Kutlu Adalı cinayetiyle alakalı Korkut Eken’in ardından Atilla Peker de Saygı Öztürk’e konuştu. Korkut Eken’in Kıbrıs’a Atilla Peker’le birlikte gittiğini itiraf etmesi ve Kutlu Adalı cinayetindeki sorumluluğu olduğu iddiasını reddetmesine rağmen Peker, cinayetin bizzat Eken tarafından planlandığını söyledi
Sedat Peker’in Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesini planlamakla suçladığı Korkut Eken, cinayeti kurguladığı iddiasını yalanlasa da diğer iddiaları kabul etti. Sedat Peker’in “tetikçi” kardeşi Atilla Peker’le Kıbrıs’a gittiğini kabul eden Eken, kendisini Mehmet Ağar’ın gönderdiğini söyledi. Ancak Eken, ısrarla cinayetin kendisiyle alakası olmadığını savundu.
Eken’in ardından Atilla Peker de Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuştu. Peker, konuşmasında Eken’in yalanladığı iddiaları ısrarla tekrar ederken cinayetin planlanma sürecine dair de iddialarda bulundu.
1996 yılında kardeşi Sedat Peker’in çağrısıyla Kıbrıs’a gittiğini ve orada Eken’in de olduğunu söyleyen Atilla Peker, Albay Galip Mendi’nin görev yaptığı Sivil Savunma Dairesi’ne gittiklerini ve Yarbay Enver Topuz’un da orada olduğunu belirtti.
Öztürk’e “Kutlu Adalı’yı öldürmek için gittiğimi biliyordum” diyen Peker, kendisine Adalı’nın “terörist” olduğunun söylendiğini, gazeteci olduğunu bilmediğini iddia etti. Kutlu Adalı’nın evinin etrafında keşif turları attığını söyleyen Peker, Kıbrıs’taki üçüncü gününde alay komutanının Adalı’nın öldürüleceğini sezmesinin ardından Adalı’yı alayın içine getirmesinin ardından geri Türkiye’ye dönmek zorunda kaldığını iddia etti. Peker’in iddiasına göre Eken kendisine bu “olay” için tekrar geleceklerini ifade etti.
Sonrasında silahla yaralama suçundan cezaevine girdiğini belirten Peker, Korkut Eken’in kendisini görmek istediğini söyledi. Peker, cezaevinde cep telefonu kullanabildiğini, cezaevine rahatlıkla girip çıkabildiğini ifade ederken Korkut Eken’le “dışarıda”, bir otelde görüştüğünü ve görüşmede Sedat Peker’in de olduğunu söyledi. Peker’in o dönemi anlatan ifadeleri şöyle:
3-4 ay sonra ben silahla yaralamadan dolayı Paşakapısı Cezaevi’nde yatarken Korkut ağabey bana kendisi telefon etti. Benim cezaevinde o zaman cep telefonum vardı. ‘Atilla’cığım ben seni görmek istiyorum’ dedi. Günlerden cumartesi ya da pazardı. ‘Belki içeriye giremezsiniz, ben geleyim’ dedim. ‘Atilla gelip de bana açılmayacak kapı var mıdır?’ dedi. Ben de ‘Komutanım o zaman zahmet etmeyin ben gelirim’ dedim. Akşamüstü kendimi hastaneye sevk ettirdim. O zaman fazla ring aracı olmadığı için cezaevinden hastaneye taksiyle gittik. Cezaevine dönmek için iki sivil araç getirttim. Tabii amaç cezaevine dönmek değil, Silivri’ye gitmekti.
O görüşmede Korkut Eken’in kendisine Kutlu Adalı cinayetine işaret ederek “Kıbrıs’taki meseleyi hallettik, duydun mu” dediğini ifade eden Peker, Kutlu Adalı’nın gazeteci olduğunu o zaman öğrendiğini iddia etti.
Bu konuda savcılığa dilekçe verdiğini belirten Peker, ifade vermeye savcılığa giderken sivil polislerce önünün kesildiğini söyledi. Polislerin kendisini Yatağan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüğünü söyleyen Peker, arabasından çıkan ve kendisine ait olmadığını iddia ettiği ruhsatsız silah için ifade verdiğini ancak avukatının “Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ifade vermek istiyoruz” demesine rağmen ifadesinin alınmadığını belirtti.
İlgili haberler:
Sendika.Org