Yangın bölgelerinden yükselen yardım çağrılarını ve yangınların sabotaj sonucu çıktığı şeklindeki asılsız ve hedef gösterici haberler sonucu yaşanan ırkçı katliam karşısında iktidara verilen tepkiyi bir “kaos” oluşturma çabası olarak niteleyen Bahçeli; CHP, HDP ve İyi Parti’yi hedef gösterdi ve “teyakkuz” çağrısı yaptı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milli Birlik ve Beraberliğimizi Tehdit Eden Provokatif Gelişmelerle ilgili” diye sunulan yazılı bir basın açıklaması yayımlayıp son dönemde yaşanan sel ve yangınlarda iktidarın elinden geleni yaptığını öne sürerek yine muhalefeti hedef aldı.
“Orman yangınlarını siyasi ranta çevirmek için tetikte bekleyen, ülkemizin bugünkü kırılgan ve nazik ortamını sömürmek için ortam kollayan fırsatçıların derin bir gaflet ve sorumsuzluk girdabına kapıldıkları esefle görülmektedir” diyerek muhalefeti hedef alan Bahçeli, CHP ve İyi Parti liderlerinin iktidara muhalefet ediyorum derken felaketle kol kola girdiklerini savundu.
Yangın bölgelerinden yükselen yardım çağrılarını ve yangınların sabotaj sonucu çıktığı şeklindeki asılsız ve hedef gösterici haberler sonucu yaşanan ırkçı katliam karşısında iktidara verilen tepkiyi bir kaos oluşturma çabası olarak niteleyen Bahçeli; CHP, HDP ve İyi Parti’yi hedef gösterdi.
“Türkiye, iç ve dış tertipçileri az çok belli olan kaos ikliminin hakimiyet kurma riskiyle karşı karşıya olmakla birlikte, yıkım projesi tahkim ve takviye edilen muhtemel iç kargaşa ve çatışma ortamına sürüklenme tehdidiyle yüz yüzedir” diyen Bahçeli, sözlerini “Türk milletinin dikkatli, sabırlı ve teyakkuz halinde duruş göstermesinde sayısız yarar bulunmaktadır” çağrısıyla sürdürdü.
Bahçeli’nin açıklamasında öne çıkan bölümler:
Görülüyor ki, Türkiye’nin planlı bir kaos sürecine sokularak toplumsal mukavemetinin zayıflaması, sosyal ve ekonomik direncinin zaafa uğraması hedeflenmektedir. Bu yolla da her türlü dış tesir ve telkine açık olması, nihayet müdahale edilebilir bir kıvama gelmesi üst bir akıl tarafından kurgulanmaktadır.
Orman yangınları münasebetiyle, maksadı menfur ve melun bir kısım sosyal medya hesaplarından yabancı ülkelere çağrı yapılarak yardım taleplerinin yoğun olarak gündeme taşınması Türkiye’yi aciz ve muhtaç bir ülke gösterme sinsiliğinin şifreli mesajı olarak değerlendirilmelidir.
Yönetilmeyen bir ülke tablosunun tesis ve temini amacıyla iç ve dış işgal cephesinin yangın kapısını zorlaması ve bu çerçevede yoğunlaşan ilişki ve irtibatların gün geçtikçe deşifre olması dikkatli hiçbir gözden kaçmamaktadır.
Maalesef siyasi genetik yapısıyla oynanan, kurumuş yaprak gibi kökünden savrulan Cumhuriyet Halk Partisi bu şer planın tam göbeğindedir. Zalimler eliyle senaryosu yazılan, taşeronlar kanalıyla servisi yapılan Türkiye aleyhtarı karanlık projenin kanlı kuryesi HDP; kiralık figüranı ise İP’tir.
Bir yanda yangınlarla kesintisiz ve kıyasıya mücadele edilirken, diğer yanda toplumsal şiddet dalgasının yükselişi, bilhassa Konya’nın Meram ilçesinde bir aileden 7 kişinin acımasızca katledilmesi doğal olarak ülke gündemini sarsmıştır.
Lanetlediğimiz bu cinayetin bir anda milletimizin sinir uçlarıyla oynayan bir muhtevaya tahvil edildiği de ortadadır. İki aile arasında yaklaşık 10 yıldır süren bir husumeti Türk-Kürt ihtilafıyla tavzih etmeye çalışan odaklar milli birlik ve beraberliğimizi dinamitlemek için alçakça devreye girmişlerdir.
HDP’nin, Türk Tabipleri Birliği’nin, hatta CHP’nin, hiç alakası olmadığı halde bu kanlı olayı ırkçı saldırı olarak afişe etmeye kalkışması korkunç bir provokasyon olarak karşımıza çıkmıştır.
Ormanlarımız yanarken kardeşlik bağlarımızı da tutuşturmak için etnik kundakçılık yapanlar husumet cephesinde eşgüdüm halinde buluşmuşlardır.
HDP’nin bir eş genel başkanı tarafından ileri sürülen, “Kürt halkına sistematik katliam politikası izleniyor” iddia ve ifadesi alenen halkı kin ve düşmanlığa kışkırtan şerefsiz bir bühtan olarak öne çıkmıştır.
Her kelimesinde suçun unsurlarını barındıran bu onursuz açıklama karşısında Cumhuriyet Savcılarının derhal harekete geçmesi adalet ve ahlakın itibarı gereğidir ve bizim de akut bir beklentimizdir.
Orman yangınlarını üstlenen ve PKK’nın bir aparatı olan “Ateşin çocukları inisiyatifi” isimli iblis beslemelerine itiraz etmeyenlerin, ses çıkarmayanların; barışın, dostluğun, sevginin, kardeşliğin ve dayanışmanın şehri Konya’da kardeş kavgası çıkarmak için kuyruğa girmeleri Türkiye’ye ihanettir.
Son günlerde, yine beklendiği üzere, sosyal medyadan FETÖ-PKK ve Türkiye düşmanlarının tezvirat ve nifak dolu paylaşımları dikkat çekici ölçülerde artış kaydetmiştir.
Şu anda Türkiye, iç ve dış tertipçileri az çok belli olan kaos ikliminin hakimiyet kurma riskiyle karşı karşıya olmakla birlikte, yıkım projesi tahkim ve takviye edilen muhtemel iç kargaşa ve çatışma ortamına sürüklenme tehdidiyle yüz yüzedir.
Bu itibarla aziz Türk milletinin dikkatli, sabırlı ve teyakkuz halinde duruş göstermesinde sayısız yarar bulunmaktadır.
Elbette ormanlarımızın nasıl ateşe verildiği, kundakçıların hüviyet ve aidiyetleri kısa süre içinde çok daha netlik kazanacaktır. Failler er ya da geç ortaya çıkarılacak, dünya da başlarına yıkılacaktır.
Sendika.Org