Almanya’dan dönüşünde Moskova’da gözaltına alınan Rus muhalif Aleksey Navalnıy 30 gün hapis cezasına çarptırıldı. 29 Ocak’ta görülecek duruşma öncesi çok sayıda kentte Navalnıy’ın serbest bırakılması için gösteriler düzenlendi
Almanya’dan dönüşünde Moskova’da gözaltına alınan Rus muhalif Aleksey Navalnıy 18 Ocak’ta tutuklandı. Navalnıy’ın avukatı Vadim Kobzev, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Himki Şehir Mahkemesi yargıcının, Aleksey Navalnıy’ı 15 Şubat’a kadar 30 günlüğüne şartlı hapis cezasına çarptırdığını belirtti.
Şartlı olarak verilen hapis cezasının gerçek cezaya dönüştürülüp dönüştürülmeyeceğine karar verilecek olan duruşma Moskova Simonovskiy Mahkemesi’nde 29 Ocak tarihinde düzenlenecek.
Navalnıy’ın taraftarları, Rus muhalife destek verilmesi amacıyla 23 Ocak’ta Rusya’nın çeşitli kentlerinde eylem düzenleme çağrısı yaptı.
Ülkenin çok sayıda şehrinde düzenlenen gösterilere binlerce kişi katıldı. Başkent Moskova’daki gösterilerde ise 3 binden fazla kişi yer aldı. Çoğu lise ve üniversite öğrencilerinden oluşan göstericilere müdahale eden polis, birçok kişiyi gözaltına aldı. Ülkedeki insan hakları örgütleri, 2 binden fazla kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Bazı göstericiler, Navalnıy’ın tutuklu bulunduğu Matrosskaya Tişina Cezaevi yakınlarına giderek hükümet aleyhine slogan attı. Rusya İçişleri Bakanlığı, polisle protestocular arasında zaman zaman arbedenin çıktığı gösterilerde 42 emniyet görevlisinin yaralandığını duyurdu.
Hapse girdikten sonra YouTube kanalından Navalnıy’ın ekibi tarafından yayımlanan, Devlet Başkanı Vladimir Putin ve yakın çevresini hedef alan “Putin için saray: En büyük rüşvetin tarihi” isimli videonun izlenme sayısı 70 milyonu geçti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, dün yaptığı açıklamada, Navalnıy’a destek amaçlı yapılan protesto gösterilerinin “yasa dışı ve kabul edilemez” olduğunu savunmuştu.
Navalnıy’ın yayımladığı “Putin için saray: En büyük rüşvetin tarihi” başlıklı video göstericilerin sayısını ona, yirmiye katladı. Hazal Yalın yaptığı yorumda, geçmiş protestolara göre bugün sokağa çıkanların emekçi ağırlıklı olduğuna dikkat çekti.
Rusya’da bugünkü gösterilere dair birkaç şey söylemek isterim.
1/ “Putin’in Sarayı” meselesi, Rusya’da bugünkü eylemlere katılabilecek insan sayısını en az ona, belki yirmiye katladı. Bu durum, Kremlin’in refleksindeki gibi “batının provokasyonu” diye geçiştirilemez.
— Hazal Yalın (@Hazal_Yalin) January 23, 2021
Eylemlerin ağırlık merkezinin taşraya kaydığını ifade eden Yalın, taşranın Putin iktidarının sessiz kaynağı olduğuna ve bunun, tamamen yeni ve son derece önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekti.
Yalın şunları kaydetti:
Bunun nedeni salgında ve salgınla birlikte artan krizde aranabilir; ancak bana göre bu ikisi değil ama, onların neden olduğu, sosyal eşitsizliğin derinlemesine ve hem öfkeli hem de özgüvenli bir bilincine varıştan söz etmek daha doğru. Sarayın Putin’e ait olduğu iddiası, şahsi mülkiyet veya başkanlık mülkiyeti olmadığını açıklayan Peskov tarafından inkâr edildi. Bu inkâr büyük olasılıkla doğru; yani sarayın hukuki anlamda ne Putin’le kişisel ne de başkanlık idaresiyle kurumsal bir ilişkisi var.
Ancak arazinin başkanlık idaresi tarafından rezidans olarak alınıp daha sonra yakın bir oligarka peşkeş çekilmiş olduğu da kesin görünüyor. Kaldı ki, Rusya halkı açısından mesele zaten sadece sarayın Putin’e ait olup olmadığı değil, böyle bir sarayın varlığı ve sahibinin de, böyle bir saray yaptırabildiğine göre, iktidara yakın olduğu düşüncesi.
Bu, kuşkusuz bütünüyle haklı. Yani aslında öfkeyi perçinleyen, katmerleyen şey sınıf eşitsizliğinin ölçüsüz boyutu ve bunun Putin iktidarında meydana gelmiş olması. Tamamen doğru, içgüdüsel bir “kendinde sınıf” tepkisi bu. Trajik olan, büyük burjuvazinin provoke ediyor olması. Açıkça görülüyor ki, Kremlin, öfkeyi, prestij kaybını “bizimle ilgisi yok” diyerek azaltamaz. Yapabilecekleri tek makul şey sarayın hukuken kime ait olduğunu açıklamak ve kamulaştırmak. Bunun da yasal şartları var; sahiller herkese aittir diyerek yapabilirler. Yoksa bu olay Kremlin’in siyasi tarihinde ağır ve kalıcı leke olarak kalacak, iktidarın rıza kaynaklarını kemirmeye koyulacaktır.
Sendika.Org, AA, Independent Turkish, Sputnik Türkiye