HDP İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla Şişhane Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi, kapatılma davasını, TSK’nin sınır ötesi operasyonunu ve Deniz Poyraz’ın katledilmesini protesto etti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla Şişhane Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi, kapatılma davasını, TSK’nin sınır ötesi operasyonunu ve Deniz Poyraz’ın katledilmesini protesto etti.
HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oruç’unda bulunduğu çok sayıda vekil Şişhane Meydanı’nda bir araya geldi. Polis Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararını gerekçe göstererek açıklama yapılmasına izin vermedi.
“Bugün günlerden Cumartesi, Barış Anneleri ve Cumartesi Annelerinin direniş günüdür” diyen HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut şu sözleri dile getirdi:
Bugün açlık grevlerinin 212. günüdür. Bütün hak gasplarına karşı bugün buraya gelmiş direnen bütün katılımcıları selamlıyorum. Bugün burada Cumartesi Annelerinin direnişi var, bugün burada Onur Yürüyüşü gerçekleştiriliyor. Tecride karşı, tüm hak gasplarına karşı, kadınların öldürülmesine, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına karşı, Deniz Poyraz’ın katledilmesine karşı, partimizin kapatılmasına karşı bu ülkede hakları gasp edilen herkes olarak buradayız, bu mücadeleyi hiç kimse engelleyemez. Bizler haklılığımızla, taleplerimizi gerçekleştirene kadar mücadeleye devam edeceğiz. 1 Temmuz’da yine buradayız. İstanbul Sözleşmesi için buradayız, Deniz Poyraz için buradayız ve katledilen bütün kadınlar için buradayız
Açıklamada söz alan bir diğer kişi, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı oldu. “Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına ve demokrasi güçlerine tecrit uygulanıyor” diyen Avcı şunları kaydetti:
AKP-MHP faşizmi karşısında direnen değerli halkımız hoş geldiniz. Türkiye çok uzun yıllardır ağırlaştırılmış bir tecrit politikası altında inim inim inliyor. Türkiye’de başta İmralı’da Sayın Öcalan ve tutsaklar olmak üzere zindandaki bütün tutsaklar üzerinde ağırlaştırılmış bir tecrit uygulanıyor. Yine Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına, bütün Türkiye halklarına, demokrasi güçlerine, kadınlara ve emekçilere karşı ağırlaştırılmış bir tecrit politikası uygulanıyor. Bunun adı faşizmdir. Bu tecrit politikasının sonucu HDP’yi kapatma, İzmir’de Deniz Poyraz yoldaşımızın katledilmesi ve katliam tehditleridir. Bugün burada bunu kabul etmeyen ve buna karşı duran başta HDP bileşenleri, Kürt halkı ve demokrasi güçleri olarak toplandık. HDP’nin halkların kazanma umudu olduğunu haykırmak için toplandık. Bütün engellemelere rağmen basın açıklamamızı yapacağız. Halklarımızın umudu olmaya devam edeceğiz.
“Çözüm isteselerdi Kürt halkının temsilcileriyle müzakere ederlerdi” diyen HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir şöyle devam etti:
HDP’ye yönelik kapatma davası, süre gelen Kobanî Davası ve en son HDP İzmir İl Örgütünde Deniz Poyraz’a yönelik katliam bütünlüklü olarak devletin demokratik Kürt siyasetine bakış açısıdır. Demokratik Kürt siyasetini tasfiye etmek amacında olan AKP-MHP faşist bloğu bu hamlelerini artırarak devam ediyor. Bunun karşısında Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerinin, bunu iyi gören bir yerden eşitlik ve demokrasi mücadelesini yükseltmesi ve Kürt sorunun çözümünde ortaklaşması gerekiyor. İktidar, Kürt sorununu çözümsüz bırakmak için ve bunun üzerinden toplumu teslim almak için bütün araçlarını kullanmaktadır. HDP’nin kapatılması ve Kobanî davaları da tam da bu düzlemde demokratik Kürt siyasetini yok etmeye ve Türkiye’nin demokratikleşmesi önündeki var olan umudu engellemeye yöneliktir. Yıllardır sınır ötesi operasyonlarla bu sorunu çözmeye çalıştığını söyleyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Sınır ötesi operasyonları çözüm gibi göstermektedir. Yıllardır denenen ve her seferinde başarısızlıkla sonuçlanan operasyonlar çözüm değildir. Çözüm niyetinde olsaydılar, Kürt halkının temsilcileriyle yan yana gelip çözüm için çaba gösterirlerdi. Topluma dayatılan bu çözümsüzlüğün en belirgin örneği ağırlaştırılmış İmralı tecrididir. Sayın Öcalan’ın toplumla bağını kopararak İmralı üzerinden toplumun her kesimi baskı altına alınmakta ve kontrol edilmektedir. Eğer İmralı tecridi toplumun baskılanması ve Kürt sorununun çözümsüz bırakılması olarak görülmeseydi bugün Sayın Öcalan ile görüşmelerin yapılması gerekiyordu.
“Kürt sorunun çözümsüzlüğü Türkiye halkları üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmaktadır” diyen HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç açıklamada şu sözleri söyledi:
Değerli kardeşlerim, değerli halkımız, hepinizi HDP adına saygıyla sevgiyle selamlıyoruz. Bugün burada, İstanbul’da bir kez daha demokrasi, eşitlik, özgürlük, barış ve adalet için mücadele edenler olarak bir araya geldik. Bu zor koşullarda, bu baskı ve ağır saldırı koşullarında bir araya geldik. Demokratik siyaset konusunda ne kadar kararlı olduğumuzu göstermek için Şişhane’de buluştuk.
“Hepimiz aslında bunları bilen insanlarız. Bir kez daha bu gerçekleri sizlerle yüz yüze paylaşmak istedik. Vekillerimizle, il ve ilçelerimizle, dostlarımızla, bileşenlerimizle ve STK’larla bu buluşmayı gerçekleştirdik” denilen açıklamada HDP’nin kapatılma davasına da değinildi.
Bugün buraya katılan herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Şunu bir kez daha İstanbul’dan bütün Türkiye’ye, Avrupa’ya ve bütün dünyaya haykırıyoruz: HDP halktır, kapatılamaz. HDP mücadeledir, fikirdir. HDP demokrasi, özgürlük, eşitlik, adalet ve barış mücadelesidir. HDP Kürt halkının siyasi temsilidir. Türkiye demokrasi güçlerinin siyasi temsilidir. HDP’nin sesini ve sözünü kesmeye çalışmak Türkiye’deki toplumsal ve siyasal muhalefeti ezmek ve yok etmek amacını taşır. Buna karşı direneceğiz, demokratik siyaset konusundaki kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz ve hep birlikte bu mücadeleyi mutlaka ama mutlaka kazanacağız. Hepimize kolay gelsin, hepimizin yolu açık olsun. An serkeftin an serkeftin.”
Öte yandan Özgür Kadın Hareketi^(TJA) üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda HDP’li vekil Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Buradan Şişhane Meydanı’na yürüyen kadınlar ve vekillere yurttaşlar ise alkışlar ile destek verdi.
Polis engellemelerinin üzerine kitle “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde Tarlabaşı Bulvarı’ndan HDP İstanbul İl binasına doğru yürüyüşe geçti. Bir süre devam eden yürüyüşün önünü çevik kuvvet polisleri kalkanlar ile kesti.
Sendika.Org