"AKP gençlik kollarına üye olun, oradan sizi işi sokacaklar” diye Hopa’nın gençlerini AKP gençlik kollarına mahkûm ediyorlar. Mahkûm olmamak için biz diyoruz ki, ne yapıyoruz biz işsiz kalanlar, çay topluyoruz değil mi? Çayı topluyoruz da satabiliyor muyuz? Satamıyoruz. O zaman ne yapacağız? Kota var, kontenjan var, e biz işsiziz. Bizim işimiz ne? Çay toplamak. Biz AKP gençlik kollarına yalvarmayacağız. Biz çay toplayacağız"
Hopa’da çay üreticilerinin çayda kontenjanın 30 kiloya çıkarılması ve üreticinin özel sektörün insafına terk edilmemesi talebiyle düzenlediği eyleme saldıran polis onlarca Hopalı çay üreticisini gözaltına aldı. İki kişinin yaralanarak hastaneye kaldırıldığı polis saldırısının ardından Hopalılar meydandan ayrılmadı.
Hopa Meydanı’nda bekleyen kitleye seslenen bir gencin, eylemin neden yapıldığını ve Hopalı gençlerin taleplerini anlatan konuşması büyük ilgi gördü. İşsiz gençlerin iş bulma vaadiyle AKP gençlik kollarına üye olmaya zorlandığını belirten genç, kimseye yalvarmayacaklarını, Çaykur fabrikalarına yatırım yapılarak ürettikleri çayın alınmasını talep ettiklerini söyledi.
Hopalı gencin konuşması şöyle:
Hopa’nın gençlerini AKP gençlik kollarına mahkûm ediyorlar
O insanlar, geçtim sadece Hopa’yı, tüm çay üreticileri için, tüm çay işçileri için gözaltına alındılar. Biber gazı yediler, birinin gözü patlamış, işkenceyle gözaltına alındılar. Niye alındılar? Bizim için. Gözünüzü seveyim, destek olun, insanların arkasında durun.
Hopa’nın gençleri işe giremiyoruz diye, işsiz kalıyoruz diye, el altından, arkamızdan “AKP gençlik kollarına üye olun, oradan sizi işi sokacaklar” diye Hopa’nın gençlerini AKP gençlik kollarına mahkûm ediyorlar.
Mahkûm olmamak için biz diyoruz ki, ne yapıyoruz biz işsiz kalanlar, çay topluyoruz değil mi? Çayı topluyoruz da satabiliyor muyuz? Satamıyoruz. O zaman ne yapacağız? Kota var, kontenjan var, e biz işsiziz. Bizim işimiz ne? Çay toplamak. Biz AKP gençlik kollarına yalvarmayacağız. Biz çay toplayacağız. Genciz, işsiziz, bizi çaya mahkûm ediyorlar, ona da bir şey demiyor çay topluyoruz, çayımızı almıyorlar. O zaman sokağa çıkıyoruz, diyoruz ki “Çayımızı alın,” bu kadar basit.
Çaykur yönetimi dalga geçiyor
Çay almıyorlar, buradaki Çaykur şubesine gidiyorsun. Diyor ki benim yetkim yok. Dün arkadaşlarımız Rize’ye Çaykur’un merkez fabrikasına gitti. Orada da müdür yardımcısıyla görüşmüşler. Müdür yardımcısı espri yapış: “Çay getirin de çay içelim.” Böyle bir mantık var mı? Onlar da diyor ki “bizim yetkimiz yok.” E kimin yetkisi var? Ben size söyleyeyim mi kimin yetkisi var? 2011’de buraya gelenin yetkisi var.
Tayyip Erdoğan, Haziran 2011 seçimleri öncesi kampanyada kentte gerilim çıkacağı yönündeki uyarılara rağmen ısrarla miting için Hopa’ya gelmiş, polisin Hopalıların protestosuna yönelik biber gazlı saldırısı sonucu kalp krizi geçiren Metin Lokumcu yaşamını yitirmişti.
Kimseyi kandırmasınlar
Yapacak olan kimse, talep gösterdik, dedik ki kontenjanı 30 kilo yapın. Millet çay satsın. Özel sektöre engel olun dedik. Yapamayacakları bir şey yok.
Hepiniz biliyorsunuz Hopa (sahilindeki) dolgu projesini. Milyon dolarlar dökecekler. Çok mu zor o parayla fabrika yapmak? Diyelim yeni fabrika yapmaya bütçeniz yok. Fabrikadaki aletler 15 yıllık. Dolgu projesine milyonları aktaracaksın da fabrikaya bir tane makine mi koyamıyorsun? Kimseyi kandırmasınlar. Üreticiyle, çiftçiyle, gençlikle uğraşmasınlar.
Sendika.Org