Çekmeköy’de Serindere’ye yapılan “ıslah” değildir. Kendi halinde akan, yazın yer yer kuruyan, nazlı bir derecikten beton bir kanal yapma işidir
Çekmeköy Merkez Mahallesi’nde bulunan Serindere’de bir korsan “ıslah” çalışması yürütülmektedir. İSKİ/İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yürütülen bu korsan “ıslah”, bir dizi tuhaflık, çelişki ve açıklanmaya muhtaç husus barındırıyor.
Konu hakkında kendisine danıştığımız emekli inşaat-hidrolik mühendisi, Türkiye’deki ilk ÇED raporunun müellifi Prof. Dr. İlhan Avcı, dere ıslahının dört projeli bir saha çalışması olduğunu, bilgi edinme kanuna göre projeleri İSKİ’den talep edebileceğimizi ve idarenin projeleri vermek zorunda olduğunu söyledi. Gelin görün ki, son bir yılda, projeleri defaten istememize rağmen alamadık. Daha tuhafı, mahkeme heyetine “hazırlıyoruz, bitince sunacağız” denmesine rağmen hala mahkemeye sunulmuş bir proje yok. “Islah” adı altında kurulan kumpası ve imar oyunlarının aydınlatılması için CHP Yerel Yönetimler Komisyonu’yla da ilişkiye geçtik. Komisyon İSKİ’ye yönelttiğimiz dört soruyu bizim adımıza sordu ve İSKİ’den Mart 2021’de imzasız (hangi müdürlükten kimin yazdığı belli olmayan, tarihsiz) yazılı bir cevap aldı. Projeleri neden vermiyorsunuz sorumuza tek bir cümleyle cevap verildi: “Söz konusu vatandaşlar idaremizin Kanal Proje Müdürlüğü’ne gelmiş ve proje hakkında her türlü bilgiyi almışlardır.” O “her türlü bilgiyi” neden tarafımıza ya da mahkemeye yazılı olarak veremiyorsunuz?
Korsan “ıslaha” cevaz veren 1/5000’lik ve 1/1000’lik uygulama imar planları (bir kez daha) yargı tarafından iptal edilmiş ve ilgili taraflara Ocak 2021’de iptal kararı tebliği edilmiştir. İBB, İSKİ bu iptale rağmen, “ıslahı” durdurup sahada ne olup bittiğini, kendilerine iletilen şikâyetleri araştırma gereği duymamıştır. Oysa dere “ıslahında” çıplak gözle herkesin görebileceği tarafgir, çelişkili uygulamalar yapılmaktadır: Derenin üst kısmında, derenin göbeğine çok katlı yapılar dikilmişken, alt kısmında gecekondular yıkılmaktadır. Bir yerel gazete (Flashaber) bu durumu 26 Ocak 2021 tarihinde “Çekmeköy’de Maks Koleji İçin Derenin Güzergâhını Değiştirdiler” manşetiyle haberleştirdi.
Derenin alt kısmındaki durum içinse 2018 yılında CHP Çekmeköy Belediye Meclis üyelerinin verdiği soru önergesi hatırlanmaya değer. 15 Ağustos 2018 tarihli bu önerge durumu şöyle tespit etmiştir: Dere ıslahı bahanesiyle yıkılan evlerin sahiplerinin mağdur edildikleri, bu yıkımlarda belli kişi ve/veya kurumların korunduğu, onlara haksız kazanç sağlandığı ve yapılan işte hiçbir kamu yararı ve sağlığı gözetilmediği açıkça belirtilmiş. Çekmeköy Belediye Meclisi’nin bu yanlışlarından dönmesi talep edilmiş; aksi durumda, konunun Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla adli mercilere taşınacağı da eklenmiştir. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra, önergeyi veren parti, bu çok isabetli uyarı ve tespitlerini unutup rafa kaldırmıştır. Öyle ki İSKİ Sancaktepe Müdürlüğü, 14 Ocak 2021 tarihli tweet’inde CHP, İYİP İBB Meclis üyeleri, Çekmeköy İlçe Belediye Başkan Yardımcıları (Ş.Y. ile Ö.Y.) korsan “ıslah” sürecine verdikleri destekten dolayı teşekkür etmiştir.
Serindere’de doğaya ve Farabi Sokak mağdurlarına kurulan kumpası anlatabilmek için CHP milletvekilleriyle de irtibata geçtik. 20 Şubat 2021 Cumartesi günü İstanbul 1. Bölge milletvekillerinden Akif Hamzaçebi, Çekmeköy’e geldi. Bütün dere boyunu gezdi, evleri yıkılmış ve yıkılacak olan insanlarla görüştü. Otuz yıldan beri burayı ev, yuva bellemiş bu ev sahiplerine ve dereye “ıslah” adı altında haksızlık yapıldığını, bu yapılan işe “ıslah” denemeyeceğini; daha da önemlisi, dere yatağının dolgular marifetiyle doldurulup değiştirildiği tespitinde bulundu. Milli Emlak Genel Müdürü olarak da çalışmış, bir dönem İstanbul’un dereleriyle de ilgilenmiş Akif Hamzaçebi iki saatlik ziyaretine dair fotoğrafları 22 Şubat 2021 Pazartesi günü Twitter’da paylaştı. İki saatlik görüşmenin büyük bölümü görüntülü kayıt altına alındı.
İSKİ’nin en kıdemli müdür yardımcısı Selami Taşer de 28 Şubat 2021 Pazar günü Çekmeköy’e gelip dere boyunu gezdi, Farabi Sokak mağdurlarıyla görüştü. Şaşırtıcı bir biçimde, dere yatağının hem alt hem de üst taraflarda değiştirildiğini o gün orada benimle beraber hazır bulunan en az dört, beş ev sahibinin önünde söyledi. Ancak konuşmasında (asıl) hatanın, suçun Çekmeköy Belediyesi’nde olduğunu birkaç kez vurguladı. Sahadaki oldubittiden İSKİ’nin hiçbir dahli, sorumluluğu olmadığını ima etti. Canlı tanıklıklar dışında, bu görüşmenin de önemli anlarının video kayıtları mevcuttur.
CHP Yerel Yönetimler Komisyonu kendilerine ilettiğimiz dört kısa soruyu bizim adımıza İSKİ’ye yönlendirmiş. Gelen cevapları bizle e-posta üzerinden paylaştılar. İSKİ’den cevap beklediğimiz dört kısa sorumuz şunlardı: 1. Serindere’nin altında ve üstünde dere yatağı kaydırıldı. Neden? Bu usulsüz müdahaleyi İSKİ’den Selami Taşer BİLE kabul etti; 2. Kemal Duman ile Ahmet Kara’nın evleri on metrelik dere koruma/işletme bandında değildi. NEDEN BU EVLERİ YIKTIN İSKİ/İBB? 3. Evleri yıkılmış, evleri yıkılacak insanlar dere ıslahı projesini istiyorlar. Neden vermiyorsunuz İBB ve İSKİ? 4. Bu soruların cevabı bulunana kadar dere ıslahını neden durduramıyorsun İSKİ/İBB?
İSKİ’nin sorularımıza verdiği cevaplar hiçbir şeye söylememeye çabalayan bir metindir. Verilen cevaplarda hiçbir belgeye, plana, projeye gönderme yoktur. Süreçleri birbirine karıştıran, korsan ıslahı meşrulaştırmaya çalışan, baştan savıcı bir tutumun ürünüdür. Girişte belirttiğim gibi, cevapların altında ne bir tarih ne bir müdürlük ne de kişi adı vardır. Yazı karakteri de gayriciddi bir tutumun işareti olarak görülebilir.
İSKİ’nin konu hakkında resmi cevabıysa aşağıdaki gibidir. Bu yanıt, dere koruma bandında kalıyor bahanesiyle evleri 2018 yılında yıkılmış altı ev sahibinden biri olan Fikret Duman’a CİMER tarafından verilmiş yanıtın esas kısmıdır. Evleri yıkılarak mağdur edilenlerin hepsi için geçerlidir.
İSKİ Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı’nın 30.03.2017 tarih ve E.20170143760 sayılı yazısı ile Çekmeköy İlçe sınırları içinde kalan Çekmeköy Deresinde olan sel baskını, can ve mal kaybının önlenmesi amacıyla ıslah çalışmalarına başlanılması planlandığı belirtilerek, Dere ıslah ve İşletme Bandına rastlayan ve tescilsiz alanda kalan gecekonduların kaldırılması talep edilmiştir.
30.01.2018 tarih ve 481 sayılı Başkanlık Onayı ve 14.02.2018 tarih ve 690-679 sayılı Encümen Kararıyla Fikret DUMAN (Suna DUMAN’ın babası) adına Pendik Dolayoba Mahallesi 0 ada 4689 parsel 1. Blok D:22, konut tahsis edilmiş, 29.026 TL enkaz bedeli ödenmesine karar verilmiştir. Fikret DUMAN’la sözleşme yapılarak işlem tamamlanmıştır.
Taşınmazla ilgili yapılan işlemler, 2981(3290-3366) sayılı imar affı kanununun 13/b maddesine göre yapılmış bir tasfiye işlemi olup yasal haklarının tamamı verilmiştir.
İdaremiz aleyhine söz konusu yerle ilgili Fikret DUMAN tarafından açılan davalar reddedilmiştir. Gecekonduların yıkımı yargı süresinin tamamlanmasından sonra tebligat sürelerine uyularak Emniyet Müdürlüğü eşliğinde Zabıta Müdürlüğünce eşyaları tutanakla ilgililerine teslim edilmek suretiyle yıkılmıştır.
İBB’nin verdiği bu yanıtta söylenmeyen, düzeltilmesi gereken çok şey var. Birkaçına kısaca değinelim ve sorular soralım.
denilmesine rağmen henüz bitmiş denilerek yalan beyanda bulunulmuştur. Oysa dava devam etmektedir.
Çekmeköy’deki Palamut Deresi’nin “ıslahı” İSKİ’nin iş yapma pratiğindeki çifte standardı (kanun ve yönetmelikleri uygulamadaki tutarsızlık, çelişkiyi) gösteren en açık örneklerden biri. Konumuz olan Çekmeköy Serindere’de altı ev, dere koruma bandının metrelerce dışında olmalarına rağmen, İSKİ talimatıyla ıslah bahanesi ile yıkılırken; aynı ilçede Palamut Deresi’nde kıyıya sıfır yapılaşmaya aynı İSKİ müsaade ediyor ya da göz yumuyor. Aslında, daha da vahimi, bu hukuk karşındaki keyfi tutum, çifte standart iş pratikleri verdiğimiz bu iki örnekle sınırlı değil. Ümraniye Parseller Mahallesi’ndeki Yeşil Dere ve Alibeyköy Deresi’ndeki mağdur edilen aileler hemen ilk anda aklıma gelenler.
Çekmeköy’de Serindere’ye yapılan “ıslah” değildir. Kendi halinde akan, yazın yer yer kuruyan, nazlı bir derecikten beton bir kanal yapma işidir. Biz, Farabi Sokak mağdurları ve onlarla dayanışma içinde olanlar diyoruz ki gelin, hep bir ağızdan “Ne Kanal İstanbul ne Çekmeköy Kanalı” diyelim. Salgın, işsizlik, yoksulluk, kuraklık ve gelecek korkusu derinleşirken derelerimize sahip çıkalım.
Ülkemiz iklim krizini ağır bir şekilde yaşarken, daha sert kurak bir döneme girerken dereleri betonlamak, su havzalarını imara açmak, imara açanları ödüllendirmek için gereksiz bir dere ıslahı yapmak israf olduğu kadar “İstanbul’a ihaneti” sürdürmek anlamına gelmiyor mu? Çekmeköy ormanlarında gizlenmiş, gözden ırak bir sürü villa, site, özel okul var. O yapıları yıkıp dereleri neden ıslah etmiyorsunuz? Otuz yıldan beri yaşadıkları yerleri ev, yuva bellemiş yoksul ve arkasız Farabi sokak sakinlerine mi gücünüz yetiyor?
Abbas Karakaya: Çekmeköy Yurttaş İnisiyatifi üyesi.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.