İstanbul Sözleşmesi’nin Erdoğan’ın kararı ile kaldırılmasının ardından kadınlar İstanbul’da Kadıköy’deki İskele Meydanı’nda bir araya geldi. Burada okunan basın açıklamasının ardından kadınlar ara sokaklara dağılarak eylemlerini sürdürdü. Bahariye Caddesi’ne ulaşan kadınlar buradan Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürüdü. Parkta bir kez daha açıklamanın okunması sonrası ara sokaklardan gelenler de beklenerek dağılan kadınların üzerine motosiklet süren polis Bahariye Caddesi’nin tüm ara sokaklarını kapattı
Erdoğan’ın kararı ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı kadınlar İstanbul’da Kadıköy’ün ara sokaklarında buluşarak iskeleye yürüdü. Binlerce kadın İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını protesto etti.
Kadınlar Kırtasiyeci Sokak’ta buluşarak İskele Meydanı’na doğru yürüdü. İskele Meydanı’na doğru yürüyen kadınlar ara sokaklardan İskele Meydanı’na çağrı yaptı.
Kadınlar İstanbul'da Kadıköy sokaklarında İskele Meydanı'na çağrı yapıyor. Ara sokaklardan Iskeleye doğru sloganlarla yürüyorlar #IstanbulSözleşmesiBizim pic.twitter.com/AgQA0FQBqT
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
İskele Meydanı’na ulaşan kadınlar PTT önünde sloganlarla ara sokaklardan alana gelen kadınları bekledi.
Kadınlar #IstanbulSözleşmesiBizim diyerek İskeleye yaklaştı pic.twitter.com/x5iEiaajAM
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
“Hayatlarımız bizim, aileniz sizin” diyen kadınlar yürüyor. #IstanbulSözleşmesiBizim diyerek 17.00’de İskele Meydanı’nda olacak kadınlar sloganlarla yürüyor.https://t.co/EIAsH5yeSt pic.twitter.com/IJBaWSFqYG
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
Kadınlar “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları ile Kadıköy iskelesine yürüyorhttps://t.co/EIAsH5yeSt pic.twitter.com/lKndfB3Y5M
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
İskele Meydanı’na ulaşan kadınlar arama noktasında polis ile arbede yaşadı. Burada Sendika.Org muhabirinin elindeki telefona da saldıran polis, çekim yapılmasını engelledi.
https://twitter.com/sendika_org/status/1373281543230267396?s=20
İskele Meydanı’nı dolduran kadınlar “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir” ve “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa” sloganları attı.
Kadınlar Kadıköy’de, “Onlar bizi zıplamamızdan tanır” diyerek zıplıyorhttps://t.co/EIAsH5yeSt pic.twitter.com/NdUe21uPVF
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
Basın açıklamasının okunmasının ardından kadınlar Kadıköy’ün tüm sokaklarını doldurdu.
İstanbul’da “Eve gitmeye niyetimiz yok” diyen kadınlar, Kadıköy sokaklarında yürüyorhttps://t.co/EIAsH5yeSt pic.twitter.com/5e7nxl6Xzl
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
Helikopter de kadınları havadan takip etti. Polis ara sokaklara dağılan kadınlara müdahale ederek kitleyi böldü. Kadınlar Bahariye’yi doldurarak Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na ulaştı. Burada tüm ara sokakları kapatan polis çok kere kadınların dağılmasına yönelik anons yaptı. Burada basın açıklaması bir kez daha yapıldı.
Süreyya Operası önünde ise aynı anda trans kadınlar faşistler tarafından linç edildi. “Polisimin yanındayım” diye bağıran erkekler polis tarafından alandan uzaklaştırıldı.
Ara sokaklardan gelen kadınların da Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na ulaşmasıyla kadınlar dağıldı. Dağılan kadınların üzerine motosiklet süren polisler ise dağılan kadınlara dağılın anonsu geçti.
Kadıköy’de polis ara sokaklarda dağılan kadınların üstüne motorsiklet sürmeye çalıştıhttps://t.co/EIAsH5yeSt pic.twitter.com/8sciADQkXH
— sendika.org (@sendika_org) March 20, 2021
Kadınların bugün önce İskele Meydanı’nda sonra Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda okudukları basın metninin tamamı ise şöyle:
İstanbul Sözleşmesine karşı yürütülen kadın düşmanı, dinci ve muhafazakar kampanyalar sonuç verdi ve dün gece yarısı cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığı ilan edildi. 2011 yılında mecliste onaylanan sözleşme Tek adam kararıyla kaldırıldı. Tüm kadınları ilgilendiren sözleşme, kadınları şiddete mahkum etmeyi kafasına koymuş kadın düşmanlarının sözünü onaylayan tek bir adam tarafından kaldırıldı.
İstanbul Sözlemesi’ni tartışıp duruyorlar, İstanbul Sözleşmesi’nden nefret ediyorlar, çünkü kadınların şiddete mahkum olmasını istiyorlar. Kadınlar hayır diyemesin, kadınlar şiddete ses çıkaramasın, kendi hayatları hakkında karar alamasın istiyorlar. Kadınları korumakla yükümlü olan devlet ise erkek devlet olduğunu bir kez daha gösterip kadınların haklarını, can
güvenliğini hiçe sayıyor.Aile yapısı bozuluyor, toplum değerleri parçalanıyor diyerek kadın düşmanlığına çağrı yapanlar, kadınların ve çocukların her türlü şiddete maruz kaldığı toplum ve aile düzenini savunuyor. Kadınların özgürleşmesinden korkuyorlar. Kadınlar üstündeki egemenliklerini kaybetmemek için çırpınıyorlar.
İstanbul Sözleşmesi’nden nefret ediyorlar çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği lafını dahi duymak istemiyorlar. Eşitsizliği doğallaştırmak, kadınları erkeklere tabi kılmak için fıtrattan, adaletten dem vuruyorlar. Bizler ise biliyoruz ki eşitlik olmadan adalet olmaz! Kadınların şiddetten uzaklaşabilmesi için devlete şiddeti önleme, kadınları koruma, kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarını oluşturma ve failleri cezalandırma yükümlülüğü veren bir sözleşmeden çekilmek, devletin bu yükümlülüklerden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir. Bu devletin kadınlara karşı olduğu anlamına gelir.
Dün gece yarısı kadınları dövme özgürlüğü isteyen erkeklere, Samsun’daki İbrahim Zarap gibilere, “eşit değilsiniz” diyerek bizi baskıya, şiddete açık hale getirenlere büyük bir hediye verildi. Karakollarda kadınları şiddete maruz kaldığı evlerine geri yollayan polisler, sığınaklarda kadınlara hapis hayatı yaşatan yetkililer, mahkeme salonlarında kadınları maruz kaldığı şiddet için suçlayan hakimler teşvik edildi.
Bir sonraki kadın cinayetinde ortalıkta ikiyüzlü açıklamalar yaparak, cezasızlığın kol gezdiği bir ülkede, ağır ceza getireceğiz safsataları ile kamuoyunu yatıştırmaya çalışacaklar. Biz ise biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu, devlettir.
İstanbul Sözleşmesi bizlerin yıllardır süren mücadelesi sonucu yazıldı. Çıkma kararını asla tanımıyoruz! Bir grup adamın sözünün, tek adamın kararının kadınlar tarafında hükmü yoktur! İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana kadar mücadelemiz devam edecek. Kadın düşmanı devlete karşı yaşasın kadın dayanışmamız!
Sendika.Org