İstanbul Sözleşmesi’nin 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılmasının ve Türkiye tarafından ilk imzacı olarak imzalanmasının 10’uncu yıldönümü bir sosyal medya etkinliği ile kutlanacak
Yarın (11 Mayıs) saat 11.00’de İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10. yıldönümünü Twitter’da #İstanbulSözleşmesi10Yaşında ve #Vazgeçmiyoruz etiketleriyle kutlayacaklarını belirten Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) yazılı bir açıklama yayımladı.
EŞİK açıklama ile beraber bir dosya da yayımlayarak “20 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan İstanbul Sözleşmesi kararından sonra geçen 1,5 ayda kadınların ve LGBTİ+’ların başına neler geldi?” ve “İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiği 2014’ten bu yana etkin uygulansaydı, neler olurdu?” gibi soruları cevapladı.
Sözleşme’nin Türkiye’deki 10 yılı da dosya konularından biri. Bununla beraber EŞİK’in 20 Mart’tan bu yana neler yaptığı da maddelendirildi. Dosyada “İstanbul Sözleşmesi kararından sonra kim ne yaptı, ne dedi?” sorusu da dahil pek çok sorunun yanıtı yer alıyor.
“Cumhurbaşkanlığı kararı yok hükmündedir”
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği 20 Mart’ta gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla hukuka aykırı olarak ve meclis iradesi yok sayılarak duyurulmuş, o cumartesi sabahı kadınlar sokaklara dökülerek Cumhurbaşkanlığı kararının “yok hükmünde” olduğunu söylemişti.
EŞİK’in açıklamasında yine 29 Nisan gecesi 30 Nisan tarihli Resmi Gazete’de bir Cumhurbaşkanlığı kararı daha yayımlandığı ve Türkiye’nin 1 Temmuz 2021’de sözleşmeden çıkacağının belirtildiği hatırlatılarak, “Böylece kadınlara gözdağı; Danıştay’a açılan onlarca dava konusunda yargıya ve konuyu gündemine alan Venedik Komisyonu’na talimat verilmeye çalışıldı” denildi.
Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Biz, çocuk istismarcılarına af getirilmesi, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, sıraya 6284’ün ve hatta Medeni Kanun’un alınması gibi kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara karşı mücadele etmek için 300’ü aşkın kadın ve LGBTİ+ örgüt/platform/grup tarafından oluşturulan Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK olarak, İstanbul Sözleşmesi’nden, yaşamlarımızdan, haklarımızdan, dayanışmamızdan ve örgütlü mücadelemizden asla vazgeçmiyoruz.
#İstanbulSözleşmesi10Yaşında
Bu hukuksuz çekilme kararı bizim için o kadar yok hükmünde ki, İstanbul Sözleşmesi’nin 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılmasının ve Türkiye tarafından ilk imzacı olarak imzalanmasının 10’uncu yıldönümünde #İstanbulSözleşmesi10Yaşında, ‘Daha nice yaşlara’ diyoruz.
“Sorumluları göreve çağırmaya devam edeceğiz”
Devlet, kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların, yaşlıların, mültecilerin, engellilerin ve diğer dezavantajlı grupların haklarını, hayatlarını koruma görevini yerine getirmek zorundadır.
Devletin görevi, kadınların hayatlarını ve haklarını yok sayıp; kadının içinde şiddet gördüğü aileyi yüceltenlere; toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını şeytanlaştıranlara, şiddet uygulayan erkeklere uzaklaştırma verilmesinden başlayıp kadının boşanma, nafaka haklarına göz dikenlere, erken yaşta zorla evlilikleri savunanlara, şiddet ve istismar serbestliği (!) için İstanbul Sözleşmesi’ni günah keçisi ilan edenlere mavi boncuk dağıtmak değil, her bir bireyin şiddetten uzak özgürce yaşama hakkını korumaktır.
Bunu hatırlatmaya ve sorumluları göreve çağırmaya devam edeceğiz. Karardan geri dönülene kadar ulusal ve uluslararası alanda, hukuki her türlü yolu deneyeceğiz.
EŞİK’in oluşturduğu dosyaya aşağıdaki başlıklardan ulaşabilirsiniz:
- 20 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanan İstanbul Sözleşmesi kararından sonra geçen 1,5 ayda kadınların ve LGBTİ+’ların başına neler geldi?
- İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiği 2014’ten bu yana etkin uygulansaydı, neler olurdu?
- Sorularla Sözleşme’nin Türkiye’deki 10 yılı
- Soruların cevabı: Sözleşme yalanlarla şeytanlaştırıldı, tek adam, hukuku değil yalanları esas aldı
- EŞİK 20 Mart’tan bu yana neler yaptı?
- İstanbul Sözleşmesi kararından sonra kim ne yaptı, ne dedi?
Sendika.Org