“Pandemi de dahil kapitalist barbarlığın yaratmış olduğu her türlü eşitsizlik, sömürü ve yıkım doğayı ve bir parçası olan insanlığı karanlık bir geleceksizliğe hapsetmektedir” diyen Sosyalist Meclisler Federasyonu temsilcisi Mahir Gürz, sosyalizm mücadelesini yükseltmekten başka bir alternatif bulunmadığını, 1 Mayıs’ın da sosyalizm bayrağını yükseltmek için bir vesile olması gerektiğini vurguluyor
1 Mayıs 2021’e işçi sınıfı açısından ağırlaşan yaşam ve çalışma koşulları, toplumsal muhalefetin geneli açısından da pandemi gerekçesiyle tırmanan baskılar eşliğinde yaklaşıyoruz. Ancak emek hareketi sermaye saldırıları karşısında güçlü bir direniş sergileyemiyor, toplumsal muhalefet parçalı ve dağınık.
Sosyalist hareketin temsilcileriyle 1 Mayıs 2021’e giderken genel manzara hakkındaki değerlendirmelerini ve ne yapılması gerektiğine dair önerilerini konuştuk. Ayrı ayrı yayımlayacağımız bu söyleşileri “1 Mayıs 2021” dosyasında bir araya getireceğiz.
“Pandemi de dahil kapitalist barbarlığın yaratmış olduğu her türlü eşitsizlik, sömürü ve yıkım doğayı ve bir parçası olan insanlığı karanlık bir geleceksizliğe hapsetmektedir” diyen Sosyalist Meclisler Federasyonu temsilcisi Mahir Gürz, sosyalizm mücadelesini yükseltmekten başka bir alternatif bulunmadığını vurguluyor.
Gürz, 1 Mayıs’ın da tüm saldırı ve yasaklamalara karşı işçi ve emekçilerin alanlara çıkıp sosyalizm bayrağını yükseltmeleri için bir vesile olması gerektiğini söylüyor.
Sendika.Org: 1 Mayıs 2021’e giderken karşı karşıya olduğumuz manzaraya ilişkin değerlendirmeniz nedir? 1 Mayıs’ta ne yapacaksınız?
Mahir Gürz: Bu yılki 1 Mayıs’ı pandemi, açlık, yoksulluk, kriz, sömürü, savaş ve faşist kuşatmanın hüküm sürdüğü bir politik atmosferde karşılamaktayız. Bizzat kendilerinin yaratıcısı oldukları pandemi krizini fırsata çevirerek kitleler üzerindeki tahakküm ve sömürüyü derinleştiren burjuvazi ve somuttaki temsilcisi AKP/MHP faşist iktidarı, kendisine her türlü imkân ve imtiyazı hak görürken, işçi ve emekçilerin her türlü hak arayışını ve mücadelesini pandemiyi gerekçe yaparak engellemeye çalışmaktadır.
Sosyalist Meclisler Federasyonu olarak bileşeni olduğumuz Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) ve 1 Mayıs Platformu ile birlikte faşist iktidarın yasaklamalarına ve saldırılarına karşın 1 Mayıs’ı gününde fiili ve meşru mücadele perspektifi ile karşılama ve yaşamın bütün alanlarında 1 Mayıs’ı kutlama gibi politik bir hazırlığımız bulunmaktadır. İktidarın 1 Mayıs’ı yasaklama ve engelleme kararının tarafımızdan hiçbir meşruluğunun olmadığını politik-pratik olarak ortaya koymak için 1 Mayıs’a kadar yoğun bir çalışma programı planlamış durumdayız. BMG ve 1 Mayıs Platformu ile birlikte başta işçi havzaları ve işçi direnişlerinin olduğu yerler olmak üzere emekçi semtler ve yaşamın birçok alanında 1 Mayıs çalışması yürüterek, işçi ve emekçileri 1 Mayıs’a çağırmaktayız. Bununla birlikte yaptığımız açıklamalar ve yürütmüş olduğumuz kitlesel çalışmalarla faşist iktidarın pandemiyi gerekçe yaparak 1 Mayıs’ı işçi ve emekçilere yasaklama tutumunu teşhir ederek fiilen saldırı ve yasakları boşa çıkarmaya çalışıyoruz.
Bileşeni olduğumuz platformlarla yürütmüş olduğumuz 1 Mayıs çalışmalarının yanında SMF aynı zamanda kendi özgün 1 Mayıs programı ve çalışmasını da kararlı bir şekilde yürütmektedir. Çıkarmış olduğumuz afiş ve bildirilerle yaygın bir çalışma yürüterek işçi ve emekçileri 1 Mayıs’a çağırmaktayız. Bu yılki 1 Mayıs şiarımızın politik eksenini “Kapitalist barbarlığa karşı sosyalizm mücadelesini yükselt” oluşturmaktadır.
Bu siyasal kampanya süresince sizlerin de takip ettiği üzere iktidarın yoğun bir engelleme ve saldırısıyla karşılaşmaktayız. Birçok yerde yapmış olduğumuz 1 Mayıs çalışmalarına saldıran polis onlarca arkadaşımızı ve yoldaşımızı işkenceyle gözaltına aldı. Fakat hiçbir saldırı ve engelleme 1 Mayıs çalışmalarımızı ve 1 Mayıs’ta sokaklarda olmamızı engelleyemeyecektir. “Emeğimiz ve özgürlüğümüz için, her yer direniş her yer 1 Mayıs” şiarıyla 1 Mayıs’ta sokaklarda olacağız.
2021 1 Mayıs süreci pandemi ve yasakların gölgesinde geçiyor. Bu durumu ve sosyalistlerin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son 2 yıldır 1 Mayıs’ı pandemi krizinin yaratmış olduğu ekonomik ve siyasal kriz atmosferinde ve bir bütün olarak başta işçi sınıfı olmak üzere ezilenler üzerinde yoğun bir tahakküm, kuşatma ve sömürünün egemen olduğu koşullarda karşılamaktayız. Ekonomik ve siyasal olarak kriz ve çöküş yaşayan faşist AKP-MHP iktidarı pandemi krizini kendi gerici iktidarları için fırsata çevirirken, pandeminin bütün ekonomik ve siyasal ağır yükünü işçi ve emekçilerin omuzlarına yığmıştır. İşçi ve emekçilerin yaşam hakkını hiçe sayan gerici faşist iktidar, sermayenin çıkarları uğruna milyonlarca işçi ve emekçiyi açlığa, yoksulluğa ve ölüme mahkûm etmiştir. Kendilerine her türlü şeyi hak gören, lebalep kongreleri düzenleyen iktidar, işçi ve emekçilerin en temel ve demokratik hak ve kazanımlarını hiçe sayarak gasp etmektedir.
SMF olarak sürecin başından itibaren pandeminin bizzat yaratıcısının kapitalist barbarlık olduğunu ve pandeminin ortaya çıkardığı ekonomik ve siyasal yıkım ve sonuçların hiçbir burjuva-liberal safsataya yer bırakmayacak açıklıkta sınıfsal olduğu kesindir. Bu bağlamda kapitalizmi merkeze koymayan ve sınıf perspektifinden yoksun her türlü pandemi ve kriz değerlendirmesinin yanlış ve burjuva safsatalardan ibaret olduğunun altını çizmek isteriz. Salgınlar, felaketler ve krizler birer kader olarak yaşanmamaktadır. Bunların tümünü yaratan zemin yaşadığımız evreni cehenneme dönüştüren kapitalist barbarlıktır. Sonuç olarak pandemi de dahil kapitalist barbarlığın yaratmış olduğu her türlü eşitsizlik, sömürü ve yıkım doğayı ve bir parçası olan insanlığı karanlık bir geleceksizliğe hapsetmektedir.
Bu bağlamda sınırsız, sınıfsız ve sömürüsüz özgür bir dünya yaratmak için örgütlenmekten, birleşmekten ve sosyalizm mücadelesini yükseltmekten başka bir alternatif bulunmamaktadır. Öngünlerini yaşadığımız 1 Mayıs vesilesi ile tüm saldırı ve yasaklamalara karşı işçi ve emekçileri birlik, mücadele ve dayanışma şiarıyla 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya ve sosyalizm bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz.
İki yıldır 1 Mayıs süreçleri sönük geçiyor, eski birlik görüntüsü yok. Sizce bunun temel gerekçesi nedir?
Öncesi olmakla birlikte özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra koyu faşist kuşatmanın egemen olduğu ve işçi sınıfı başta olmak üzere ezilenler üzerinde vahşi bir sömürü ve zorbalığın hüküm sürdüğü bir siyasal süreci yaşamaktayız. Her açıdan bir kriz ve çöküş süreci içerisinde olan AKP/MHP faşist iktidarı, ayakta kalabilmek için her türlü zorbalığı ve zulmü halklarımıza dayatmaktadır. İşçi ve emekçilerin can bedeli mücadeleleri ile elde ettikleri bütün kazanımlar gasp edilerek saldırı ve sömürü furyası daha da derinleşmiştir. Pandemiyle birlikte bu saldırı ve sömürü düzeyi deyim yerinde ise zirve yapmıştır. Mevcut faşist iktidar her açıdan kokuşmuş ve çürümüş bir ceset misali her tarafa pislik saçmaktadır.
Sorduğunuz soru bağlamında son yıllarda 1 Mayısların zayıf geçmesini tam da yukarıda ifade etmeye çalıştığımız ekonomik ve siyasal durumla birebir alakalı olduğu açıktır. Fakat tüm pervasız saldırılar, koyu faşist kuşatma ve vahşi sömürüye karşın işçi sınıfı, emekçiler ve ezilenlerin mücadelesi ve direnci kırılamamıştır. Faşist kuşatma ve koyu karanlık cendere halklarımızın mücadele ve direncini kıramadığı gibi faşizmin korku duvarları yıkılarak toplumsal mücadele yeni boyut ve biçimler kazanarak gelişmektedir. Boğaziçi ve kadın hareketinin yükselttiği mücadele ve direniş başta olmak üzere 8 Mart, 12 Mart Gazi anması ve 21 Mart Newroz’da açığa çıkan politik düzey, enerji ve kitlesellik bunun somut örnekleridir. Bizlerin somut politik görevi bu yakalanan düzey, atmosfer ve kitleselliği 1 Mayıs’a taşıyarak toplumsal mücadeleyi daha da büyütmektir.