Çiğli Emek ve Demokrasi Güçleri, “Deniz Poyraz ölümsüzdür” şiarıyla Çiğli Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Yurttaşlar ellerinde “Katilleri tanıyoruz, HDP halktır susturulamaz” yazılı pankart taşıdı
Çiğli Emek ve Demokrasi Güçleri, “Deniz Poyraz ölümsüzdür” şiarıyla Çiğli Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Yurttaşlar ellerinde “Katilleri tanıyoruz, HDP halktır susturulamaz” yazılı pankart taşıdı.
Basın açıklamasını Emine Akbaba okudu.
Akbaba, katliamın iktidar bloğunun oluşturduğu siyasi iklimin bir ürünü olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
‘7 Haziran’ı unutmuyoruz’, ‘Bunlar daha iyi günleriniz’ diyen ve HDP’lileri ‘haşerelere’ benzeterek açık katliam çağrısı yapanların sesleri karanlık odakların planlarında ve tetikçilerin katliam girişimlerinde karşılığını bulmuştur. Bu saldırı içeride ve dışarıda sürdürülen Kürt düşmanlığının sonucudur. Deniz yoldaşımıza sıkılan kurşun sadece Kürt halkına, demokratik siyasete ve HDP’nin temsil ettiği ortak yaşam iradesine değil aynı zamanda ülkede adalet, eşitlik, barış ve demokrasi isteyen tüm muhalif güçlere sıkılmıştır. Güvenliği sağlamakla görevli siyasi iktidar ve emrindeki kolluk kuvvetlerinin Türkiye halkları açısından açık şekilde güvenlik sorunu oluşturduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
Basın açıklamasında HDP İl Binaları önündeki çadırların ve mobil karakolların kaldırılması gerektiği de ifade edildi. Açıklama, “Bilinmelidir ki, İzmir’de katliam girişiminin gerçekleştirildiği 17 Haziran 2021 günü sadece Türkiye demokrasisi adına değil, Türkiye halklarının bir arada yaşaması adına da önemli eşiklerden biridir. 17 Haziran’dan sonra her gün, Türkiye halklarının geleceğini karanlığa sürüklemek isteyenlere karşı dayanışmanın ve bir arada yaşamın savunulması gereken tarihi bir gündür” ifadeleriyle sürdü.
HDP’nin yanında olmanın toplumsal bir sorumluluk olduğuna dikkat çekilen açıklama şöyle sonlandırıldı:
Muhalefet partileri ve tüm toplumsal kesimler bu kritik sürecin farkında olarak tutum belirlemeli ve hareket etmelidir. Vakit kaybetmeden tüm demokrasi güçleri halklarımızın geleceğine dair demokratik ilkeler etrafında müzakere ederek çözüm önerileri geliştirmelidir. Yargının gözlerini ve kulaklarını kapattığı, medyanın ve bürokrasinin suç ortaklıkları kurduğu, mafya-siyaset-devlet üçgeninin yeni versiyonlarının hayata geçirildiği, iktidar blokunun suç işlemeyi teşvik ettiği bu ortamda, demokratik ve özgür bir geleceği ancak bir araya gelerek inşa edebiliriz. Deniz ve binlerce yoldaşın mücadelesine yakışır şekilde bu ülkeye barışı ve demokrasiyi getirene kadar bir an bile olsun duraksamadan onurlu ve haklı yürüyüşü elbirliği ile sürdürmeliyiz. Gün susma günü değil gün faşizme karşı bir arada durma, kenetlenme ve haykırma günüdür. Bugün bu saldırılara karşı verilebilecek en anlamlı cevap HDP’nin kapatılmasına karşı durmak ve buna izin vermemek üzere mücadele etmektir.
Sendika.Org