Mersin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı başlattıkları nöbet eylemlerine devam ediyor. Geçen hafta paylaştıkları deklarasyon ile 1 Temmuz’da hayatı durdurmaya davet eden kadınlar bu hafta “Failleri biliyoruz” dedi. Feray Şahin’in ailesinin de katıldığı eylemde HDP Milletvekili Fatma Kurtulan söz aldı
Mersin Kadın Platformu bugün (9 Haziran) Özgecan Aslan (Barış) Meydanı’nda 9. nöbeti için buluştu. Saat 17.00 ile 19.00 arası nöbetlerini sürdüren kadınların gündeminde Onur Ayı da vardı. Platform’un bugünkü nöbetinde yapılan açıklamada, katledilen kadınların faillerinin mafya-devlet tarafından korunduğu ve kadınların faillerle hesaplaşma mücadelesinin sürdüğü vurgusu yapıldı. Nöbet eylemine, katledilen Feray Şahin’in annesi ile babası da katıldı.
Açıklamayı Çiğdem Serin okudu. Serin, konuşmasında katledilen kadınların faillerinin devlet tarafından korunduğunu belirtirken faillerden hesap soracaklarını vurguladı.
Bugün buraya bir kez daha hayatlarımızı yok sayanlara, mafya-çete iktidarının en tepesindeki erkekler tarafından katledilen, kaybedilen kız kardeşlerimizin hesabını sormaya geldik. Feray Şahin’e, Nadira Kadirova’ya, Yeldana Kaharman’a, Gülistan Doku’ya, Rabia Naz’a ne olduğunu sormaya devam ediyoruz. Feray Nadira, Yeldana, İpek Er, Rabia Naz bu kadın düşmanı iktidarla bağlantılı erkekler tarafından katledildi Gülistan Doku kaybedildi. Failleri devlet tarafından korundu.
Açıklamanın devamında katledilen kadınların faillerinin tek tek mafyayla veya devletle ilişkisine vurgu yapan Serin, katillerinin korunduğunu ifade etti. Serin, her bir kadının akıbetini sorarak adalet mücadelesinin devam ettiğini vurguladı. Katledilen kadınların faillerinin belli olduğunu ama devlet eliyle saklanarak faili meçhul kılınmaya çalışıldığını söyleyen Serin, açıklamanın sonunda 1 Temmuz’daki İstanbul Sözleşmesi eylemine çağrıda bulundu.
Günlerdir mafya-çete ittifakının yürüttüğü kavga sürerken bu ittifakın merkezinde kadın düşmanlığının yer aldığı da tekrar tekrar açığa çıkıyor, kadınlara karşı işledikleri suçlar yeniden ortalığa saçılıyor. Oysa bizler failleri zaten sokaklarda işaret ediyorduk. Soylu AKP döneminde faili meçhul cinayet yok diyor. Feray’ın, Nadira’nın, Yeldana’nın, İpek’in, Gülistan’ın, Rabia Naz’ın “faili meçhul” değil ama failleri korunuyor. Failler mecliste, failler sokakta, failler korunup kollanıyor. İşte bu failleri koruyan iktidar İstanbul Sözleşmesi’ni fesh etmeye kalkıyor. Kadın katillerini, çocuk istismarcılarını koruyanlar, İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınların önüne polis barikatları dikiyor, gözaltına alıyor, yargılıyor, para cezaları ile susturmaya çalışıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar susmuyoruz. Söz konusu olan yaşamlarımız, yok edilen, kaybedilen bedenlerimiz, çalınan hayatlarımız. Kadın düşmanı iktidardan, erkek adaletten, erkek egemen bu düzenden alacaklıyız. Birbirimizden, hayatlarımızdan, hayallerimizden, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. 1 Temmuz’a kadar ve 1 Temmuz’da sokaktayız. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!
Sendika.Org