Karakoldaki ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Gergerlioğlu, gözaltı sırasında maruz kaldığı kötü muamele ve hukuksuzluğu da anlattı ancak karakoldaki sivil giyimli bir şahıs bu bölümü ifadeden çıkarttı. Karakoldakilerin “müdür” dediği söz konusu şahıs ismini ya da sicil numarasını vermeyi reddetti
Milletvekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de karga tulumba gözaltına alındıktan sonra Kavaklıdere polis karakoluna götürüldü.
Gergerlioğlu’nun gözaltına alınma gerekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kamu görevini usulsüz üstlenme (TCK 262/1), konut dokunulmazlığını ihlal (TCK 116/4) terör örgütü propagandası yapma (TMK 7/2)” suçlamalarıyla açılan yeni bir soruşturma.
Avukatlardan edinilen bilgiye göre, soruşturma Meclis Genel Sekreteri’nin bir üst yazı ile sunduğu 17, 18, 19, 20 Mart tarihli 4 adet tutanağa dayanıyor. Tutanakların altında Meclis’te görevli komiser ve polis memurlarının imzası var. Tutanaklarda Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürüldüğü gün HDP grup binasına çıkarken Bijî Serok Apo sloganı atıldığı ve Gergerlioğlu’nun o grubun içinde olduğu yazıyor.
HDP söz konusu görüntülerin 2016’dan kalma olduğunu belirtirken, Gergerlioğlu da öyle bir sloganın kesinlikle atılmadığını söylüyor.
İfadesinde suçlamaları reddeden Gergerlioğlu, gözaltı sırasında maruz kaldığı kötü muamele ve hukuksuzluğu da anlattı ancak karakoldaki sivil giyimli bir şahıs bu bölümü ifadeden çıkarttı. Karakoldakilerin “müdür” dediği söz konusu şahıs ismini ya da sicil numarasını vermeyi reddetti.
Avukatlar ifade tutanağından çıkartılan şikâyet beyanını tutanağın sonuna şerh düştüler. Gergerlioğlu’nun ifadesi bu şekilde tamamlandı.
Gergerlioğlu’nun ifadesinden çıkarılan ilgili bölüm:
Ayrıca gözaltına alındığım sıradaki hususları eklemek istiyorum. Sabah tuvalete gidip daha sonra ellerimi yıkamak için çıktığımda orada bir kısım meclis polisinin beklemekte olduğunu gördüm. Elimi yıkadım ve abdest aldım. Polislere sabah namazını kılmak istediğimi, ondan sonra da giyinerek işlem yapabileceklerini söyledim. Dar olan sabah namazı vakti ile bir an önce namazımı kılmak istedim ve üzerimi giymek istediğimi ifade ettim. Karakolda kılarsınız dediler. Ama karakola kadar sabaha namazı vaktinin geçeceği ve kılamayacağımı söyledim. İzin vermeleri halinde namazımı kılıp üzerimi giyerek daha sonra gidebileceğimi söyledim. Ancak izin vermeyip koluma hızlıca girerek beni koşar adım götürmeye başladılar. Elbiselerimi ve ayakkabılarımı giyemeyerek terliklerim ile çıkmak zorunda kaldım. Beni çekiştirdiler ve asansörden indiğimizde merdiven tırabzanlarına elimi tutarak “ne yapıyorsunuz” dedim. Buna rağmen güç kullanarak beni polis otosuna bindirdiler. Üzerimde pijamalarım ve ayağımda terlikler var iken bu yapıldı. Sanırım kamuoyuna uygunsuz bir görüntümün servis edilmesi için özellikle yapıldı. Ayrıca ibadet özgürlüğüm de ihlal edilmiştir ve bu güç kullanma esnasında da sol ön kolumda ekimozlar oluşmuştur. Boynumda kas ağrıları vardır. Olayın sıcaklığı geçtikten sonra hissettiğim, parmağımı bükmekte zorlandığım doktor raporunda yoktur. Kendimi orada ifade etme özgürlüğüm ve ibadet özgürlüğüm ihlal edilmiştir ve güç kullanmak suretiyle darp edildim. Ceza hukuku açısından hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum, yaptığım filler ve sözler hukuka aykırı değildir. Ayrıca hukuka aykırı olarak yakalamam yapıldığı için şikayetçiyim.
Sendika.Org