Dünyanın en büyük 250 perakende firması listesine giriş yapan A101, 4,1 milyar dolar gelir elde ederek 241. sıraya yerleşmiş ve en hızlı büyüyen 50 perakendeci arasında 5. olmuştu. Ancak bu büyüme ve pandemide katlanan kârlar A101’e yetmedi ve son yıllarda hızla büyüyen şirket işçi çıkarma planları yapmaya başladı
Market zincirleri pandemide kârlarına kâr kattı ama beklentilerinin altında kâr eden A101 marketler zinciri, aynı işi daha az işçiye yaptırarak maliyetlerini azaltmak istiyorlar. İşten çıkarma kağıt üzerinde yasak olduğu için de mobbing ile işçileri ayrılmaya zorluyorlar.
Dünyanın en büyük 250 perakende firması listesine giriş yapan A101, 4,1 milyar dolar gelir elde ederek 241. sıraya yerleşmiş ve en hızlı büyüyen 50 perakendeci arasında 5. olmuştu.
Ancak bu büyüme ve pandemide katlanan kârlar A101’e yetmedi ve son yıllarda hızla büyüyen şirket işçi çıkarma planları yapmaya başladı. Şirketin bu hazırlıklarından haberdar olan A101 çalışanları tedirgin.
İstanbul 6 adet A101 marketin yer aldığı Esenyurt’ta A101 çalışanlarıyla görüştük. Bu marketlerden birinde mağaza sorumlusu olarak çalışan B.Ş., kısa süre önce genel merkezden mesaj geldiğini ve kendilerine “Sizin mağazanın cirosu günlük 12 bin TL bandında, o nedenle o mağazada 5 değil, 4 kişi çalışması gerekiyor” denildiğini belirtiyor.
Şirketin mevcut yasal kısıtlamalar karşısında nasıl bir yol izlediğini B.Ş.’ye sorduk:
İş arkadaşlarınızdan bir kişi işten mi atılacak?
Aslında işçiyi atmıyorlar, kendisinin çıkmasını sağlıyorlar. Çalışan işçi arkadaşlarımızdan biri henüz 2 aylık deneme süresini doldurmadı. Deneme sürecindeki işçinin ilk 2 aylık maaşı İŞKUR üzerinden yatıyor. Önümüzdeki Şubat’ta ilk 2 aylık süresi doluyor. Bu arkadaşımızı ve işyerinden bir işçiyi daha toplamda 2 işçiyi başka bir mağazaya, uzak bir noktaya göndererek, mobbing uygulayarak işten çıkmasını sağlayacaklar.
İşçinin tazminat haklarıyla uğraşmamak için işçiyi atmıyorlar, yıldırarak işten çıkmasını sağlıyorlar. Bu iki arkadaşımız gidince, onların yerine İŞKUR’dan yeni bir işçi gelecek, onun da maaşı İŞKUR’dan yatacak ve dört kişi olarak çalışmaya devam edeceğiz.
Çalışan işçi sayısı azalınca da size daha fazla yük binecek…
Zaten işyerinde iş tanımımız yok. Biz 5 kişi mağaza içerisinde neye ihtiyaç varsa onu yapıyoruz. Çoğu zaman günlük çalışma saatlerimizi 1-2 saat aştığımız, fazla mesaiye kaldığımız oluyor. Hatta sayım günlerinde çok daha fazla çalışıyoruz. Genel Merkez de şöyle düşünüyor tabiî: “Bunlar 5 kişi işleri yetiştiriyorsa, biraz daha fazla çalışırlar, 4 kişi de yetiştirirler.”
Pandemi döneminde marketlerin cirosu katlanarak büyüdü, sence neden işçi sayısını azaltmaya çalışıyorlar?
Geçtiğimiz yıl en fazla kâr eden sektör, market sektörü oldu. Ama kârı daha da katlamaya çalışıyorlar. Mesela, manav reyonundaki ürünler, ekmek, tavuk gibi ürünler zamanında satılmayınca çöpe gidiyor, bu durum şirkete zarar olarak yansıyor. Bu anlamda bizim mağazamızda geçtiğimiz yıl 100 bin TL’ye yakın zarar olmuş. Ayrıca çalınan ürünler de zarar olarak yansıyor. Bu zararı gidermek için de ilk olarak işçi maliyetini düşünüyorlar, işçi sayısını azaltmaya çalışıyorlar. Halbuki raf ömrü kısa olan ürünleri daha az gönderebilirler.
Fazla mesai ücretleriniz yatıyor mu?
Haftalık çalışma saatimiz 45 saat görünüyor. Ama biz hemen her gün fazladan çalışıyoruz, sevkiyat günleri çok daha fazla çalışıyoruz. Haftalık çalışma saatimiz 50 saati geçiyor. Fazla mesai ücretleri yatmıyor. Sadece maaş ve yemek ücreti yatıyor. Ama sabit bir maaşımız da yok, bir ay 3 bin 600 TL yatarken diğer ay 3 bin 100 TL yatıyor. Nedenini sorduğumuzda, vergi kesintisi diyorlar.
A101 çalışanlarının öncelikli talepleri ne?
Her şeyden önce iş tanımımızın olması gerekir. Kasiyer, reyon görevlisi, sevkiyatçı gibi işleri ayrı kişilerin yapması gerekir. Zarar edildiğinde ilk olarak işçi maliyetinin düşünülmemesi gerekir. Maaşların sabit olması ve fazla mesai ücretlerinin yatması gerekir. Bunların yanısıra uzak bir markete yollanan arkadaşımız eğer kendisi talep etmezse yol parasını yatırmıyorlar, bu ücretlerin yatırılması gerekir.
Sendika.Org