, kira, yakacak, ulaştırma, yemek, ikramiye gibi kalemlerle Haziran itibari ile 9.332 TL olan 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını temel aldık.
Eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline geçen tutarın söz konusu yardımlar ve ikramiye ile birlikte 2022 Ocak itibari ile 10.400 TL’ye çıkarılmasını teklif ettik. Buna göre tüm kamu emekçilerinin maaşlarının yardım, ikramiye kalemlerinin dışında %43,5 artırılmasını talep ettik.
Geçmişte yoksulluk sınırındaki artışı, maaşlarımızdaki reel erimeyi görmeyen hatta KESK’in maaş artışı tekliflerini ‘abartılı’ bulanlar bu dönem bizim maaş artışı teklifimize yakın artışlar teklif etmiştir.
2022 yılında Kriz daha da Derinleşecektir!.
Dolayısıyla dün iktidarın 5,5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine yaptığı teklifin adı “Toplu Sözleşme Teklifi” değildir. Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 9 bin 500 TL’yi bulduğu, yaşanan gerçek hayat pahalılığının %40’ı aştığı koşullarda yapılan aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye yapılan teklifin adı sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklifidir.
Hiç kimsenin bu teklife değer yükleme çabasına girmeye, “maaş artışlarının üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür” yaklaşımı sergilemeye, kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeye hakkı yoktur.
18 Ağustos
EDİRNE – Saat: 10.00 Basın açıklaması-Hareket
TEKİRDAĞ – Saat: 14.00 – Basın Açıklaması
İSTANBUL (Avrupa Yakası)– Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı (Cevahir AVM Metro Çıkışı) – Konaklama (Anadolu Yakası)
19 AĞUSTOS
İSTANBUL-KADIKÖY Saat: 10.00 Basın Açıklaması – Hareket – Uğurlama
KOCAELİ – Saat: 12.30 Basın Açıklaması
YALOVA – Saat 16.00 Basın Açıklaması
BURSA – Saat 18.30 Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı – Konaklama
20 AĞUSTOS
BURSA – Saat: 09.30 Hareket – Uğurlama
ESKİŞEHİR – Saat: 12.30 Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı
ANKARA – Saat: 17.00 Varış (Toplanma ve Açıklama Yeri Daha Sonra Bildirilecektir)
18 AĞUSTOS
BATMAN – Saat: 10.00 Basın Açıklaması – Hareket
DİYARBAKIR – Saat: 12.00 Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı
MARDİN – Saat: 15.00 Basın Açıklaması
Ş.URFA – Saat: 18.30 Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı
G.ANTEP – Konaklama
19 AĞUSTOS
G.ANTEP – Saat: 09.00 – Hareket
ADANA – Saat: 13.00 Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı
MERSİN – Saat: 17.00 Basın Açıklaması – Bildiri Dağıtımı
20 AĞUSTOS
MERSİN – Saat: 11.00 Hareket – Uğurlama
ANKARA – Saat: 17.00 Varış (Toplanma ve Açıklama Yeri Daha Sonra Bildirilecektir)
Sendika.Org