DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, ortak düzenledikleri basın toplantısıyla pandemiyle mücadelede yapılması gerekenlere dair önerilerini dile getirdi. Hızlı ve yaygın aşılamanın öenminin vurgulandığı açıklamada ihtiyaç duyan hasta ve temaslılara sosyal ve ekonomik destek ve salgınla mücadelede sağlık emek örgütlerinin müdahil olması talepleri öne çıktı
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, ortak düzenledikleri basın toplantısıyla pandemiyle mücadelede yapılması gerekenlere dair önerilerini dile getirdi. Açıklamaya DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB 2. Başkanı Selçuk Uluata ve TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı katıldı. Açıklama öncesinde söz alan Korur, iktidarın salgınla ilgili somut adımlar atmadığını ve bu adımların atılmamasnın da toplumda önlemler konusunda sınırlılıklar yarattığını ifade etti. Orman yangınlarına değinen Korur, önlemler alınmadığında her alanda acı deneyimler yaşandığını ve bu önlemlerin alınmamasının da iktidarın bir politikası olduğunu belirtti.
Diyarbakır ve Şırnak’ta TTB öncülüğünde diğer meslek örgütleri ve STK’larla birlikte yapılan aşı kampanyasının aşılamadaki eşitsizliği önemli ölçüde giderdiğini ifade eden Korur, ortak basın açıklamasını okudu. Açıklamada Sağlık Bakanlığı’nın elindeki verileri salgın süresince şeffaf şekilde paylaşmadığına değinilerek bu kısıtlılığın alınacak önlemlerin gecikmesine sebep olduğu ifade edildi. Benzer durumun aşılama sürecinde de olduğunu ifade eden Korur, Sağlık Bakanlığı’nın yalnızca sosyal medyadan aşı kampanyası yürütmesini eleştirdi:
Sağlık Bakanlığı’nın elinde veriler olduğunu biliyoruz. Sağlık Bakanlığı tarafından salgının başından beri yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum, ek hastalıklar gibi verilerin yeterince paylaşılmaması (kısıtlı veri paylaşılması) salgının etkin bir şekilde kontrol edilmesinde alınacak önlemlerin belirlenmesini geciktirdi ya da önledi. Aynı durum aşılama sürecinde de devam etmektedir. Aşılama başladıktan sonra aşının salgın üzerine etkisinden yan etkisine kadar aşı ve bağışıklama ile ilgili bilgiler yeterince paylaşılsaydı, toplumda oluşan aşı tereddüdü aşılabilir, aşı karşıtlarının bilgiyi çarpıtarak oluşturduğu korku iklimini yok edebilirdi. Bilgi edinme hakkımızı yok sayma davranışı, sağlıklı yaşam hakkı ihlaline dönüşmüştür. Sağlık Bakanlığı halen bir aşı programı ya da kampanya ortaya koyamamış, yalnızca Sağlık Bakanı’nın attığı “tweet”lerle aşı programı yürütmeye çalışmaktadır. İktidarın diğer bileşenlerinin ise aşıya çağrı ya da aşı çalışmalarında sessizlikleri dikkat çekicidir. Toplumun Sağlık Bakanlığı bilim heyetinin de salgınla mücadeledeki yanlışlarla ilgili sesini duyması, tutum ve görüşlerini öğrenmesi elzemdir.
Açıklamanın son kısmında ise pandemiyle mücadelede atılması gereken adımlar sıralandı.
Salgından çıkışın yolu bellidir;
- Bilimsel temellere dayandırılmış bir sürveyans sistemi ve filyasyon ile hasta ve temaslılarının saptanıp izlenmesi, bu izlemin uygun kamusal koşullarda yapılması,
- İhtiyaç duyan hasta ve temaslılara sosyal ve ekonomik desteğin verilmesi,
- Aşılamanın hızlanması ve yaygınlaşması için etkili bir aşılama kampanyası başlatılması,
- Toplumda aşılamaya güvenin artırılabilmesi için aşılama ve etkisi ile ilgili bilimsel bilginin gizlenmeden paylaşılması, toplum temsilcilerinin bağışıklama hizmetlerine katılması, yazılı görsel ve sanal medyanın etkin bir şekilde kullanılması,
- Pandeminin başından beri hastalıktan korunmada etkinliği gösterilmiş olan kişisel ve kurumsal önlemlere (maske, mesafe, hijyen, havalandırma, kapalı ve kalabalıklardan uzak durma vb) devam edilmesi,
- Sermayenin insafına terk edilen toplumun, sermayenin kâr alanı kılınan sağlığın yeniden bedensel, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik halini koruyacak demokrasi, adalet, özgürlük ve barış temelinde kurulması,
- Salgınla mücadelenin sağlık emek örgütleri ve toplum temsilcileriyle birlikte yürütülmesi önerilir.
DİSK-KESK-TMMOB-TTB:
Salgından Çıkışın Yolu Bellidir!— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) July 30, 2021
Sendika.Org