Üniversiteliler, Bundan Sonrası Hepimizde’nin çağrısıyla Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) İstanbul İl Müdürlüğü önünde “Barınma haktır, engellenemez” diyerek bir araya geldi. Resmi Gazete’de 9 Nisan günü yapılan değişiklik dolayısıyla üniversiteliler “Girmesi ayrı dert, girdikten sonra barınması ayrı dert olan yurtlarda şimdi de kendi öğrenci profillerini dayatarak, kendi suretlerinde kampüsler, yurtlar inşa etmek istiyorlar” dedi
Bundan Sonrası Hepimizde’nin çağrısıyla üniversiteliler bugün (15 Nisan) saat 14.00”te Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) İstanbul İl Müdürlüğü önünde bir araya geldi.
Üniversiteliler 9 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik nedeniyle “Barınma haktır, engellenemez!” dedi. Açıklama öncesi bir üniversiteli konuşma yaptı. Konuşma sonrasında “Yurtlar AKP teşkilatı değildir” sloganı atıldı. Ardından basın açıklaması okundu.
Üniversiteliler KYK İstanbul İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Basın metnini Yasemin Aladağ okudu. Aladağ Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliği şöyle anlattı:
9 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler kapsamında öğrenci kasten işlenen bir suçtan dolayı 6 ay veya daha fazla süreyle hapis cezasına çarptırıldıysa yurt ile ilişkisi sonlandırılabilecek. Öğrencilerin yurtlara girebilmesi için şart olarak ise; Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, Cumhurbaşkanına hakaret, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama, kamu barışına karşı suçlarından mahkûm olmaması gibi koşullar sıralanmaktadır. Yine Resmi Gazete’de yurtlara kayıtlı bulunan öğrenciler için ise disiplin cezası olarak verilen yurttan uzaklaştırmanın gerekçesi olarak da aynı suçlar işaret edilmektedir.
Aladağ açıklamanın devamında, “Bahsi geçen konular son zamanlarda muhalif kesimlere, özellikle üniversitelerini savunan öğrencilere hiçbir temele dayanmadan itham edilen suçlardır. Bir tweetle devletin egemenliği aşağılanabilirken, haklarını isteyen emekçiler, üniversiteliler, kadınlar, LGBTİQ+’lar bir basın açıklaması yapmak istediğinde kamu düzeninini bozabilirken bahsedilen suçların neyi ve kimleri korumak için ortaya atıldığı ayan beyan ortadadır” dedi.
Aladağ sözlerini şöyle sürdürdü:
Öğrenci hareketinin yükseldiği dönemlerde öğrencileri hedef tahtasına oturtanlar özellikle Boğaziçi Direnişi’nin başlangıcından bu yana üniversitelileri “terörist”, LGBTİQ+’ları “sapkın” diyerek hedef gösterdi. Üniversitelerde, sokaklarda, hakları için direnen üniversitelileri türlü politikalarla zapturapt altına almaya çalışan AKP, şimdi de gözünü yaşam alanlarımız olan yurtlara dikti. Aylardır süren gözaltı, tutuklama, polis şiddeti ile öğrencileri sindirmeye çalışan fakat her seferinde çabaları boşa düşen Saray Rejimi şimdi de bizi yatacak yerimizden etmeye kalkıyor!
Fakat farkındayız; Bir gecede alınan kararlar, yönetmeliklerde yapılan bu değişiklikler, yıllardır üniversiteler ve üniversitelilerin üzerinde hegemonya kurmaya çalışan AKP, kendisine muhalif olan öğrencileri cezalandırmak, korku iklimini ve hegemonyasını yayma isteğinden kaynaklanmaktadır. Bu yönetmelik halka, gençlere terörist diyenlerin, rıza yoluyla ikna edemediklerini zor kullanarak sindirmenin, yok etmenin aracı olarak halkın yarattığı imkanları kendi çıkarları için kullanmasından başka bir şey değildir. Ne kampüslerimiz, ne yurtlarımız hiçbiri AKP’nin arka bahçesi değildir!
Aladağ, “Girmesi ayrı dert, girdikten sonra barınması ayrı dert olan yurtlarda şimdi de kendi öğrenci profillerini dayatarak, kendi suretlerinde kampüsler, yurtlar inşa etmek istiyorlar” diyerek açıklamaya şöyle devam etti:
Yurtları kimin girebileceğini, kimin çıkacağını belirlemekle meşgul olanlar, kadınlar ve LGBTİQ+’lar için güvenli yurtlar, teknik sıkıntılarından arınmış yaşam alanları inşa etmeye tenezzül etmiyorlar! Tüm bu hukuksuz kararlar ile barınma hakkımızı elimizden almaya çalışanlara nasıl izin vermeyeceksek, güvenli yurtları da öğrenci dayanışmamız ile biz alırız
Aylardır, her türlü şiddet, baskı, hedef gösterme ve sindirme politikalarınıza karşı direnen üniversiteliler olarak, egemenlerden ve hukuksuz kararlarından korkmadığımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Onların korkularını tanıyoruz ve bu denli saldırmalarının sebebini iyi biliyoruz. Bir gecede işsiz bıraktığınız hocalarımızdan, yine bir gecede atadığınız kayyum rektörlerden, meydanlarda karşımıza diktiğiniz polislerden tanıyoruz. Ve korkularınızı gerçek kılmaya geliyoruz! Özgür, demokratik üniversiteleri var edene, söz-yetki-karar hakkını alana dek mücadeleye devam edeceğiz!
Basın açıklaması “Barınma haktır, engellenemez”, “Bundan sonrası hepimizde” ve “Direne, direne kazanacağız” sloganlarıyla sona erdi.
Sendika.Org