Ankara Tabip Odası iktidarın almış olduğu “tam kapanma” kararına ilişkin görüş ve önerilerini açıklayan bir basın toplantısı düzenledi. “Kapanma çözüm değil, hayata izin ver” başlığını taşıyan açıklamada kapanmaya getirilen eleştirilerin yanı sıra, aşılamanın aciliyetine de vurgu yapıldı
Ankara Tabip Odası iktidarın almış olduğu “tam kapanma” kararına ilişkin görüş ve önerilerini açıklayan bir basın toplantısı düzenledi. “Kapanma çözüm değil, hayata izin ver” başlığını taşıyan açıklamada kapanmaya getirilen eleştirilerin yanı sıra, aşılamanın aciliyetine de vurgu yapıldı. Basın açıklamasını Dr. Ümit Yaşar Öztoprak okudu.
Açıklamanın başında kapalı alanlarda üretim sürerken, açık alanların yasaklanması şu ifadelerle eleştirildi:
Tüm üretim alanları, büyük inşaat şantiyeleri açık bırakılırken, işçiler emekçiler toplu taşıma araçları ile hınca hınç kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanırken virüsün bulaşma riskinin en düşük olduğu açık hava yasak! Sokağa çıkmak yasak! Pandemi hak ve özgürlükleri kısıtlamak için bir bahaneye dönüştürülmüş durumda.
“Lebaleb kongreler ile halk sağlığını hiçe sayanlar sokağa çıkmayı yasaklarken yaşamak için çalışmak zorunda olanları sosyal destekten yoksun bırakılarak açlığa mahkum etmektedirler. Sermaye birikimi ve artık değer için işçileri kapalı ortamlarda-üstelik sokağa çıkmak yasakken- çalıştıranlar, ülkenin büyük bir kesimini oluşturan; işsizler, yoksullar, emekçiler, kendi hesabına günübirlik çalışanlar ve küçük esnafa herhangi bir mali destek vermekten kaçınmaktadır” denilen açıklamada bu tavırların COVID-19 pandemisini bir yoksulluk pandemisi haline getirdiğine dikkat çekildi.
Tam kapanmanın, pandemi mücadelesi ile ilgili değil turizm sezonu ile ilgili olduğunun altının çizildiği açıklama şöyle sürdürüldü:
29 Nisan 2021 Perşembe gününden itibaren uygulanmaya başlanacağı ilan edilen “Tam Kapanma” adı altında alınan kararların Covid 19 pandemi mücadelesiyle ilgili olmadığını, gelecek turizm sezonuna hazırlık amacıyla bir hamle olduğunu biliyoruz. Alınan kararlar şeffaf olmayan bilimsellikten uzak başarısız pandemi yönetiminin devamı niteliğindedir. Tüm çalışanları ve esnafı kapsayan mali destek olmadan alınan her kısıtlama kararı toplumdaki eşitsizlikleri artıracaktır. Zorunlu iş kolları dışında olan tüm çalışanlarını kapsayacak şekilde çarklar durmalı, bu alanlarda çalışan tüm çalışanlara ve esnafa mali destek sağlanmalıdır.
Uzun süreli eve kapanma sonucu hareketsizliğin ileride ruhsal rahatsızlıklar, obezite, inme, vitamin eksiklikleri gibi rahatsızlıklar şeklinde halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkacağına dikkat çekilen açıklamada “Parklar bahçeler gibi kamusal sosyal alanlarını da kapsayan yasaklar bilimsel olarak kabul edilemez. Bu alanlar fiziksel mesafe kuralları uygulandığı sürece vatandaşlara açılmalı, vatandaşların temiz havada sosyalleşmesi sağlanarak hayata izin verilmelidir” denildi.
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 65-72 yaş aralığındaki hekimlere yönelik yeniden atama talep metninin yayımlandığına da dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Risk aralığındaki hekimlerin görevlendirilmesi amacıyla böyle bir talepte bulunulması pandemide kaybedilen her üç sağlık çalışanından birinin 65 yaş üzerinde olması gerçeği değerlendirildiğinde kabul edilemez. Derhal güvenlik soruşturmaları bahanesiyle ve KHK ile işinden olan sağlık çalışanlarının ataması gerçekleştirilmelidir. Pandeminin başından beri özveri ile çalışan sağlık emekçilerinin iş yükünün azaltılması içim KHK ile ihraç edilen ve atama bekleyen sağlık emekçilerinin ataması derhal yapılmalıdır. Antidemokratik bir uygulama olan izin, emeklilik ve işten çekilme( istifa) önündeki engeller derhal son verilmelidir
Sağlık çalışanlarının pandemi şartlarında ailelerini de korumaya çalıştıklarına vurgu yapılan açıklamada “Sağlık çalışanlarının beraber yaşadığı ailelerine aşı hakkı hızla sağlanmalıdır. 10 yaş altı çocuğu olan sağlık çalışanı ebeveynlerden en az biri idari izinli sayılmalıdır” talebi yer aldı.
Ankara Tabip Odası’nın pandemiye ilişkin talepleri ise şöyle:
Test pozitifliğinden önceki 3 gün olarak belirlenen temaslı izlemi semptom başlangıcı titizlikle belirlenerek semptom başlangıcından önceki 3 gün olarak belirlenmelidir.
Yaygın test uygulamaları ile kalabalık kapalı alanlarda çalışanlar taranmalı ve salgın hastanelerde değil sahada karşılanmalıdır.
Temaslı bildirilmeye dahi tahammülü olmayan günü birlik kazanan, geçimini ancak sağlayan insanlarımız maddi olarak desteklenmelidir.
Filyasyon ekipleri arttırılarak ekip başına düşen hasta sayısı düşürülmeli ve saptanan temaslıların PCR pozitiflik oranı belirlenmeli ve temaslı belirlenmesi ve izolasyonu için başarı standartları belirlenmelidir.
Sendika.Org