Karadeniz Teknik Üniversitesinde, 8 Mart ile alakalı “Savaşa, gericiliğe, kadın düşmanlığına karşı yaşamak istiyoruz” bildirisi dağıttığı gerekçesiyle üniversiteli kadına 1 ay uzaklaştırma cezası verildi. Samsun 4. Bölge İdare Mahkemesi düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirdiği talebe yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesinde, 8 Mart ile alakalı “Savaşa, Gericiliğe, Kadın Düşmanlığına karşı yaşamak istiyoruz” bildirisi dağıttığı gerekçesiyle üniversiteli kadına 1 ay uzaklaştırma cezası verildi.
Yapılan itiraz sonucu Samsun 4. Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Üniversite içerisinde izin alınmaya gerek kalmadan bildiri dağıtılabileceğini belirten mahkeme durumu, “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ve “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” üzerinden değerlendirdi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı şu şekilde:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” baslıklı 26.
maddesinde; herkesin, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek basına veya toplu
olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu ifade edilerek, bu hürriyetin kullanılmasının hangi
amaçlarla sınırlandırılabileceği maddenin devamında açıklanmıştır.
Anayasanın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” kenar baslıklı 34. maddesinde:
“Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına
sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” hükmüne yer verilmiş, 90. maddesinin son fıkrasında da; usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı düzenlenmiştir.
Üniversitede bildiri dağıttı için 1 ay uzaklaştırma alan, KTÜ öğrencisi Yeliz Vurgun Sendika.Org’a konuştu.
“Türkiye’de her gün kadınlar erkek şiddetine uğruyor, her gün kadınlar katledilirken failleri erkek yargı tarafından çeşitli bahanelerle, haksız tahrik indirimleri ile aklanıyor” diyen Vurgun sözlerine şöyle devam etti:
Bizler üniversiteli kadınlar olarak kadınların emeklerinin sömürüldüğü, bedenlerine müdahale edildiği ve hayatlarının hiçe sayıldığı bu politik ortamda kampüslerimizde, 8 mart yaklaşırken ses çıkarmak istedik. KTÜ yönetimi ise her zamanki kadın ve öğrenci düşmanı tavrını sürdürerek, bizlere ifade özgürlüğümüzü kullandığımız, kadın düşmanlığına karşı ses çıkardığımız, kısaca kendimizi ifade ettiğimiz için soruşturma açtı. İfade özgürlüğü hakkımıza saldırdı ve en doğal hakkımızı olan öğrenim hakkımız elimizden almaya çalıştı.
Üniversite yönetimi bunun gibi haksız ve dayanaksız soruşturmalarla bizleri yıldırmaz. Üniversitenin gerici ve kadın düşmanı politikalarına karşı kampüslerden amfilerden sesimizi daha gür çıkaracak bulunduğumuz her alanda mücadeleye devam edeceğiz.
Sendika.Org