Tayyip Erdoğan 1 Ocak’ta cuma namazının çıkışında yaptığı açıklamada, “Ben türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde adaleti yerine getirebileceği doğrultusunda kuşkum var” diyen eski Devlet ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar’a yanıt verirken kullandığı “vitrin mankeni” ifadesine tepkiler #ÖzürDileErdoğan etiketiyle sosyal medyada paylaşılıyor. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği yanıt sonrası birçok kadın sosyal medyada tepkilerini dile getiriyor
CHP’li eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Halk TV’de yayınlanan Sözüm Var programında, “Yargılandığım zaman türbanlı bir hâkimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var. Nitekim başıma da geldi. Dolayısıyla bunu aşabilmeniz lazım. Demokrasiyi, hukuk devletini, bütün kavramları ortaya koyarken pratiği de hesaplamamız gerekiyor” dedi. Sağlar’ın açıklamaları tepki çekti.
Tayyip Erdoğan 1 Ocak’ta cuma namazının çıkışında yaptığı açıklamada, Fikri Sağlar’a yanıt verirken, “Bu zat artık bu çağda yaşamıyor, çok gerilerde kaldı. Ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının, geçmişte olduğu gibi, bugüne yansımasıdır. İnsanların başörtüsüyle uğraşmanın anlamı yok. Hakim, savcı, polis, her kurumunda bunları görecekler” demişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da hedef alan Erdoğan, “Bay Kemal yanına iki tane başörtülü alıp milleti aldatma sürecini de bıraksın. Yanına 20 tane başörtülü koysan, artık senin kim olduğunu, ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Oy almak için bazı yerlerde başörtülü birkaç kişiyi adeta ‘vitrin mankeni’ gibi getirip koymak kimseyi aldatmıyor, geçti o işler. Bugün parlamentoda nice başörtülü bayanlarımız var. Bay Fikri, görmüyor musun bunları? Buralara kadar gelindi, daha çok mesafe alacağız, sen çağın dışında kaldın. Tabii Bay Kemal bir şey söyleyemiyor” diye konuşmuştu. Erdoğan’ın “vitrin mankeni” ifadesine parti liderleri tepki göstermişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eminönü Alibeyköy tramvay hattının açılış töreninin ardından gazetecilerin Erdoğan’ın açıklamalarını sorması üzerine “Herhalde bir kadına bundan daha ağır hakaret edilmez. Doğru değil. Ne demek ya vitrin mankeni? Dönüp bir kendisine baksın bakalım. İnsan gerçekten üzülüyor. O koltuğun hakkını ver sen… Oturduğu koltukla millete, vatandaşa, başını açana, başını kapatana her türlü hakareti yapabiliyor. Ne demek ya vitrin mankeni? Kendi partisinden olursa hiçbir sorun yok, başka bir partiden olursa vitrin mankeni. Hangi mantıkla, hangi bilgiyle, hangi birikimle bunu söylüyor” diyerek tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Yazıktır, günahtır. Toplumu ayrıştırmak, toplumu kavga eder hale getirmek. Yetmedi mi arkadaş? Biraz da sesini kes, insanlara hakaret etmekten vazgeç. Senden yana olan herkes çok iyi, karşında olan herkes düşman. Bu ülkede beraber yaşıyoruz. Başı açığı, başı kapalısı, kadını, erkeği, genci… Beraber yaşıyoruz. Bırakın. Bari hiç değilse 2021’in birinci gününde bu milletin yüzü gülsün”
Erdoğan, aynı açıklamasında Sözcü gazetesinin 1 Ocak manşetinde Ayasofya’nın ibadete açılışının “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” başlığı altında verilmesine de tepki göstermişti. Erdoğan, “Ben okumuyorum, kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasın” demişti.
Erdoğan’ın açıklamasından kısa bir süre sonra Basın İlan Kurumu, Sözcü’nün haberiyle ilgili inceleme başlatmıştı. Sözcü, yaptığı açıklamayla eleştirilere yanıt verirken, “Editoryal hata olarak yorumlanan bu sunumda, Ayasofya’nın açılışına ‘felaket’ demek gibi bir kastımız yoktu” denilmişti.
Muhalefet cephesi, sosyal medya üzerinden #ÖzürDileErdoğan etiketiyle bir kampanya başlatıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, Erdoğan’ın CHP’de görev alan başörtülü kadınlar için kullandığı “vitrin mankeni” ifadesine tepki gösterdi. Dilek İmamoğlu, Erdoğan’ın sözlerinin hedefindeki CHP’li Sevgi Kılıç ile annesinin ve ablasının yer aldığı fotoğrafı paylaşarak “Devlet yetkililerinin kadın cinayetlerini dert edinmeleri gerekir” dedi.
CHP Parti Meclis üyesi avukat Sevgi Kılıç Erdoğan’ın kendisini hedef aldığını belirterek sosyal medya hesabından “Sayın Ak Parti Genel Başkanının bana vitrin mankeni demek suretiyle biz kadınlara yapmış olduğu hakareti şiddetle kınıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kollarından gelen bir Parti Meclisi Üyesi olarak bir kez daha söylüyorum; İlk seçimde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında inanç, etnik köken, kılık kıyafet veya başka hiçbir ayrım olmadan kadınlar toplumun her alanında eşit haklara sahip olacak ve toplumsal barış sağlanacak. Sözümüz söz!” diyerek tepki gösterdi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da “Sembolik diyerek kendi partisindeki kadınları aşağılayan Erdoğan #VitrinMankeni diyerek başta PM üyemiz Sevgi Kılıç ve il yöneticimiz K. Celayir olmak üzere tüm kadınları aşağılamıştır. Çok yakında meydanlarda yuhalattığı ve aşağıladığı bütün kadınlar kendisine güle güle diyecek” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de tepkisini “Sayın Erdoğan, ülkemizde son 1 yılda, 386 kadın katledilmişken; çıkıp utanmadan kadınlara hakaret edeceğine, git önce görevini yap, kadınların güvenliğini sağla” ifadeleriyle dile getirdi.
AKP’den de bugün (2 Ocak) yeni bir açıklama yapıldı. Parti sözcüsü Ömer Çelik, “Kadın haklarının gerçek savunuculuğu Cumhurbaşkanımızın isminin yanına yazılır” sözleriyle muhalefete yanıt verdi.
Çelik, “Vesayetin hizmetkarı olanlar, bugün demokrasi oyunu oynuyorlar” diyerek CHP’yi hedef aldı:
“Bugün sözde kadın hakları savunuculuğuna soyunan muhalefetin, daha düne kadar kadınlarımızın kılık kıyafetlerine yasak getirilmesine, geçtiğimiz günlerde bir CHP’linin başörtülü kadınlara barbarca saldırmasına sustuğu bilinmektedir. Geçmişleri neyse bugünleri de o”
Erdoğan, bugün (2 Ocak) gerçekleştirilen Kömürhan Köprüsü ve Bağlantı Tüneli açılış törenine video konferans yöntemiyle katıldı.
Erdoğan tartışmalara ilişkin olarak, “Ülkemizde sürekli ilkelerden bahsedip üretim yapmamayı felsefe haline getirmiş zihniyet varlığını sürdürüyor. Ülkenin ve milletin faydasına hiçbir adım atmadıkları gibi, atılan hayırlı adımlardan da rahatsız oluyorlar. Türkiye’nin ekonomide ve yatırımlarda olduğu gibi demokraside hukukta ve özgürlükte ilerlemesine tahammül edemezler. Ayasofya’nın ibadete açılmasından başörtüsü hazımsızlığına kadar bu habis zihniyetin yansımasını görüyoruz” dedi.
Sendika.Org