Türkiye vaka sayısında Hindistan’dan sonra dünya ikinciliğine tırmanırken hekimler ciddi tedbirler alınmasını istiyor. İstanbul Tabip Odası, derhal hayata geçirilmesi gereken 5 tedbir açıkladı
Sağlık Bakanlığı’nın 6 Nisan salı akşamı açıkladığı günlük COVID-19 verilerine göre 24 saatte 271 bin 547 test yapılırken 49 bin 584 kişinin testi pozitif çıktı, 211 kişi vefat etti, ağır hasta sayısı 2477 oldu.
Açıklanan günlük tabloda Türkiye, Hindistan’ın ardından dünyada en çok günlük COVID-19 vakası tespit edilen ikinci ülke oldu. Hindistan’da 115 bin 269 vaka tespit edildi. Hindistan ve Türkiye’yi vaka sayılarına göre sıralamada, Arjantin, İran, Irak, Bangladeş ve Moğolistan takip ediyor.
Ayrıca Türkiye, COVID-19 nedeniyle en fazla can kaybının yaşandığı sekizinci ülke oldu.
Bağıra bağıra gelen tırmanış karşısında acil ve ciddi tedbirleri alınmasını isteyen hekimler ise seslerini yükseltiyor. İstanbul Tabip Odası (İTO) tarafından “Daha Fazla Gecikmeden! İstanbul İçin Beş Acil Tedbir” başlığıyla dün (6 Nisan) İTO Cağaloğlu binasında düzenlenen basın toplantısında COVID-19’un en çok etkilediği, en çok vaka ve ölümün gerçekleştiği il olan İstanbul için alınması gereken tedbirler sıralandı.
Toplantıya İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Dr. Osman Öztürk, , Dr. Güray Kılıç ve Dr. Murat Ekmez katıldı.
Basın açıklamasını İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu okudu. Küçükosmanoğlu şunları söyledi:
Ülkemizde 11 Mart 2020’de ilk vakanın resmi olarak bildirilmesinden beri hiçbir zaman tam olarak kontrol altına alınamayan COVID-19 salgını daha önce Mart-Nisan 2020 ve Kasım-Aralık 2020’da yaşanan pik değerlerini de geçen en yüksek vaka sayısına ulaşmıştır. İstanbul’da Şubat ortasında yüz binde 60 olan aktif vaka sayısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kademeli normalleşme” açıklaması yaptığı Mart ayı başında 111’e, Mart ortasında 251’e, bir hafta sonra 401’e, geçtiğimiz hafta ise hızla yükselerek 591’e çıktı. Bu sayı Türkiye ortalamasının üzerinde olup, İstanbul Samsun’un ardından vaka sayısında ikinci en yüksek il durumundadır. Altı hafta içerisinde vaka sayısı 10 kat artmıştır. Bir aylık seyir “kademeli normalleşme” uygulamasının fiyasko ile sonuçlandığını göstermektedir. Ülkemiz günlük yeni vaka sayısında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sıraya yükselmiştir.
COVID-19 pandemisinin ilk piki sırasında alınan tedbirler (ülkeler ve iller arası seyahatin kısıtlanması, restoranların, AVM’lerin ve ibadethanelerin kapatılması, okulların kapatılması, mesai saatlerinin azaltılması, her türlü toplu etkinliğin yasaklanması, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması) vaka sayısında hızlı bir azalma sağlamıştır. Ancak Haziran başında kontrolsüz bir şekilde başlatılan açılma nedeniyle salgın tüm ülkeye yayılmış, Eylül ayından itibaren vaka sayısında yeniden artış başlamış, Ekim ayı sonunda ikinci pik olarak kendini göstermiştir. Kasım ve Aralık ayları ise en fazla ölümün yaşandığı aylar olmuş, hastanelerde yoğun bakımlar yetersiz kalmış, hastalar acillerde sedye üzerinde, hastalık şüphesi olan yurttaşlar test kuyruklarında saatlerce beklemiştir. Bunun üzerine “tam kapanma” çağrılarına karşılık alınan yarım tedbirlerle daha uzun sürede olsa da vaka sayında azalma sağlanabilmiştir. Yasaklar sürerken lebalep salonlarda yapılan parti kongreleri, kalabalık cenaze törenleri yanında hak arama ve ekonomik/demokratik talepleri dile getiren eylemlere orantısız güç kullanarak müdahalede bulunma/yasaklama bu dönemde de devam etmiş, “pandemi tedbirleri” siyasi iktidarın her türlü muhalefeti baskı altına alma aracı olarak kullanılmıştır.
Tedbirleri açıklaması için söz Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu’na verildi. Ömeroğlu şunları söyledi:
İstanbul’daki durumun daha fazla kötüleşmemesi için aşağıdaki tedbirlerin hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir:
- Yaygın Test/Hızlı Aşılama
- Ekonomik-Sosyal Destekli “Kapanma”/Kademeli-Kontrollü “Açılma”
- Sistematik Filyasyon/Etkili İzolasyon
- Acil Kamulaştırma/Yeniden Sosyalizasyon
- Şeffaf Yönetim/İnsan Hakları Merkezli Pandemi Mücadelesi
Sendika.Org