Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektör Melih Bulu’yu protesto eden öğrencilere peş peşe açılan soruşturmalarla ilgili bir açıklama yayımlayan Boğaziçi Dayanışması, “Soruşturmalarınızı da sizi de tanımıyoruz” dedi. Bölüm ve fakülte onaylarına rağmen Melih Bulu’nun kayyum karşıtı emekli profesörlerin yarı zamanlı ders verebilmeleri için gerekli evrakları imzalamaması da akademisyenler ve öğrenciler tarafından tepkiyle karşılandı
Boğaziçi Dayanışması, protestolara katılan üniversite öğrencileri hakkında peş peş açılan soruşturmalarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada “Soruşturmalarınızı da sizi de tanımıyoruz” diyerek protestonun hak olduğunu söyledi.
Boğaziçi Dayanışması’ndan yapılan açıklama şöyle:
2 Ocak’ta tepeden gelen bir kararname ile atanan Kayyum Melih Bulu, beş ayı aşkın bir süredir kampüs çevresini ve içini polislerle doldurmakla kalmayıp işbirlikçi özel güvenlik birimi çalışanlarını da kendi kişisel koruması gibi öğrencilere karşı tehdit unsuru olarak kullanıyor. Direnişin ilk günlerinden bu yana 2 öğrenciyi tutuklatan, 1 Şubat’ta kampüs içinden gözaltına alınan öğrencileri şikayet ederek tutuklamaya sevk ettiren ve direniş süresince okul içerisinde ‘resmi kamera’ olarak adlandırdığı kameralar ile öğrencilere alenen sözlü bir şekilde taciz ederek soruşturma tehdidinde bulunan özel güvenlik, yaklaşık 30 arkadaşımıza disiplin soruşturması açılmasına ve bir o kadar arkadaşımızın da soruşturma tehdidi ile karşı karşıya kalmasına sebep oldu.
1 Şubat’ta polis şiddetiyle gözaltına alınan arkadaşlarımıza açılan soruşturmalar için dilekçe veren ve ‘Kayyumluk’ yazısını kayyumluk binasına asan arkadaşlarımıza tekrar soruşturma açıldı. Kampüse, ‘Üniversiteler AKP Teşkilatı Değildir! Kayyumlar Gidecek!’ afişini asan arkadaşımız ve ona açılan soruşturmayı ‘Siyasetten korkmuyoruz, kampüste siyaset yapmak meşrudur’ diyerek protesto eden ve kayyumluk binasına kendi afişlerini asan arkadaşlarımız da aynı tehditle karşılaştı ve haklarında disiplin soruşturması açıldı. Direniş çadırına yemek getiren ve kayyumluk önü protestolarda enstrümanları ile müzik çalan arkadaşlarımız da aynı yaptırıma maruz kaldı. Disiplin soruşturması açtırmak için öne sürülen gerekçeler suç değil kampüs içerisinde gerçekleşen protestoları kriminalize etme çabasıdır.
Biz biliyoruz ki bu soruşturmalar kayyumun ve yardımcılarının bizlere gözdağı verme çabalarından başka bir şey değildir. Ancak onların asla anlayamayacağı şey bizim özerk-demokratik üniversite talebimizin bu soruşturmalar karşısında gücünü kaybetmeyecek olmasıdır.
Bizler beş ayı aşkın bir süredir birlikte direndiğimiz arkadaşlarımıza açılan bu soruşturmaları tanımıyoruz. Protesto hakkını kullanmak, kampüs içerisinde politik şiar yükseltmek meşrudur, yasaklanamaz. Başta Melih Bulu ve bütün kayyumlara karşı ilk günden beri savunduğumuz taleplerimizden ve kampüs içerisindeki haklarımızdan vazgeçmiyoruz.
Protesto hakkını kullanmak, kampüs içerisinde politik şiar yükseltmek meşrudur, yasaklanamaz. Başta Melih Bulu ve tüm kayyumlara karşı ilk günden beri savunduğumuz taleplerimizden ve kampüs içerisindeki haklarımızdan vazgeçmiyoruz. pic.twitter.com/rgEfpCPwHK
— Boğaziçi Öğrenci Meclisi (@bounmeclis) May 14, 2021
Ayrıca bölüm ve fakülte onaylarına rağmen Melih Bulu’nun kayyum karşıtı emekli profesörlerin yarı zamanlı ders verebilmeleri için gerekli evrakları imzalamadığı öğrenildi.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Can Candan, bu duruma tepkisini sosyal medya hesabından paylaştı.
Belgesel film projelerimde 2007'den bu yana (3 Saat, Nükleer Alaturka @Nukleeralaturka) birlikte çalıştığım ekip arkadaşım kurgucu Özcan Vardar'ın (@ozcanvardar) üniversitemize @UniBogazici girmesine izin verilmiyor. Özcan Vardar hem Boğaziçi mezunu, hem de yarı zamanlı hocamız! pic.twitter.com/2b9mbGmV5d
— Can Candan (@yunusunbabasi) May 14, 2021
Öğrenciler de Can Candan’ın paylaşımının ardından tepkilerini dile getirdi.
Hocalarımızın yanındayız. Kayyumlar gidecek, biz kalacağız! #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz
— Boğaziçi Nöbeti (@bogazicinobeti) May 14, 2021
Sendika.Org