Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti olan Soma Katliamı dava dosyası, üyeleri değiştirilen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma kararı üzerine Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Akhisar’da sabah saatlerinde başlayan duruşmaya maden şirketi patronu sanık Can Gürkan, İstanbul’dan SEGBİS ile bağlandı. Mahkeme, Yargıtay 12. CD’nin 30.09.2020 tarih ve 18.01.2021 tarihli ilamlarına uyulmasına karar verdi. Bu haliyle Can Gürkan, Haluk Evinç, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt yönünden yargılamaya devam edilecek. Yargıtay karalarında; Can Gürkan’ın 15 yıl değil 22,5 yıl ceza alması, şirketin YK üyesi Haluk Evinç’in beraat etmesi gerektiği; haklarında beraat kararı verilen TKİ Mühendisleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt’un 15 yıl ceza almaları gerektiği belirtiliyor. Mahkeme sanıkların bizzat duruşmaya getirilmesi ve tutuksuz yargılananların tutuklanması taleplerini reddetti. Davanın bir sonraki duruşması 24 Mayıs’ta gerçekleşecek
Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti olan Soma Katliamı dava dosyası, üyeleri değiştirilen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma kararı üzerine Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. Bugün (13 Mayıs) Akhisar’da sabah saatlerinde başlayan duruşmaya maden şirketi patronu sanık Can Gürkan, İstanbul’dan SEGBİS ile bağlandı.
Duruşma Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu’nun dosya safahatını özetlemesiyle açıldı.
Yargıtay bozma ilamları sonrası, Soma davası avukatlarının yargılanacak 4 sanığın duruşmada hazır edilmesi talepleri pandemi dolayısı ile reddedildi. Avukatlar buna, “Avukatlar, aileler olarak buradayız 4 sanık daha olunca pandemi bahane oluyor. Sanıksız yargılama birazdan başlıyor” diye tepki gösterdi.
İlk sözü alan Av. Güray Dağ, “Sanıksız yargılama olmaz, yargı bu sanıkları buraya getiremiyorsa yazık! Böyle yargılama olmaz. Kararınızı bir daha değerlendirmenizi talep ediyoruz” dedi. Aileler sanıkların duruşmaya getirilmemelerine itiraz etse de mahkeme “Kararımızı verdik” dedi.
Madenci ailelerinden İsmail Çolak, “Lebaleb kongreler yapılırken pandemi yok, biz hepimizi buradayız pandemi yok, 4 sanığa mı pandemi var” diyerek mahkemenin ara kararına tepki gösterdi.
Mahkemenin “pandemi” gerekçeli kararına gösterilen tepkinin ardından söz sanık Can Gürkan’a verildi:
Ben beraat kararı verileceğini düşünüyordum ama olmadı, ama yine de öncelikle beraatimi, aksi taktirde aleyhime olan bozma kararına karşı direnme kararı vermenizi talep ediyorum.
Sanık Can Gürkan’ın avukatı Abdurrahman Gök de “Müvekkilimin vareste tutulmasını talep ediyoruz, ayrıca müvekkilim bir kaç saattir buradayız. Müvekkilim beyanda da bulundu zaten SEGBİS’in bu aşamada kapatılmasını talep ediyoruz” dedi.
Sanık avukatının ardından sözü alan Av. Can Atalay, “Bu Yargıtay kararı karar değildir. Bu bir paçavradır. Bu paçavraya ne kadar para harcandı bilmiyoruz. Hangi cemaatlerde iş tuttular bilmiyoruz. Bu paçavraya boyun eğmemiz beklenemez” diye devam etti.
Av. Seçil Ege: “Katliam olduğunda dönemin Başbakanı “kader, fıtrat” demişti. Bugün yargılamanın geldiği aşamada bu yargılamanın “kader, fıtrat” denilerek kapatıldığını görüyoruz. Adalet isteyenler Soma’da tekmelendi. Bu salon adaletsizliğin kabullendirilmek istendiği yerdir.”
— Halkevleri Hukuk (@halkevlerihukuk) April 13, 2021
Av. Seçil Ege, katliam olduğunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kader, fıtrat” ifadelerine dikkat çekerek bugün yargının da aynı tavrı sürdürdüğünü ifade etti:
Av. Seçil Ege şöyle devam etti:
Adalet isteyenler Soma’da tekmelendi. Bu salon adaletsizliğin kabullendirilmek istendiği yerdir. 301 kişinin öldüğü, 162 kişinin yaralandığı, insanların yakınlarını kavun depolarında aradığı, gömleğini üç gündür değiştiremediğini söyleyen dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız bu davanın neresinde? Asıl patron benim diyen Alp Gürkan bu yargılamanın neresinde? Sayıştay Raporu ile ortaya çıkan TKİ’nin Soma A.Ş.’ye temlik edilen 182 milyon lirası nerede? Ve Ayrıca 128 milyar dolar nerede? Soma’nın ardından aradan geçen 7 yılda 13 binin üzerinde iş cinayeti gerçekleşti. Son 7 yılda 45 tane Soma katliamı demektir bu. Patronlar, işverenler yargılanmadı. Burada da olan budur.
Müşteki-mağdur avukat beyanları ile devam edilmek üzere duruşmaya 1 saat ara verildi.
Duruşmaya verilen aranın ardından avukat beyanları ile duruşma devam etti. Av. Sercan Aran, mahkeme heyetinin bu dosyadan el çektirilmesiyle başlayan hukuksuzlukların, sanıkların gerekli cezaları almaması yolunda kullanılan birer araç olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
Binlerce sayfadan oluşan bu dosyaya atanmanızın akabinde sanıklar hakkında tahliye kararı vermeniz ve bizim de heyeti reddetmemizin sebebi de budur. Bu kaza ya da kader değil bir katliamdır. Bizim katliam kelimesini kullanmamıza sanıklar kullanmasınlar diye itiraz etti. 30 eylül tarihli yargıtay kararı adalet arayanların ağzına bir parmak bal çalmaktır. Birçok sanığın olası kasttan ceza alması gerekirken sadece 4 sanığın olası kastla cezalandırılsın demekte hukuki değildir. İkinci Yargıtay kararının da bu bağlamda hiçbir şekilde hukukiliğinden bahsedilemez. İktidar bu dosyada birçok kez müdahale etti. Son müdahale ile de çalınan bir parmak bal geri alındı. “Mevcut durum itibari ile adil bir karar çıkmayacağını biliyorduk ve öyle de oldu maalesef tüm çabamıza rağmen. Bu yüzden de bozma kararına uyulsun ya da direnilsin diye bir beyanımız yoktur. Bugün olmasa dahi adil yargılanma elbette bir gün gerçekleştirilecek!
Avukat beyanlarının tamamlanmasının ardından Soma’da yaşamını yitiren madencilerin aileleri söz aldı.
Elmas Kaya, “Bizler okula giderken kitapları hep düzden okurduk ancak şimdi tersten okunuyor. Şu taraftaki avukatlar, bizlerin, işçilerin, hayatını kaybedenlerin hakkını savunurken dövüldüler, tutuklandılar. Orada sadece bizden bir tek can almadılar. Evladını kaybeden bir anne olarak ben de hayatımı kaybettim. Evladımın çocukları da hayatını kaybetti. Sadece 301 kişi hayatını kaybetmedi” dedi.
İsmail Çolak ise “Katledilen madencilerden birinin babasıyım. 7 yıl boyunca verdiğimiz adalet mücadelesi, evlatlarımızla beraber göçük altında kalmıştır. Yüzlerce çocuk babasız büyüyor. Adalet arkanızdaki yazılarda kalmasın. Cüzdanınıza değil vicdanınıza göre karar verin” diye konuştu.
Şerafettin Akkurt “Yıllarca bu mahkemenin karara çıkmasını bekledik. Öğrendiğimiz ise patronların serbest kalması, bizim çocuklarımızın ölmesi gerektiğidir. Başarılar dilerim” dedi.
Naciye Kaya “Eşim son 3 ayda sürekli gazdan zehirleniyordu. İhmallerin farkındaydı. Bunu patronlarına söylediğinde çantanızı alıp gidin diyorlarmış. Bu kişileri cezalandırmadınız. Biz şimdi adalete nasıl güvenelim. Arkanızdaki yazıyı kaldırın. Adalet falan yok!” diye tepki gösterdi.
Gülten Kavas “Dosyaya atanmanızın sebebi daha önce Elbistan dosyasında verdiğiniz karardır. Karşı tarafın avukatlarından da şikayetçiyim, avukatlarımızı hesap döner sap döner diye tehdit ettiler. Şimdi avukatlarımız tutuklu” diye sürdürdü sözlerini.
Emel Kurt “Eşimden, İsmail Adalı’nın işçilere dayak attığını, yemeklerini tekmelendiğini duyuyordum. Şimdi kızı ile parkta gezerken görüyorum bu adam. Ama benim eşim kızı ile gezemiyor. Kızıma herkes baban cennette dediği için kızım bana sürekli anne hadi cennete gidelim diyor” dedi.
Adem Çetiner “Ben 69 yaşındayım, bu mahkemeye hep yayan geldim. Adaletin peşindeyim. Torunlarıma yedirecek ekmeğim, mahkemeye gelecek yol param olmamasına rağmen adalet aramaya geldim” dedi.
Ailelerin beyanları tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı Yargıtay bozma ilamına uyulmasını mütalaa etti. Heyet ara kararlarını açıklamak üzere ara verdi.
Mahkeme, Yargıtay 12. CD’nin 30.09.2020 tarih ve 18.01.2021 tarihli ilamlarına uyulmasına karar verdi. Bu haliyle Can Gürkan, Haluk Evinç, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt yönünden yargılamaya devam edilecek. Yargıtay karalarında; Can Gürkan’ın 15 yıl değil 22,5 yıl ceza alması, şirketin YK üyesi Haluk Evinç’in beraat etmesi gerektiği; haklarında beraat kararı verilen TKİ Mühendisleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt’un 15 yıl ceza almaları gerektiği belirtiliyor.
Bu ara karardan sonra mahkeme katılan avukatlarına talep ve beyanlarını sunmaları için söz verdi. Av. Can Atalay dosyadaki bir kısım sanıklar yönünden dosyanın AYM’de olduğunu AYM kararının bekletici mesele yapılmasını talep etti.
Av. Sercan Aran “Pandemi var diyip Can Gürkan’ı buraya getirtilmesi talebimizi reddettiniz, pandemi bizlere, ailelere, sizlere yok mu? Madem öyle bugün duruşmayı da yapmasaydınız. Onunki can ailelerinki, bizimki can değil mi? Uyma kararı vermiş oldunuz. Sanıkların sorgularının yeniden yapılması gerekmekte, bu bağlamda doğrudan soru haklarımızı kullanabilmemiz açısından sanıkların duruşmada hazır edilmelerini talep ederiz” dedi.
Av. Melike Polat da sanıklar Adem Ormanoğlu, Efkan Kurt ve kaçma şüphesi olan Can Gürkan’ın tutuklanmalarını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasının hazır olduğunu beyan etti. Dosyada birçok eksiklik olması sebebiyle avukatlar mütaalaya itiraz etti. Heyet itirazları değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
Halkevleri Genel Yürütme Kurulu ve Hukuk Dairesi üyeleri, adliye önünde “Gerçek suçlular yargılanana ve cezalandırılana dek davamızın peşini bırakmayacağız!” açıklamasında bulundu.
Halkevleri Genel Yürütme Kurulu ve Hukuk Dairesi üyelerimiz Akhisar’da devam eden Soma Davasına dair son gelişmeleri aktarıyor: “Gerçek suçlular yargılanana ve cezalandırılana dek davamızın peşini bırakmayacağız!”@halkevlerihukuk pic.twitter.com/qSlUJrqIUO
— Halkevleri (@Halkevleri) April 13, 2021
Savcılık mütaalasını bitirdi. Mütalaa Yargıtay bozmasına uygun şekilde Can Gürkan’ın bilinçli taksirden, Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu yönünden basit taksirden cezalandırılması ile Haluk Evinç’in beraatine karar verilmesi taleplerini içeriyor.
Sanık Can Gürkan mütalaaya karşı yazılı beyanda bulunmak üzere süre talep etti. Sanık avukatı, beyan için sürenin yanı sıra Gürkan’ın vareste tutulmasını ve aile babası olan müvekkilleri ile ilgili tutuklama şartlarının oluşmadığını söyleyerek bu yöndeki taleplerin reddini istedi.
Müşteki avukatları da mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre talep etti. Mahkeme duruşmaya ara verdi.
Mahkeme ara kararları ise şöyle:
Sendika.Org