Dükkan, sokaktaki çöpteki yiyecekleri aç insanlardan korumak için polis çağırdı. Korkunç bir suç işlenmişti ve hiçbir suç cezasız kalamazdı. Aç insanlar, para vermeden gıda almaya yeltenmişler ve bu terörün durdurulması gerekiyordu
Kapitalizmin yüzüstü çamura çakıldığı yeni-sömürge, kenar, bağımlı, üçüncü dünya, geri-bıraktırılmış ülkelerden bahsetmeyeceğiz bugün. Orada yaşayanlar biliyor o cehennemi. Onlar şöyle bir kenarda dursun.
Bugün kapitalizmin başarılı bir model olarak gösterildiği ABD’deki insanları şaşırtan başarılarından konuşacağız. Bu başarı kesitleri emperyalizmin çifte, ya da katmerli, sömürge ortamıyla kirletilmemiş, “Al işte, kapitalizm böyle olur, adam gibi olsaydık, işler böyle tıkırında giderdi. Eğer kapitalizme izin verip, günlük hayatı serbest piyasaya bıraksaydık, devlet elini piyasadan çekse ne güzel gül gibi geçinir giderdik!” diyenler için bir örnek olur umudundayız. Umuyoruz ki bu örnekleri alır, sınıflarında, koçluk seanslarında, utanmadan, sıkılmadan Adam Smith kehanetleriyle beraber öğretirler.
Mükemmel fırtına, sokakları kaplayan açlık
Portland, ABD’nin kuzey batısında, Oregon eyaletinin en güzel şehirlerinden bir tanesi. Yeşil, geniş tarım alanları olan, müthiş ormanları, dağları, güzelliğiyle ün salmış bir yer.
Bir sorunu var Portland’ın. Bu şehir, artık ABD’nin her yerinde de patlayacak kadar çoğalmış evsiz ve aç insanlar dolu. Kapitalizmin krizi ABD’yi önce vurdu. 3-4 yıl geciken ve bu yüzden daha da şiddetli tahribat yapacağı öngörülmüş olan ekonomik kriz ABD’nin belini büktü. Buna bir de salgın hastalık eklenince “mükemmel fırtına” dedikleri şey oldu. Üst üste binen krizler ABD kapitalizminin halkın hiçbir ihtiyacına karşılık veremeyeceğini ortaya çıkardı. Yağmur, kar, kış altında aç ve evsiz insanlar bir yaşam mücadelesi veriyor, lafta değil, sokaklarda, gerçek olarak, bir ölüm kalım durumuyla yüz yüze. Çoğu kez, o akşam dükkanların çöplüğe attığı ama daha zamanı yeni geçmiş, ya da tam bozulmamış yiyecekleri kapışarak yemek yiyebiliyorlar. Bu müthiş kapitalist başarıya bir de Amerikalıların neredeyse yarısına yakınının ancak devlet yardımıyla boğazından yemek geçtiği eklenince bu “kapitalist mucize”nin ne biçim bir başarı olduğu anlaşılabilir.
Açları polisle engellemek
Geçen gece, 15 Şubat 2021’de, elektrikler kesildiği için bozulma olasılığı olan yiyecekler Portland’da Fred Meyer gıda firması tarafından çöp konteynerlerine atıldı. Unutmayalım dışarı atılan bu gıdalar donma sıcaklığının altındaki bir havada çöplere boca edildi. Yani zaten elektrikle çalışan buz dolaplarının ısısından da düşük bir havaya atıldı. Bu gıdalar, temiz, paketli, hatta konserve yiyecekler.[1]
Soğukta titreyen Portland halkı ise birbirinin üzerinden atlayarak bu yiyecekleri almak için çöplere daldı.
Ama durum bu kadar basitçe çözülmez kapitalizmde. Hukuken kendi çöplerine attıkları için o gıdalar ya dükkâna ya da çöp toplama şirketine aittir. Yani çöp bile olsa o mülkün aidiyeti kutsaldır. Bu çöp bidonları sokakta ise o zaman da çöp şirketinin tescilli malı kabul edilir. Kapitalist mantık böyle işler.
Dükkan, sokaktaki çöpteki yiyecekleri aç insanlardan korumak için polis çağırdı. Korkunç bir suç işlenmişti ve hiçbir suç cezasız kalamazdı. Aç insanlar, para vermeden gıda almaya yeltenmişler ve bu terörün durdurulması gerekiyordu.
Polis de geldi tabii. Eğer bir mülke saldırı varsa polisin birincil görevi o mülkü ve sahibini korumaktır. Silahlı polisler de mülk muhafaza görevlerini icra etmek için copları, telsizleri, elektrik şoku veren aletleri, tabancaları, kelepçeleri, kurşun geçirmez yelekleri, eğitilmiş köpekleri ile bu kabul edilmez duruma müdahale etmeye geldiler.
Kapitalizm için aç, susuz, soğuktan titreyen insanlar değil, tek ve tek tapındıkları kârlarıdır önemli olan. Burada gösterdiğimiz, her gün yaşanılan binlerce örnekten sadece bir tanesi. Kimse artık kapitalizmin “en azından ‘gelişmiş’ ülkelerde çalıştığı” yalanını yayamaz. Sorun hangi ülkede nasıl uygulandığını geçmiş, kapitalizmin tüm halklara, işçi sınıfına, her yerde, aynı vahşetle, saldırdığı gerçeği gün yüzüne çıkmıştır.
Dipnot:
[1] https://d.tube/#!/v/issuesunite01/QmWQq3CD1G13zrwsTrjSouTfziSkAxEsz6PV9fYz6uyix4