İşçi sınıfı için yaşayan bir efsane ve sosyalist bir liderden, “Bloor Ana” diye de bilinen işçi örgütçüsü; kadın hakları, siyah eşitliği ve barış savunucusu Ella Reeve Bloor’dan söz etmek istiyoruz sizlere…
Ella Reeve, 8 Temmuz 1862 yılında Harriet Amanda ve Charles Reeve’in kızı olarak Staten Adası’nda dünyaya geldi. New Jersey, Bridgeton’da büyüdü. Reeve’in babası politikti. Böylece Ella gençken sosyal ve politik reformla ilgilenmeye başladı. Kölelik karşıtı, üniter ve özgür düşünen büyük amcası Dan Ware, entelektüel gelişimi üzerinde etkili oldu.
19 yaşındayken Ella, Dan Ware’ın oğlu Lucien Ware ile evlendi. Altı çocuk doğurdu; Grace, Harold, Helen, Buzz ve bebeklik döneminde ölen iki çocuk. O yıllarda Ella, kadının oy hakkı hareketiyle tanıştı ve Women’s Christian Temperance Union’da (Kadınlar Hıristiyan Denge Birliği – WCTU) aktif hale geldi. Ayrıca işçi hareketiyle ilgilenmeye başladı ve 1890’ların başında Philadelphia tramvay işçilerini örgütledi.
Pennsylvania Üniversitesi’nde botanik ve biyoloji dersleri alarak sık sık yakınlardaki Philadelphia’ya gitti. Bu arada iki çocuk kitabı yazdı. Three Little Lovers of Nature (Üç Küçük Doğa Aşığı), bir ders kitabı ve Talks About Authors and Their Work’u (Yazarlar ve Çalışmaları Hakkında Konuşmalar) yayımladı. Siyasi aktivizmi evliliğinde gerginliğe neden oldu ve çift 1896 yılında boşandı.
Ella, Philadelphia Etik Kültür Derneği’ne katıldı ve bu grup aracılığıyla ilk olarak Marksizmle tanıştı. Daha sonra politik aktivist oldu. Her zaman kadının statüsünü iyileştirmeye kararlıydı ancak enerjisini sol siyasete ve işçi hareketine adadı. Ella Philadelphia’nın Kensington banliyösünde kadın dokumacılarını örgütledi ve örgütün işçi sınıfı için tek umut olduğuna inanmaya başladı.
1897 yılında sosyalist Louis Cohen ile evlendi ve çiftin Richard ve Carl adında iki çocuğu oldu. Aynı yıl Eugene V. Debs ve Victor L.Berger tarafından kurulan Sosyal Demokrat Parti’ye katıldı. 1901 yılında Sosyalist İşçi Partisi’ne (SLP) geçti. Ardından Daniel De Leon önderliğinde, SLP sendikası Sosyalist Ticaret ve İşçi İttifakı için bir organizatör olarak çalıştı. Parti içi anlaşmazlıklar nedeniyle tekrar Sosyalist Parti’ye (SP) döndü. 1902 yılında Louis Cohen’den ayrılan Ella, aynı yıl Pennsylvania’daki ve Delaware’deki SP için eyalet örgütlenmecisi olarak atandı ve öncelikle Wilkes-Barre bölgesindeki madencilerle birlikte çalıştı.
Ella ve çocukları daha sonra sosyalistler tarafından kurulan ütopik Arden topluluğu Delaware’e taşındı. Ella Reeve, Sosyalist Parti adına eyaletten eyalete seyahat ederken, orada çocuklara diğer sakinler tarafından bakıldı. 1905-1908 yılları arasında, Connecticut’ta özellikle çocuk işçiliği yasası için mücadelede aktif çalıştı. Yerel gazeteler ve Wiltshire’s ve Pearson gibi ulusal süreli yayınlar için çocukların cam ve tekstil fabrikalarında, madenlerde karşılaştıkları korkunç koşullar hakkında yazılar yazdı. 1908 yılında, Sosyalist Parti’den Connecticut dışişleri bakanlığı için adaylığını koydu, böylece devlet dairesine aday olan ilk kadın oldu.
1906 yılında Ella Reeve, Upton Sinclair’in The Jungle adlı kitabında bahsedilen Chicago et paketleme endüstrisindeki korkunç çalışma koşullarını doğrulamak için et paketleme tesislerinde çalışmaya başladı. Sinclair’in iddialarını belgeleyen bir hükümet soruşturması için kanıt toplaması gerekiyordu. Sosyalist ve genç bir çömlek işçisi olan Richard Bloor, ona eşlik etti. Sinclair, evli olmayan bir müfettiş ekibinin olmasının skandal yaratabileceğinden korktu ve Ella Reeve’i raporları Ella Bloor adı altında yayımlamaya ikna etti. Emekçilerin karşı karşıya olduğu korkunç çalışma koşulları ifşa edildi. İkili kısa süre sonra şirketten ayrıldı; ama Ella, hayatının geri kalanında Ella Bloor adını kullanmaya devam etti.
Bloor sonraki on iki yılını Sosyalist Parti ve Birleşik Kumaş Şapka ve Şapkacılar Birliği için örgütlenme yaparak geçirdi. Batı Virginia’da kömür madencileri adına yaptığı çalışmalar sonucunda Amerika Birleşik Maden İşçileri fahri üyeliğini kazandı. 1910 yılında Sosyalist Parti’nin Ulusal Kadın Komitesi’nin kurulmasına katıldı. SP için Ohio eyalet organizatörü seçildi. Bu dönemde Bloor Ana olarak tanındı. Kömür madenlerinde başka bir “Anne” olan Mary Harris Jones ile birlikte çalıştı.
Bloor, 1913 yılında Ohio’da kadınların oy hakkı referandum kampanyasına katıldı. Noel’den kısa bir süre önce, grevdeki bakır madencileriyle çalışmak için Michigan Calumet’e gitti. 1. Dünya Savaşı’na emperyalist olarak karşı çıktı ve savaş karşıtı faaliyetler nedeniyle tutuklandı. 1918 yılında Sosyalist Parti New York vali yardımcılığına aday oldu. Birçok Sosyalist Parti liderinin savaşa verdiği destekle hayal kırıklığına uğrayan Bloor, 1919 yılında Amerikan Komünist Partisi’nin oluşumuna katıldı. Madenciler, çiftçiler, makineciler, çelik işçileri ve iğne işçileri arasından üyeler topladı.
2 Ocak 1920’de Worcester, Massachusetts’te o zamanki ABD Başsavcısı tarafından yönetilen Palmer baskınlarının bir parçası olarak binlerce komünist, sosyalist ve radikal işçi örgütleyicisi tutuklandı. Bloor, 1920 yılının çoğunu siyasi mahkûmlar adına konuşmalar yaparak geçirdi. Kansas, Leavenworth’taki federal hapishanede bir protesto sırasında tutuklandı.
1920 yılında aynı zamanda çabalarını Amerikalı işçiler arasında sürdürdü. Lawrence, Massachusetts, Passaic ve New Jersey’de tekstil işçilerinin örgütlenmesine yardım etti. Kuzey Carolina, Gastonia’da grevdeki kadın tekstil işçilerine para toplamak için bir konuşma turuna çıktı. Ulusal Madenciler Birliği için çalışan Bloor, Pennsylvania, Kentucky ve Indiana’da kömür madencilerini örgütledi. Kendini işçilere adamıştı. 1921 ve 1922 yılında Moskova’daki birinci ve ikinci Kızıl Enternasyonal İşçi Sendikası toplantılarına katılmak üzere seçildi. 1922 yılından 1948 yılına kadar Komünist Parti Merkez Komitesi’nde yer aldı.
Ella Bloor, 1925 yılında New York’tan San Francisco’ya, yeni kurulan Komünist Parti gazetesi Daily Worker’a para toplamak için ülke çapında otostop yaptı. Yol boyunca şehirlerde toplantılar yaptı, parti üyelerini işe aldı ve abonelikler sattı. Ayrıca grevcileri desteklemek için kömür madenlerine seyahat ederek işçi örgütleme çalışmalarına devam etti.
İki yıl sonra Bloor, Sacco ve Vanzetti savunma fonu için tekrar ülkenin her yerine gitti. İki İtalyan göçmen anarşisti olan Sacco ve Vanzetti, bir Massachusetts soygunu sırasında maaş bordrosu görevlisini öldürmekle suçlanmış ve mahkûm edilmişti. Hükümet soyguna katılmalarından ziyade politikalarından endişe duyuyordu. Bloor, iki adamın idamını protesto eden büyük gösterilere katılmak için Boston’a gitti ve isyanı kışkırtmaktan bir günde iki kez tutuklandı.
1929 yılında Joseph Stalin tarafından Moskova’ya çağrıldığında Bloor gitti. Komünist Parti’nin uluslararası iktidar organı olan Komintern’in emirlerine uymayan bir Amerikan hizipinin parçası olduğu suçlamalarına karşı kendini başarıyla savundu. Bloor partiden ihraç edilmedi.
Buhran döneminde Bloor Ana, o zamanki adıyla ‘işsizlerin açlık yürüyüşlerine’ katılmak için Washington’a gitti. 1930’lı yıllarda, Komünist Parti için aranan bir konuşmacıydı, sürekli seyahat etti ve Çiftçiler Ulusal Konferansı’nın orta batı bölge sekreteri olarak görev yaptı. 1930’lu yılların başında Bloor Ana, Nebraska, Loup City’de tavuk çiftliği işverenlerine karşı greve giden kadınlara destek için bir toplantıya katıldı. Grev gösterisi, toplantıda siyah halkın varlığına karşı olan bir ırkçı topluluk tarafından vahşice saldırıya uğradı. Polis geldiğinde, Bloor Ana, siyah bir kadın ve kocasıyla tutuklandı. Siyah kadın Bn. Floyd Booth, yerel Savaş Karşıtı Komite’nin önde gelen bir üyesiydi ve kocası da kasabanın İşsizler Meclisi’nde eylemciydi. Yerel çiftçiler Bloor Ana’nın serbest bırakılması için yeterli kefaleti topladığında, Booth’lar da ona eşlik edene dek çıkmayacağında ısrar ederek, yardımlarını reddetti.
Birleşik Çiftçiler Ligi’ne destek toplamak için Kuzey Dakota’ya seyahat ederken, bir çiftçi, parti organizatörü ve Komünist Parti Kongre adayı Andrew Omholt ile tanıştı ve evlendi.
1934 yılında Paris’teki Savaş ve Faşizme Karşı Uluslararası Kadınlar Kongresi için Birleşik Devletler delegasyonunu örgütledi. Delegasyona katılan kadınların dördü siyahtı. Paris Konferansı’nda Capitola Tasker, topluluğun idari komitesinin bir üyesi olarak seçilen üç Birleşik Devletler kadınından biriydi. Bloor Ana ve Sosyalist Parti’yi temsil eden kadınla birlikte Mabel Byrd, konferansın sekreterlerinden biri seçildi. Lulia Jackson, Pennsylvania madencilerinin siyah temsilcisi, Paris kadınlar konferansının önde gelen kişiliklerinden biri oldu.
1935 yılında Bloor, en büyük oğlu ve komünist arkadaşı Hal Ware’i kaybetti. 1936 yazını ülke çapında Komünist Parti adayları için kampanya yaparak geçirdi. Aynı yıl 72 yaşındayken, toplu çiftçilerin protesto toplantısından sonra Nebraska’da 30 günlük hapis cezasına çarptırıldı.
1937 yılında Ekim Devrimi’nin 20. yıldönümü kutlamalarında onur konuğu olarak ikinci ziyaretini Sovyetler Birliği’ne yaptı. 1938 yılında partinin Pennsylvania valisi adayı oldu. Son kampanyası, halka açık mitinglerde ve radyoda “Faşizme Karşı Savaşı Kazanın” konulu konuşma yaptığı II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşti. “Dünyanın talihsizleri” için yaşamı boyunca sürdürdüğü mücadelede Bloor Ana, 30’dan fazla tutuklama (100’ün üzerinde olduğunu iddia etmesine rağmen), sayısız şiddet tehdidi ve polis tarafından sık sık taciz edildi. Yine 1937 yılında, İspanya’daki faşistlerle savaşan bir Amerikan birimi kendisine Bloor Ana tugayı adını verdi.
Bloor 75’inci yaşında “emekli” oldu. O yıl doğum günü vesilesiyle New York Staten Island’daki Komünist Parti sponsorluğunda “devasa bir festival ve toplu kutlama” oldu. Bundan sonra, Bloor Ana’nın doğum günü kutlamaları yıllık bir Komünist Parti etkinliği haline geldi. Bloor’un otobiyografisi, We Are Many 1940 yılında yayımlandı.
Bloor, kendisinin ve kocasının yaşadığı Pennsylvania elma çiftliğinde emekli olmasına rağmen, faşizme karşı mücadelede partisini temsil ederek kamusal yaşamına devam etti. 1948 yılında, hareketlerini neredeyse 30 yıldır takip eden FBI, 1949 yılında “zihinsel yıpranma yaşadığı” gerekçesiyle 1949 yılında Bloor’un güvenlik endeks kartını iptal etti.
Mart 1951 tarihinde Bloor, Philadelphia’nın yaklaşık 40 mil kuzeyindeki Pennsylvania, Coopersburg’daki evinin yakınında bir düşme sonucu omurga yaralanması geçirdi. Quakertown Hastanesi’nde birkaç ay kaldığı süre boyunca ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırladı ve bunların çoğunu tanıyamadı.
Ella Reeve Bloor, 10 Ağustos 1951 tarihinde Pennsylvania Richlandtown’da bir huzurevinde öldü. 14 Ağustos günü açık tabutu New York City’deki St. Nicholas Arena’da halka gösterildi. Önünden 10 bin aşkın kişi geçerek sevgisini gösterdi. New Jersey, Camden’deki Harleigh Mezarlığı’na gömüldü.
Kaynak: kadinisci.org
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.