10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu yaptığı yazılı açıklama ile katliamın gerçek sorumlularının yargılanan IŞİD’liler ibaret olmadığını; mafya-siyaset-bürokrasi-medya arasındaki kirli ilişkilerle birlikte bir değerlendirme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Komisyon, 9 Haziran Çarşamba günü saat 10.00’da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya çağrı yaptı
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu yaptığı yazılı açıklama ile katliamın gerçek sorumlularının yargılanan IŞİD’liler ibaret olmadığını; mafya-siyaset-bürokrasi-medya arasındaki kirli ilişkilerle birlikte bir değerlendirme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Komisyon, 9 Haziran Çarşamba günü saat 10.00’da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya çağrı yaptı.
“2015 yılında, haziran ve kasım seçimleri arasında bu ülkede neler yaşandı?”, “Nasıl oldu da siyasal iktidar haziranda çoğunluğu kaybetmişken kasımda yeniden kazandı?” ifadelerinin yer aldığı yazılı açıklamada, “Son günlerde bir mafya liderinin ortaya attığı iddialardan sonra kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri, 2015 yılında ülkenin gidişatını değiştirdiği konusunda herkesin hemfikir olduğu bu soruların yanıtları” denildi.
“Mafya liderinin iddiaları ile birbirlerine aba altından sopa gösteren Soylu ve Davutoğlu’nun açıklamaları, 2015’te yaşananların mafya-siyaset-bürokrasi-medya arasındaki kirli ilişkilerden bağımsız olmadığını artık iyice ortaya sermiş durumdadır” denilen açıklama şöyle devam etti:
Oysa biz bugün gündeme gelen bu ‘kirli işler ve ilişkilere’ 10 Ekim Ankara katliamı dava sürecinden fazlasıyla aşinayız. 5 yıldır katliamın gerçek sorumlularının şu anda yargılanan IŞİD’lilerden ibaret olmadığını, katliamların gerçekleşmesinde kamu görevlilerinin ve siyasetçilerin de parmağı olduğunu, kendi siyasal çıkarları için katliamlara göz yumduklarını ve katliam faillerini koruyup kolladıklarını söylüyoruz. Nitekim davadaki 200’ü aşkın klasörden oluşan belgeler ve kanıtlar, hem 10 Ekim Ankara katliamının hem de o dönem yaşanan bütün katliamların göz göre göre geldiğini, engellenmediğini ve hatta bunlara yol verildiğini göstermektedir.
Dava dosyasındaki pek çok belgede IŞİD ile kamu görevlileri arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilere rastlanıldığını belirten avukatlar söz konusu kirli ilişkiler ağının ortaya çıkarılmasına yönelik çaba ve taleplerinin yargı makamlarınca reddedildiğini ifade etti.
Bugün, 2015 döneminde bu ülkede gerçekleştirilen her bir acı, katliam ve kıyımı yaratan kirli ilişkiler ağının mimarlarının kimler olduğunu tespit etme ve halka hesap vermelerini sağlama sorumluluğunun hâlâ ortada durduğuna dikkat çekilen açıklama şöyle sürdü:
Haziran ve kasım seçimleri arasında geçen o katliamlarla dolu dönemin aktörleri tarafından gerçekleşenler bu kadar açıkça konuşulmaya başlandığına göre artık kim ne biliyorsa ve bunlara ne şekilde dahil olmuşsa bir an önce açıklanmalıdır ki toplumsal bir hesaplaşma başlasın ve katliamların gerçek failleri ortaya çıkarılsın.
Bu hesaplaşma yapılmadığı sürece, bu kirli ilişkiler ağının birer parçası olan isimler, bir yandan kendi çıkarları için uyuşturucudan petrol ticaretine, silah ve insan kaçakçılığından katliamlara kadar her türlü organize suçu işlemeye devam ederken öte yandan da saygın işadamı ya da milletvekili, muteber gazeteci ya da emniyet görevlisi kılığında aramızda dolaşmaya ve bütün ülkeyi bir suç bataklığına dönüştürmeye devam edeceklerdir.
İşte bu yüzden yeni katliamlara seyirci olmamak ve 2015’te yaşanan katliamların gerçek sorumlularının bir an önce ortaya çıkarılarak yargılanmasını sağlamak için 9 Haziran 2021, çarşamba günü saat 10.00’da herkesi Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmaya katılmaya, 10 Ekim Ankara katliamı davasında bizlerle birlikte adaletin takipçisi olmaya çağırıyoruz.
Sendika.Org