Avukat Yıldıray Çıvgın, salgın sürecinde işten çıkarma yasağının arkasından dolanmaya çalışan sermayenin yeni hilesi olan Kod-29’a karşı işçilere önerilerde bulundu
Salgın döneminde işten çıkarma yasağı olmasına rağmen DİSK-AR’ın verilerine göre 177 bin işçi, Kod–29 hilesiyle, yani bu yasağın istisnası sayılan “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış” gerekçesi ile tazminatsız olarak işten çıkarıldı.
Toplumsal Hukuk’tan Av. Yıldıray Çıvgın, sermayenin bu hilesine karşısına işçilerine neler yapabileceğine ilişkin kaleme aldığı yazıda 6 öneride bulundu. Toplumsal Hukuk’un internet sitesinde yayımlanan yazısı üzerine Av. Yıldıray Çıvgın’a ulaşarak konuya ilişkin güncel gelişmeleri, görüş ve önerilerini aktarmasını istedik.
1. Öneri: Tutanak tutun!
Sendika.Org’a konuşan Çıvgın, işyerindeki her türlü gelişmenin ve olayın yazılı evrak hale getirilmesinin hukuken büyük avantaj sağladığını belirtirken Kod–29’la işten çıkarma durumlarında sonradan açılacak davalarda da tutanakların çok önemli olduğunu belirtiyor. Tutanağın iş davalarında işçinin en önemli kozu olduğunu belirten Çıvgın, tutanaktaki tarihlerin, saatlerin ve kişilerin tutarlı olması gerektiğine dikkat çekiyor.
2. Öneri: Çıkış kodunun düzeltilmesi için işverene yazılı başvuruda bulunun!
Kod–29’la işten atılan işçiler işverenin SGK’ye bildirdiği çıkış kodunu değiştirmesi için başvurabilir. İşverenin bu kodu değiştirmesinin SGK’ye yanlış beyanda bulunduğunu kabul etmesi anlamına geldiğini ve büyük cezai yaptırımları olduğunu söyleyen Çıvgın, bu nedenle işverenlerin bu yolu şu ana kadar seçmediklerini belirtiyor.
3. Öneri: İşKur’a ve SGK’ye yazılı şikayette bulunun!
İşKur ve SGK’nin şikayet hatları üzerinden de şikayette bulunulabileceğini söyleyen Çıvgın, yazılı işlemlerin evrak takip sistemine düştüğünü ve bunun hukuki süreçlerde takibinin kolaylaştırabileceğini vurguluyor.
4. Öneri: Suç duyurusunda bulunun!
İşverenin gerçeğe aykırı biçimde Kod-29 ile işçiyi işten atmasının Türk Ceza Kanunu’nun 206. maddesinde düzenlenen “Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan” suçunu oluşturduğunu belirten Çıvgın, işçilerin işyerinde tutulan tutanaklar ile suç duyurusunda bulunabileceğini söylüyor.
5. Öneri: İşe iade talepli dava açın!
İşverenin en az 30 çalışanı varsa ve işçinin işyerindeki kıdemi 6 aydan fazlaysa işten atılma durumunda işçinin işe iade talepli dava açma hakkı var. Çıvgın, işçinin haksız yere Kod-29 ile işten çıkarılması durumunda 30 gün içerisinde işe iade talepli dava açmak için arabuluculuk bürosuna başvurmasını öneriyor. Burada anlaşma sağlanmaması durumunda da iş mahkemesinde işverenin Kod-29 verme gerekçesini ispatlaması gerekeceğini belirtiyor.
6. Öneri: Kıdem ve İhbar Tazminatı için alacak davası açın!
Kıdem ve ihbar tazminatı, işveren açısından işçiyi işten atmanın önündeki en büyük engelken salgın sürecinde geliştirilen Kod-29 hilesiyle bu engelin de etrafından dolaşılmış oluyor. Ancak Çıvgın yine de kıdem ve ihbar tazminatıyla birlikte diğer alacaklar için de dava açılmasını öneriyor. Çıkış gerekçesinin Kod-29 olması mahkeme sürecinde dezavantaj yaratıyor olsa da Çıvgın, bunun aksinin her zaman işçi tarafından ispatlanabileceğini belirtiyor.
Bonus: Örgütlenin!
Kod-29 hilesine karşı hukuken neler yapılabileceğini açıklayan Çıvgın, bireysel olarak verilen hukuk mücadelesinin etkili olmayacağını vurguluyor. Bu uygulamaya maruz kalan işçilerin bir araya gelmesinin, bu hileli durumun duyurulmasını ve taleplerinin mücadelesinin birlikte verilmesinin önemli olduğunu belirtiyor.
Kod-29’un yeni bir uygulama olduğunu ve bu yüzden açılan iş davalarının büyük oranda devam ettiğini belirten Çıvgın, işverenlere karşı henüz resmi olarak kazanılmış bir dava olmadığını ancak yine de tazminatın verilmesi konusunda uzlaşıların yaşandığını belirtiyor.
Sendika.Org