Üç üniversiteli 18 Şubat’ta Ankara’da evlerinin önünden güpegündüz kaçırıldı, darp ve tehdit edildi. Ertesi gün avukatlar kaçırılma anına ilişkin görüntülerle ve üniversitelilerin ifadeleri eşliğinde suç duyurusunda bulundu. O günden beri ne savcılığın bir adım attığını ne de Ankara Emniyeti’nin bir açıklama yaptığını belirten avukatlar, üniversitelilerin kaçırıldığı noktalara giderek bu olayın peşini bırakmayacaklarını söyledi
Ankara’da üç üniversitelinin (A.B.A, S.B. ve U.B.) 18 Şubat günü eşkali, araçları ve plakaları belli kişilerce evlerinin önünden kaçırılıp darp ve tehdit edilerek kentin uzak noktalarına bırakılmalarının üzerinden altı gün geçti.
Üniversiteliler geniş kamuoyu tepkisinin ardından birkaç saat içinde serbest bırakılmış, bırakıldıklarında da kendilerini kaçıran kişilerin polis olduğunu söyleyip, eşkallerini, araçlarını tarif etmiş, araçlardan birinin plakasının 2019’da bir ÖDP üyesinin kaçırılmasında kullanılan aracın plakasıyla aynı olduğu açığa çıkmıştı. Daha sonra öğrencilerin kaçırılma anına ve sonrasına ilişkin kamera görüntülerine de ulaşıldı.
Ancak en ufak bir olay ya da iddiada açıklama yapan mülki amirliklerden ses yok. Ankara Valiliği susuyor, Ankara Emniyeti susuyor.
Toplumsal Hukuk’tan avukatlar üniversitelilerin kaçırıldığı İncesu Caddesi ve Yeni Acun Sokak’a gidip etrafa “Devlet buradan güpegündüz insan kaçırdı! Faili meçhul değil faili belli: Ankara Emniyeti” yazılı afişler yapıştırdı.
Konuyla ilgili 19 Şubat’ta suç duyurusunda bulunan avukatlar, henüz bir adım atılmadığına dikkat çekerek sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmesi talebini yineledi.
Boğaziçi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle 18 Şubat günü GBT sorgulaması bahane edilerek Ankara’da üç üniversiteli kaçırılmıştı. Kaçırılan üniversite öğrencilerinin kaçırıldıkları Cebeci ve İncesu noktalarından Ankara Emniyeti’ne seslendik:
Altı gün oldu, kaçıranlar nerede? pic.twitter.com/m1GZ5msiZ0
— toplumsal hukuk (@toplumsal_hukuk) February 24, 2021
İlgili haberler:
Sendika.Org