Abdullah Gül’e yakınlığı ve Tayyip Erdoğan karşısındaki eleştirel tutumuyla bilinen Fehmi Koru, HDP ve Gergerlioğlu’na değindiği yazısında “AKP’nin farklı olduğuna inanarak aksini düşünenlerle iddiaya girmiştim, iddiayı kaybettim” ifadelerine yer verdi
Abdullah Gül’e yakınlığı ve Tayyip Erdoğan karşısındaki eleştirel tutumuyla bilinen, muhafazakâr camianın önemli kalemlerinden Fehmi Koru bugünkü yazısında, HDP’ye açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine yer verdi.
Koru, kişisel sitesi fehmikoru.com’da 18 Mart’ta yayımladığı yazısında,”Peki şimdi ne yapacağız? Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu hapse atacak, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapısına kilit mi vuracağız?” diye soran Koru, yazısına şaşkınlık ifade eden bu soru ile başlasa da HDP’nin kapatılmasına ve Gergerlioğlu’nun tutuklanmasına şaşırmayacağını da belirtti.
Yazısının girişinde Erdoğan’ın geçmişte yer aldığı partilerin kapatıldığını, Erdoğan’ın tutuklandığını ve AKP hakkında da kapatılma davası açıldığını hatırlatan Koru, “İşte tarih böyle tekerrür ediyor: AK Parti iktidarında da cezaevleri siyasilerin ikinci adresi oluyor, partiler için kapatma davaları açılıyor” dedi.
Burası Türkiye’dir ve burada tarih mutlaka tekerrür eder.
AK Parti geçmişin üzerine sünger çekmek ve kendisine oy vermeyen insanlarla birlikte demokrasi temelinde geleceği kurmak vaadiyle iktidara geldiğinde, kendime yakın hissettiğim insanların kurucusu olduğu, şahsen de fikirlerimle katkıda bulunduğum bu yeni oluşumun farklı olduğuna inanarak aksini düşünenlerle iddiaya girmiştim.
İddiayı kaybettim.
“Ömer Faruk Gergerlioğlu kişi olarak AK Parti kadrosu ile, HDP de AK Parti ile pek çok bakımdan benzeşiyor” diyen Koru, yazısının devamında şunlara yer verdi:
Gergerlioğlu İmam Hatip mezunu. Dişiyle tırnağıyla çabalayıp zorlukları aşarak Tıp Fakültesi’ni bitirip doktor olmuş bir Anadolu çocuğu. Ispartalı. AK Parti kurucuları arasında eski başkanları ve pek çok üyesi bulunan Mazlumder’i görev yaptığı Kocaeli’nde temsil ettiği günlerde demokratik sapma noktalarında yaptığı açıklamalarla ülke gündemine girmişti.
Herhalde milletvekili olduğu HDP’dekilerden daha fazla arkadaşı-dostu AK Parti’de vardır Gergerlioğlu’nun.
Tayyip Erdoğan belediye başkanı olarak siyasi hayat içerisinde bulunurken okuduğu bir şiir yüzünden yargının eline düşmüş, cezaevi ile tanışmıştı; Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun cezaevine kadar sürebilecek serüveni de bir internet sitesinde yayımlanan ve halen erişilebilen bir haberi Twitter üzerinden paylaştığı için başlamış oldu.
Benzerlikler çok belirgin, değil mi?
HDP’yi siyasi hayatımızda var olan pek çok başka partidense AK Parti’ye yakın kılan özellikler de saymakla bitmez.
Bugün HDP’de yer alanların önemli bir bölümü geçmişte Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış partilerden tanıdığımız siyasiler.
HDP’li olmak kendilerini siyaseten doğru ve üstün gören dar bir kesim tarafından ‘dışarılıklı’ olmakla eşdeğerde; tıpkı AK Parti içerisinde siyaset yapan kadroların da bir zamanlar o muameleye maruz bırakıldığı gibi.
Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı olmuş, ancak onun yasağının kaldırılıp milletvekili ve başbakan olabilmesi için yasa çıkarılmış, ara seçim yapılmıştı; önceki partilerinde siyasi yasaklı kılınan bugünün HDP’lileri ise siyasi yasaklı oldular ve süreleri dolana kadar da öyle kaldılar.
AK Parti kurulduğunda kurucu kadro geçmişte yaşananlardan ders çıkarmış ve farklılıkları çok bariz insanlarla yola çıkma tercihinde bulunmuştu; HDP’nin bugünkü kadrosu da Ömer Faruk Gergerlioğlu’na kadar uzanan kendilerinden bayağı farklı insanları bünyesinde barındırmakta.
Sendika.Org