5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde yaşam savunucuları, Balıkesir, Edirne, Sinop, Manisa ve Adana, Antakya, Ankara ve İstanbul’da basın açıklamaları, etkinlikler düzenledi
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından Altınoluk’ta Dünya Çevre Günü vesilesi ile bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında dernek üyeleri tarafından günün önemine ilişkin doğa şiirleri okundu ve müzik dinletisi sunuldu. Çocuklar etkinliğe şiirler ve konuşmalarla ve resimleri ile katıldı. Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tuncer yaptığı konuşmada körfezin sorunlarına değindi.
Tai-chi gösterisinin de yer aldığı etkinlikte Derneğin 5 Haziran Dünya Ekolojik Yıkımla Mücadele Günü Basın açıklaması okundu. Açıklamada Akçay Sazlık ve Sulak Alanı’na ve Denizde Müsilaj sorununa ve Edremit Körfezini bekleyen tehlikelere dikkat çekildi. Açıklamanın ardından katılımcılarla forum gerçekleştirildi. CHP Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin de etkinliğe gönderdiği mesajlar okundu.
Burhaniye Çevre Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Tüketici Hakları Derneği, Disk EmekliSen, Antandros Derneği, CHP, HDP, EMEP, İyi Parti, Sol Parti’nin de katılarak destek verdiği etkinlik oldukça renkli geçti.
Etkinlik alanında “Salyasız Deniz İstiyoruz: Derin Deniz Deşarjı Dahil Kirletici hiç bir kaynağı denize verme”, “Yuvama Dokunma! Akçay Sulak Alanı Çöplük Değil, Kuşların ve binlerce canın yuvasıdır”, “İklim İçin Harekete Geç”, “İklimi Değil Sistemi Değiştir”, “İklim İçin Kadınlar Her Yerde”, “Havama, Suyuma, Toprağıma Dokunma” yazılı pankartlar yer aldı.
Açıklamada Edremit Körfezi ile Akçay Sazlığın’daki doğa mücadelesine ilişkin şunlar kaydedildi:
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıllarda planlanan üç adet derin deniz projesine körfezdeki çevre örgütleri olarak dava açtık ve davaları kazanarak projelerin durdurulmasını başardık. Ne kadar isabetli bir karar vermiş olduğumuzu Marmara’daki müsilaj olayından sonra şimdi daha da iyi anlıyoruz… Müsilajın ana nedenlerinden birinin derin deniz deşarjı projeleri olduğunu artık herkes kabul ediyor. Edremit Körfezi’nin de Marmara gibi olmaması için Körfez etrafındaki tüm yerel yönetimlerin ve ilgili tüm kamu birimlerinin bir araya gelerek Körfezdeki tüm kirlilik kaynaklarını tespit ederek, kirlilik kaynakların ortadan kalkmasını sağlamaları ve dere ve denize olan tüm atık su bağlantılarını kesmeleri, derin deniz deşarjı projelerinden tamamen vazgeçmeleri gereklidir. Aksi takdirde Edremit Körfezi de yakın bir zamanda müsilajla kaplanacaktır.
Körfezdeki diğer bir sorunumuz ise Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’ndaki tehditlerdir. Sulak Alanlar çok önemli ekosistemlerdir ve çeşitli yönetmelikler, Kanunlar ve Ramsar gibi uluslararası sözleşmelerle korunmaktadır. Akçay Sulak alandaki en büyük tehlikeler Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirmek istenilen “Rezerv Konut alanı projesi” ve Edremit Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi gerekçe gösterilerek sulak alanda, hafriyat atıkları ve molozlarla yapılan dolgu çalışmasıdır. “Rezerv Konut Alanı”nda gerçekleştirilmek istenen yapılaşmaya karşı tepkilerimizi belirttik. Ayrıca, moloz dökümü ve dolgu faaliyetinin durdurulması için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne ve Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne çeşitli kereler resmi başvurularda bulunduk. Sonuç alamayınca suç duyurusunda bulunduk. Şimdi de dava hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
Edirne’de saat 13.00’te Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği’nin çağrısıyla Nato (Süvari) Köprüsü’nde bir araya gelen doğa severler köprü üzerindeki ve çevredeki çöpleri toplayarak açıklama yaptılar. Açıklamayı Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren okudu. Eren açıklamada Çevre Günü nedeniyle köprüyü temizleyerek sorumlu kurumların dikkatini çekmek istediklerini belirtti. Açıklamada Edirne’de yapılmak istenen ve itirazlara rağmen devam eden doğa katliamlarına değinildi.
Başta kömür ocakları olmak üzere faaliyete geçen birçok maden ocağının tarım alanlarına, göl, gölet ve derelere zarar verdiğine değinilen açıklamada şunlar kaydedildi:
Üretim için maden ocaklarının açılmasına değil; tarım topraklarımızın korunmasına ihtiyacımız vardır. Bu nedenle her köy merasına, tarım topraklarına, yer altı kaynak sularına zarar verecek projelere karşı Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne onlarca itiraz yaptık.
Belediye arıtma tesislerinin yanına kurulmaya çalışılan zehirli kurşun tesislerini engellediklerini aktaran yaşam savunucuları “Kentimizin ortasından geçen Meriç Nehri’ne yapılacak 4 adet beton santrali ve su canlılarını yok edecek tonlarca kum eleme kırma tesislerine de hep birlikte itiraz ettik” dedi.
“3 Nehir 1 Şehir” projesine itiraz eden yaşam savunucuları “Meriç nehri gibi dünyanın en güzel gün batımı görüntülerinden birine sahip mirasımızın, günümüzde taşkın önleme adı altında beton seddelerle etrafı sarılmış ve gün batımı ile arasına dev bir beton köprü çekilmişken; yetkililerden planlanan projeler konusunda şeffaflık bekliyoruz” dedi.
Edirne’nin en güncel sorunun Saros FSRU Limanı ve Boru Hatları Projesi olduğunu kaydeden yaşam savunucuları açıklamasını şöyle sürdürdü:
Saros Gönüllüleri tarafından açılan mahkemelerde bilim insanlarından oluşan bilirkişi heyetleri tarafından defalarca olumsuz rapor verilmesine rağmen Saros Körfezi’mizde inşasına devam edilen proje için mahkemenin kararını açıklamasını ve projenin iptal edilmesini talep ediyoruz.
Sinop Nükleer Karşıtı Platform, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde basın açıklaması düzenledi. Sinop Nükleer Karşıtı Platform’un çağrısıyla yapılan eylemde, “Sinop nükleer santral istemiyor” yazılı pankart açıldı.
Eylemde okunan basın açıklamasında, “Çöp teknolojisi cenneti olmamak için; yaşamı, doğayı ve çocuklarımızın geleceğini savunmak için; doğanın talanına, geleceğimizin yok edilmesine, termik santrallere ve nükleer santrallere karşı direniyoruz!” denildi.
Akhisar Çevre Derneği 5 Haziran Dünya Çevre gününde çevre konularına dikkat çekmek için Tahir Ün Caddesi Öğretmen Evi önünde stand açtı.
Akhisargozde.com adresinde yer alan habere göre, ziyaretçilere çevre konusunda bilgilendirme yapıldı. Derneğe üye olmak isteyenler başvuru formlarını doldurdu. Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak yaptığı yazılı açıklamada şunları dedi:
Ülkemizde tüm ülkeyi kapsayacak şekilde 766 bölgede maden aranıyor, siyanürle altın çıkarılıyor. Derelere HES’ler yapılıyor. Güneş ve Rüzgâr enerjisinden yararlanmak yerine termik santraller yapılıyor. Milyonlarca ağaç içinde yaşayan canlılarla birlikte yok ediliyor. Havamız, suyumuz, toprağımız zehirleniyor. Oysa bunlara izin vermemek gerekir. Bunun için bölgemizde; Gördes dağlarındaki yeşili suyu havayı kirleten nikel madeni kapatılmalıdır.
Adana Ekoloji Platformu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Abidin Dino Parkı’nda eylem yaptı. Eylemde, AKP hükümetinin hatalı enerji politikalarına dikkat çekilerek, tüm canlıları ve yaşam alanlarını birlikte korumaya çağrı yapıldı.
İleri Haber’de yer alan habere göre, Abidin Dino Parkı’nda yapılan eylemde okunan basın açıklamasında, 5 Haziran’ın 49 yıl önce Dünya Çevre Günü olarak ilan edilmesinden beri ekolojik krizin artık geri dönülemeyecek bir noktaya geldiğine işaret edilerek, “Eskiden bunun için vadeyi yüzyılın sonu olarak veren bilim insanları, artık bu kadar iyimser değiller. Bu yok edicikik hızla devam ederse, bir 49 yıl sonra çevreden söz etmek mümkün olmayacaktır. Çünkü, iklim değişikliği nedeniyle dünya 2-3 derece daha ısınacak, ortalığı sel alacak, tarımsal üretim düşecek, denizlerde balık kalmayacak, iklim değişikliğinin gıda krizi, açıklık ve iklim göçleri gibi sosyo-ekonomik sonuçları dünyamızı bugünkünden daha ağır ve yaşamsal krizlere sürükleyecek” ifadeleri kullanıldı.
Antakyalı yaşam savunucuları, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Büyük Antakya Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamayı çevre örgütleri adına Selver Büyükkeleş okudu. Açıklamaya, Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi, Doğanın Çocukları, Direnişin Renkleri, Liseli Serüvenciler, Mor Dayanışma Kadın Derneği, Yarınlar Hareketi, AKA-DER, Halkevleri katıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Tüm canlılar için adil/eşit bir yaşamı kurabilmek için ekolojik hassasiyetlere sahip bir toplumsal yaşama ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Uluslararası güçlerin/devletlerin güncel çevre politikaları doğanın içine girdiği yıkım sürecini durdurabilecek bir kapasiteye sahip değil. Aşılması halinde hukuki hiç bir yaptırımı olmayan emisyon hedefleri ile halkları kandırmak istiyorlar. Ancak biliyoruz ki fosil kaynaklardan, beton/asfalt politikasından, endüstriyel tarım ve hayvancılıktan, denizler ve ormanlar üzerinde kurulan baskıdan vazgeçilmediği sürece ekolojik yıkımı durdurmak mümkün değil.
Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu alınmadan 100.000 metrekareyi imara açacak Fenerbahçe-Kalamış Yat Liman’ı ihalesini protesto etmek için Kalamış Parkı’nda buluştu.
1-Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması olarak bugün, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu alınmadan 100.000 metrekareyi imara açacak Fenerbahçe-Kalamış Yat Liman’ı ihalesini protesto etmek için Kalamış Parkı’ndaydık.#KalamışSahiliHalkındır#5HaziranDünyaÇevreGünü pic.twitter.com/8KUrGc5NEZ
— Fenerbahçe & Kalamış Dayanışması (@fbkalamisday) June 5, 2021
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu da 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “Kanal İstanbul” projesine karşı bir dizi eylem, etkinlik düzenledi. “Kanal İstanbul’u yaptırmayacağız, Yeni Şehir’i kurdurmayacağız” diyen yaşam savunucuları ellerinde “Beton Kanala Hayır” yazılı dövizler taşıdı. Marmara’daki deniz salyası sorununa da işaret eden yaşam savunucuları “Marmara Denizi ölüyor, günlerdir videoları her yerde, deniz salyasının altında denizin canlı yaşamının durumunun ne kadar kötü olduğu henüz anlaşılabilmiş değil, bilim insanları, oksijensiz Karadeniz Marmara’ya bağlandığında yıkımın sonuçları sıçramalı olarak, kat be kat artacağını söylüyor” dedi.
Çok sayıda yaşam savunucusunun bisikletleriyle katıldıkları etkinlikte Kanal İstanbul’a ve süren kent-doğa mücadelelerine ilişkin basın açıklaması yapıldı.
Çünkü Bu proje akla, bilime, hukuka, halkın iradesine karşıdır. Sadece insanlara değil, bütün canlılara zarar verecek bir projedir. Adeta İstanbul’a; hava, su orman, deniz eko sistemlerine yani canlı yaşamına karşı açılmış topyekûn bir savaştır. Bir avuç rantçı dışında hiç kimseye fayda sağlamayan bir projedir.
İstanbul’daki doğal alanların; tarım alanları ve sulak alanların yüzde 13.5’i yok edilecek. Kanal İstanbul’un yapımı sırasında, 136 milyon m2 tarım alanı yok edilecek. İmar Planı gerçekleşirse Kuzey Ormanları yok olacak.
Yarımburgaz Mağaraları, Bathenoa Antik Kenti ve henüz gün yüzüne çıkarılmayan yüzlerce uygarlık izi, kültürel varlıklar proje tarafından yutulacak. Kanal güzergahı üzerinde 25 tane tescilli kültür varlığı, mevcut.
Bütün bunlar ayan beyan ortadayken, bilim insanları ve halk bu projeye itiraz ediyorken, hala kanal yapacağım diyen Şahsım’ın kör inadının, çıkarlarıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Haziran sonunda atılacağı söylenen köprü temeli, Marmara’nın kuzeyini boydan boya parçalayan, daha geçen ay hazine garantisi kapsamına alınan bir katil projenin, Kuzey Marmara Otoyolu’nun parçasıdır. Olmayan kanalın üzerine kurulacağı söylenen 6 karayolu köprüsünden biridir. Köprüler, yollar, yerleşim yerleriyle İstanbul’un kuzeyini yok eden bu projelerin hepsi halka ve doğaya karşı işlenen suçlardır.
Ankara’da Gazete Solfasol, 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle evlerde ayrıştırılan değerli atıkları Çankaya Belediyesi önüne bıraktı. Gazete Solfasol’dan Mehmet Onur Yılmaz, bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Çankaya’daki geri kazanım/dönüşüm kumbaralarının çoğunluğunun bir anda toplatıldığını kaydetti. Yılmaz, “Pazar yerlerindeki sabit konteyner kumbaralar dışındaki tüm kumbaralar toplatıldı. Birden ortadan yok oldular. O dönem belediye ile görüşüp bu kumbaraların kaldırılmasının sebebini öğrenmeye çalıştık ve kumbaraların geri konmasını talep ettik. Ancak tatmin edici bir cevap alamadık” dedi.
Yılmaz bu geri kazanım kumbaralarının geri getirilmesini, Ankara’da etkin bir geri dönüşüm politikasının izlenmesi gerektiğini ifade etti.
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ – CANLI YAYINI: Ankara’da Etkin Geri Dönüşüm İstiyoruz! https://t.co/udLv60HArX
— Gazete Solfasol (@GazeteSolfasol) June 6, 2021
Sendika.Org