Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, “Ormanları arsa ofisine dönüştüren yönetmelik yürürlükten kaldırılmalıdır” diyerek basın metni yayımladı. Yayımlanan metinde ormanlara dair çıkartılan yeni yönetmeliğin Anayasa’ya ve Orman Kanunu’na aykırı olduğu belirtilerek, “Bu Yönetmelikle ormanlar; deyim yerindeyse Çevre ve Şehircilik Bakanlığının arsa ofisine dönüşmektedir” denildi
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, bir basın metni yayımlayarak “Ormanları arsa ofisine dönüştüren yönetmelik yürürlükten kaldırılmalıdır” dedi.
“6831 Sayılı Orman Kanununun Ek 16’ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik”, 7 Ocak 2021 tarih ve 31357 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanması üzerine Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, Anayasa’nın 169. ve 170. maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesine açıkça aykırı olarak hazırlandığını belirterek “Bu Yönetmelikle ormanlar; deyim yerindeyse Çevre ve Şehircilik Bakanlığının arsa ofisine dönüşmektedir” dedi.
Dernek yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi:
Anayasa’nın 169. maddesinde; “Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile …… şehir, kasaba köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında daraltma yapılamaz.” hükmü bulunmasına karşın; yönetmelikle, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerlerin orman sınırı dışına çıkarılması amaçlanmaktadır.
Yönetmeliğin dayanağı olan, 2018 yılında 7139 sayılı torba Kanunla Orman Kanunu’na eklenmiş olan Ek 16. madde Anayasa’ya açıkça aykırıdır. Buna rağmen, bu maddeye yönelik yapılmış olan itiraz Anayasa Mahkemesi’nin 16.07.2020 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Ancak, hem Ek 16. madde hem de bu maddeye dayanarak hazırlanmış olan Yönetmelik, Anayasa’nın 169. maddesinde bulunan “aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen” ifadesinin daraltıcı anlamını yok saymaktadır.
- Ormanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yeni yapılaşma hedefi haline getirilmiş, inşaat sektörüne ve yap-satçılara gün doğmuştur. Yakında müteahhitlerin ormanın içinde, ağaçların arasında, kuş sesleri eşliğinde konut reklamlarını dinleyeceğimiz anlamına gelir.
- Üzerinde ağaç topluluğu bulunmayan, ormancılık ekonomisi açısından yararsız görülen; bunun yanı sıra sözüm ona kayalık, taşlık ve verimsiz olarak nitelenen yerlerin doğal mı olduğuna, insan eliyle mi açıldığına bakılmayacaktır. Dahası, orman içi açıklıkların barındırdığı bitki, böcek, hayvanlar ile orman ekosisteminin ayrılamaz bir parçası olduğu göz ardı edilmiştir. Hayvanlar ve böceklerin beslenip çoğaldığı orman içi açıklıklar, orman ekosistemi için yaşamsal önemdedir. Üzerinde ağaç bulunmuyor ve ekonomik yönden orman kurulmasında yarar bulunmuyor diye orman içi açıklıkların “orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yer” olarak nitelenmesi, bilim ve fen ile taban tabana zıttır.
- Orman içi açıklıkların yapılaşmaya açılması ile orman ekosisteminin parçalanacağı ve sonunda yıkıma uğrayacağı gerçeği görmezden gelinmiştir.
- 20 cm’den daha az toprak derinliğini gerekçe göstererek ormanı arsaya çevirmek bilim, fen ve etik dışıdır. Ormanlar genellikle dağlık, sarp ve yerleşime elverişli olmayan yerlerde bulunurlar. Taşlık, kayalık bir yerde 20 cm’ye yakın toprak varsa, orada orman olur. Günümüzde orada orman bulunmaması, güçlü olasılıkla insan eliyle ormansızlaştırıldığının göstergesidir. Yeniden ormanlaştırılabilir.
- Yönetmelikte Anayasa’nın 169. Maddesine aykırı olarak yer alan, “28.04.2018 tarihi itibari ile üzerinde yerleşim yeri bulunan veya yerleşim yeri oluşturulması uygun olan” ifadesiyle ormanların yerleşime açılması orman cinayetidir.
Anayasa’ya ve Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olan yönetmeliğin uygulanmasının toplum vicdanını yaralayacağını belirten dernek, “Yönetmelik gecikmeksizin yürürlükten kaldırılmalıdır. Ormanı, doğayı, toprağı seven herkesi bu konuda duyarlı davranmaya ve bu konuyu gündemde tutmaya çağırıyoruz” dedi.
Sendika.Org