Mihrican Ekmenci’yi öldüren Oğuz Taner Ekmenci’nin yargılanmasına başlandı. Dava öncesi adliye önünde açıklama yapan Samsun Kadın Dayanışması, erkek egemen iktidarın kadın bedeni ve yaşamına yönelik her söyleminin, erkek şiddetini tırmandırdığına dikkat çekildi
Mihrican Ekmenci evli olduğu erkek Oğuz Taner Ekmenci tarafından 14 Şubat’ta katledildi. Samsun Kadın Dayanışması, bugün (22 Haziran) görülecek dava öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Kadınlar açıklama sırasında “Mihrican için adalet, kadınlar için adalet” yazılı pankart taşıdı.
Açıklamada şunlar söylendi:
14 Şubat sabahı Samsun’da gözlerimizi yine bir kadın cinayetine açmıştık. Yıllardır “öldüren sevgi istemiyoruz” diye haykıran kadınlar olarak, Mihrican’ın ölüm haberiyle bir kız kardeşimizi daha kaybetmenin acısına ve öfkesine uyandık. Oğuz Taner Ekmenci isimli erkek, 13 Şubat gecesi, Samsun’un Ulugazi Mahallesi’nde gece yarısı evli olduğu Mihrican’ı bıçakla öldürdü.
Kimdi Mihrican? Neler yaşamıştı? Mihrican 24 yıllık evlilik yaşamında, evlendiği günden itibaren sorunlarla karşılaşan kız kardeşlerimizden biri. Arkadaşları ve ailesinden edindiğimiz bilgilere göre, evlendikten sonra sosyal yaşamdan Oğuz Taner Ekmenci tarafından uzaklaştırıldı. Üniversite mezunu olmasına ve evlenmeden önce çalışmasına rağmen uzunca bir süre çalışması engellendi ve bu zaman zarfında psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Boşanmak istedi ancak psikolojik ve fiziksel şiddetle, tehditlerle vazgeçirildi. Daha önceden koruma tedbiri aldırdığı da bilgilerimiz arasında. Halk Eğitim Merkezi’nde Muhasebe eğitmenliği yapan Mihrican, pandemi nedeniyle eğitimler durdurulunca pazarcılık yaparak evin geçimini sağlamaya çalıştı. Bunca zulüm içerisinde yaşama tutunan, pazar yerinde ders çalışan, 2. 3. üniversitesini okuyan ve çevresindeki kadınları da okumaya teşvik eden bir kız kardeşimizdi. Şimdi Mihrican bizlerle değil, “Ölmek istemiyorum” diyen Emine Bulut gibi, Arzu Aygün gibi yaşamına en yakınındaki erkek tarafından son verildi, en doğal hakkı olan yaşama hakkı elinden alındı.
Mayıs ayı içerisinde erkekler, en az 18 kadını öldürdü, 20 şüpheli kadın ölümü bilgisi var. Erkekler Mayıs ayında dokuz kadına tecavüz etti, en az 67 kadına şiddet uyguladı, 16 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Kayıtlara geçmeyen verilerden bahsetmiyoruz bile. Her ay yayınlanan ve fazlasının da olduğu bilinen erkek şiddet çetelesi, biz kadınlar için sadece sayısal bir veriden ibaret değil. Mihrican bizim için bir sayı değil! Her bir kadın katledildiğinde bizler biliyoruz ki öldürülen, canı yanan tüm kadınlardır. En doğal hakkımız olan yaşam hakkımızın elimizden alınması, kız kardeşlerimizin katledilmesi tesadüf değil! Erkek egemen iktidarın kadın bedeni ve yaşamına yönelik her söylemi, erkek şiddetini tırmandırıyor. Bunun yanı sıra, yargıda çoğunlukla erkeklerden yana tavır alarak cezai indirimler uyguladıkça failler netleşiyor.
Bunun en yakın örneğini birkaç gün önce gerekçeli kararı açıklanan bir davada daha gördük. Tuba Erkol, 2019’da evli olduğu erkek Bekir Erkol tarafından 46 bıçak darbesi ile öldürüldü. Erkol hakkında, ‘canavarca hisle eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Ancak, mahkeme heyeti, Bekir Erkol’u ‘eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırdı, sonra da suçunu haksız tahrik altında işlediği ve duruşmadaki iyi halini göz önünde bulundurarak cezasını 18 yıl 4 aya indirildi. Yani 46 kez bir kadını bıçaklamak, hukuk diliyle cinayetin ‘canavarca hisle’ gerçekleştirdiğinin somut delili sayılamadı. Sonuç olarak kaybedilen kocaman bir hayata karşılık sadece 18 yıl ceza ile dava sonuçlandı. Birazdan görülecek davada, Mihrican’ımızın ve diğer tüm kadınların canını alan erkeğe de, aynı indirimlerin uygulanmasını reddediyoruz.
Bu tablo bize gösteriyor ki; yargıdan ve onun cezalandırma sisteminden korkmayan erkekler artan bireysel silahlanma ile kadınları katletmekten çekinmiyor. Bu ülkede kadınlar öldürülüyor, bu ülkede kadınlar; katiller ve şiddet faili erkekler tutuklansın diye sosyal medyadan adalet arıyor, bu ülkede kadınlar her gün yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyor.
Kadınlar açıklamalarını “Biz Samsun Kadın Dayanışması olarak tüm sorumlulara sesleniyoruz: erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin” sözleri ile sonlandırdı.
#MihricanEkmenci için adalet! pic.twitter.com/A7tf7LqjvO
— Samsun Kadın Dayanışması (@samsunkadind) June 22, 2021
Görülen davada sanık Oğuz Taner Ekmenci’nin adli tıbba sevkine karar verildi.
Sendika.Org