Peker yeni videosunda kendisi hakkında “suç örgütü lideri” ve “mafya pisliği” ifadelerini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı
Kontrgerilla ilişkilerinden tasfiye edildiği ve Türkiye’ye güvenli dönüş yapamayacağı kesinleştikten sonra Mehmet Ağar ve Pelikan grubunu hedef alan ifşaatlar yapmaya başlayan Sedat Peker dördüncü videosunu yayımladı.
Peker yeni videosunda kendisi hakkında “suç örgütü lideri” ve “mafya pisliği” ifadelerini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı.
Süleyman Soylu’nun bu konuda üstüne çok gidildiği için kendisi hakkında bir şeyler söyleyeceğinin kendisine daha önce iletildiğini belirten Peker’in, ilk mesajda “suç örgütü” ifadesinin kullanılmasını hoşuna gitmese de olsa kabullendiği ancak “pislik mafya” sözünün ardından Soylu’ya öfkelendiği görülüyor.
Video boyunca sık sık yarı alaylı yarı öfkeli bir üslupla “süslü Süleyman”, “temiz Süleyman” ifadelerini kullanan ve meydan okuyan Peker, Süleyman Soylu ile ilişkisine dair bir dizi olay ve diyalog aktarıyor. Peker, bunları Soylu’nun “yalan makinesi”ne girerek yalanlaması halinde elini keseceğini söylüyor.
Peker’in Soylu’yla ilişkisine dair sıraladığı dört başlık:
Peker ayrıca Soylu’nun eniştesinin şarkıcı olmak isteyen çocuğuna destek için kendisine gittiğini, kendisinin de destek olduğunu da aktarıyor ve “O zaman iyiydim” diyerek, Soylu ve çevresine yardımcı olduğu dönemde iyi kabul edilirken şimdi “pislik mafya” diye anılmasına öfkesini dile getiriyor.
Peker ayrıca, geçtiğimiz yıl pandemi tedbirlerindeki karmaşa nedeniyle istifasını sunan Soylu’nun burada bir tür oyun yaptığını ve istifaya karşı bot hesaplar üzerinden atılacak tepki tweetlerini bir gün önceden hazırladığını, hazırlayan ekibi de tanıdığını söylüyor.
Peker yine “FETÖ” bağlantılı iş adamlarının rüşvet karşılığı serbest bıraktırıldığını, Silivri Emniyet Müdürü’nün intiharı vakasının da böylesi bir olayla bağlantılı olduğunu öne sürüyor.
Sedat Peker’e hızlıca yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği…” notuyla Twitter hesabından bir açıklama yayımladı.
Soylu’nun açıklamasında ayrıca, Yalıkavak Marina’ya ilişkin “Biz olmasak mafya çöker” diyen Mehmet Ağar’a tepki göstermesi dikkat çekti.
Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.
Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği… pic.twitter.com/4rqfYDZmc0— Süleyman Soylu (@suleymansoylu) May 13, 2021
Soylu’nun bu çıkışı sonrası Mehmet Ağar’dan özür açıklaması geldi. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın programına katılan Mehmet Ağar’ın açıklaması şöyle:
Tabii olayın kızgınlığından ve sinirliliğinden bir sürç-i lisan burada söz konusu. Çünkü bugün görev yapan Emniyet teşkilatı mensupları çok nadide, çok değerli arkadaşlarımız. Bizim zamanımızda da daha küçük rütbelerde çok başarılı görevleri yapıyorlardı. Bugün Türkiye’de organize suç örgütlerine nefes aldırmıyorlar, göz açtırmıyorlar. Dolayısıyla benim bu tabiri kullanmam fevkalade yanlıştır. Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum. Bundan dolayı kalbi olarak özür diliyorum. Özellikle Sayın İçişleri Bakanı, gerçekten çok takdirle kendisini takip ediyorum. Gerek terörle mücadelede gerek organize suçlarla mücadelede gerekse teşkilata verdiği güven dolayısıyla fevkalade başarılı bir görev sürecini devam ettiriyor. Allah da uzun yıllar devam ettirsin ve dolayısıyla personele de büyük güven veriyor. Devlet her konuda; terör konusunda olsun, organize suçlar konusunda olsun her yerde vaziyete hakim ve mutlak şekilde adalet ve hukukun tesisi yönünde son derece gayretli. O bir kızgınlıkla herhalde ağzımızdan o anda çıkan bir söz oldu. Ertesi gün gazetede çıktıktan sonra rahatsız oldum ben. Saygı Bey’i de aradım ki ben kendisine buradan teşekkür ediyorum. Bir haber namusu, kalem namusu olan bir gazeteci ve bu konuyu da fevkalade uygun bir şekilde aktardı. Ama buradaki kusur benim. Dolayısıyla bütün meslektaşlarımdan kalben özür diliyorum, onların başarılarını alkışlıyorum. Gelecekte de daha büyük başarılar elde edeceklerine olan inancımı ifade ediyorum. Sayın Bakan’ın liderliğinde, öncülüğünde Emniyet Genel Müdürü’yle, büyük vilayet emniyet müdürleriyle, en küçük rütbedeki polis memurun kadar cansiperane bir mücadele sergiliyorlar. Bu emeği görmezden gelmek gele benim için asla söz konusu olamaz. Dolayısıyla işte insan ne kadar tecrübeli de olsa kızgınlıkla, sinirle bazen hata yapıyor. Hatam budur, ben de bunu kabul ediyorum.
Sendika.Org